X

Dr. Rhonda Patrick’ten yaş alma sürecini yavaşlatacak 3 öneri

Sağlıklı yaş alma, günümüzde pek çok insanın gündeminde olan ve üzerine yapılan bilimsel çalışmaların son yıllarda artış gösterdiği önemli konulardan biri. Uzun bir yaşam sürmenin yanı sıra yaş ilerledikçe fiziksel, zihinsel, duygusal açıdan da aktif ve sağlıklı olmayı içeren bu süreç, çeşitli anti-aging yani yaşlanma karşıtı uygulamalarla da destekleniyor. Her ne kadar anti-aging dendiğinde çoğu insanın aklına yalnızca cilt bakımı kimi haricen uygulamalar gelse de aslında yaşlanmayı yavaşlatmak ve sağlıklı bir şekilde yaş almak içeriden başlıyor.

Beslenmeden egzersize, stres yönetiminden doğru yaşam alışkanlıklarına kadar pek çok pratik, bütünsel bir yaklaşımla sağlıklı yaş alma sürecini desteklemek için öneriliyor. Bu konuda pek çok ünlü isim çalışmalarıyla rehberlik etmeye ve ilham olmaya devam etse de yaş alma, metabolizma ve bütüncül sağlık konularında uzmanlaşmış bir biyokimyacı olan Dr. Rhonda Patrick’in önerileri bu konuda oldukça kritik.

FoundMyFitness platformu’nun kurucusu olan Dr. Rhonda Patrick, yaşlanma, metabolizma ve genel sağlık konularında uzmanlaşmış bir biyokimyacı ve bilim insanı. Mitokondri metabolizması üzerine yaptığı doktora araştırmaları ve yaşlanma üzerine çalışmaları ile tanınan, yaşam süresi ve yaşlanmaya dair hücresel mekanizmalar üzerine önemli katkılarda bulunan ünlü doktor, beslenme, vitamin/mineral takviyeleri, inflamasyon ve stres gibi konularda faydalı pek çok öneri sunuyor.

Stres, metabolizma ve yaşlanma arasındaki ilişkiyi anlatan, yaşlanmanın getirdiği zorluklarla başa çıkma yeteneğimizi geliştirmek için ‘iyi stres’i nasıl kullanabileceğini aktaran ve beslenmeden inflamasyona yaş alma sürecine etki eden faktörlere dikkat çeken Dr. Rhonda Patrick, konuk olduğu bir podcast bölümünde ilham verici önerilerini paylaşıyor. Hazırsanız, işte Dr. Patrick’ten sağlıkla yaş almanıza ve bütüncül sağlığınızı korumanıza yardımcı olacak öneriler:

İnflamasyonu kontrol altında tutun

İnflamasyon, yaşlanma sürecini hızlandıran, ancak çoğu zaman etkisi göz ardı edilen en kritik faktörlerden biri. Oysa ki inflamasyonu azaltmak, yaşlanmayı yavaşlatmak için oldukça önemli. Dr. Patrick, inflamasyonu azaltarak yaş alma sürecini yavaşlatmanın ve bütüncül sağlığı korumanın mümkün olduğunu söylüyor.

Bunun için yogayı, düzenli egzersizi ve inflamasyonun etkilerini azaltmak için saunayı öneriyor ve şöyle söylüyor: “Saunaya girebilirsek veya koşuya çıkabilirsek ya da biraz yoga yapabilirsek iltihap önleyici genleri aktive edebiliriz.”

İlginizi çekebilir: Anti-inflamatuar beslenme ve 7 günlük örnek beslenme planı

Mikrobesinlerin önemini unutmayın

Sağlıklı beslenme deyince elbette ki çoğumuzun aklına mineral ve vitamin zengini, taze meyve-sebzelerden oluşan, protein ve sağlıklı yağ zengini bir beslenme türü geliyor. Bunun yanı sıra Dr. Patrick, mikrobesinlerin yani bazı vitamin ve minerallerin yaşlanma sürecini yavaşlatmada ve iyileştirmede daha kritik rol oynadığına dikkat çekiyor. Bunların başında da D vitamini, Omega 3 yağ asitleri ve magnezyum geliyor.

D vitaminin önemini özelliikle vurgulayan ünlü doktor, d vitamini seviyesinin optimum düzeyde tutulmasının kansere ve nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etki sağlığını belirtiyor. Ve D vitaminin en önemli kaynağı güneş ışınları olsa da insanların artık dışarıda yeterince vakit geçiremediği için yeterli miktarda D vitamini alamadığının da altını çiziyor. Diğer yandan, omega 3’ün özellikle inflamasyonu azaltma ve önleme etkisi sayesinde, stresi kontrol etme ve ruh halini düzenleme, depresif semptomları önleme rolü olduğunu da söylüyor. Magnezyum da benzer bir şekilde beyin sağlığını destekleyerek hem ruh halini dengeliyor hem stres yönetimini iyileştiriyor, bu da yaşlanma sürecinde stresin olumsuz etkisini azaltmaya yardımcı oluyor.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir metabolizma için sağlıklı beslenmenin ve mikro besinlerin önemi

‘Hormesis’in farkına varın

Dr. Patrick, ‘hormesis’in en sevdiği kavramlardan biri olduğunu söylüyor. Bu kavram, küçük dozlardaki stresin vücuda faydalı etkiler sağladığı süreci tanımlıyor. Örneğin, soğuğa maruz kalmak ya da açlık gibi düşük dozda stres yaratan durumların vücudun savunma mekanizmalarını harekete geçirdiğini belirten Dr. Patrick bu sayede inflamasyonun azaldığını ve yaşlanma karşıtı genlerin aktive edildiğini belirtiyor. Ama bu stres dozunun kesinlikle düşük seviyelerde olması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde yüksek stres, vücuttaki neredeyse tüm mekanizmaların çalışmasını olumsuz yönde etkileyerek hem bütüncül sağlığı bozuyor hem de yaşlanma sürecini hızlandırıyor.

Tüm bu önerilerin yanı sıra sağlıklı yaşlanmanın bir tesadüf olmadığına dikkat çeken Dr. Rhonda Patrick, iyi yaşam alışkanlıklarıyla herkesin bütüncül sağlığını koruyarak, keyifle ve sağlıkla yaş alma sürecini destekleyebileceğini belirtiyor. Sağlıklı beslenerek, gerekli vitamin ve mineralleri alarak, stres yönetimine özen göstererek ve düzenli egzersiz yaparak siz de yaş almanın olumsuz etkilerinden bedeninizi ve zihninizi koruyabilir, her yeni yaşınıza çok daha genç hissederek girebilirsiniz.

Kaynak: buckinstitute.org

İlginizi çekebilir: Yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale