Dostluk yolculuğunda kırılma noktası: Arkadaş ayrılığı
Hayat, uzun bir yolculuk… Bu yolculukta istesek de istemesek de zaman zaman yol ayrımları yaşayabiliyoruz. Bize eşlik edenlere yenileri eklenebiliyor ya da yanımızdakiler elimizi bırakabiliyor. Yol ayrımları, akıllara romantik ilişkilerinin bitişini getirse de arkadaşlıklar, dostluklar da ayrılıktan nasibini alabiliyor. İnsan, çok sevse, çok değer verse de yıllardır süregelen bir arkadaşlığı bitirmek zorunda kalabiliyor. Yıllar geçiyor, hayat ilerliyor, biz değişiyoruz, dolayısıyla etrafımızdakiler de… Ve yanımızda bizimle yürüyen bazı arkadaşlarımıza veda etme zamanı da gelebiliyor. Daha önce arkadaş ayrılığı yaşadıysanız tam olarak neyden bahsettiğimizi muhtemelen anlamışsınızdır. Ama böyle bir tecrübeniz olmadıysa ya da olmaya yakınsa tam olarak nedenini, nasılını merak ediyor olabilirsiniz. Gelin, arkadaş ayrılığını daha detaylı ele alalım ve bir arkadaşınıza veda etme zamanınızın gelip gelmediğini anlamanıza yardımcı olacak soruları konuşalım.
Arkadaşlıklar neden biter?
Bu sorunun cevabı aslında herkes için farklı olabilir, çünkü hepimizin sıkı bir dostluktan, sağlam bir arkadaş ilişkisinden bekledikleri farklı olabilir. Biri için sorun olan bir davranış, bir başkasına yanlış gelmeyebilir. Dolayısıyla her arkadaşlık ilişkisini kendi içerisinde değerlendirmek gerekir. Ancak, genel olarak kabul etmesi zor birtakım durumlar vardır ve bunlar hemen hemen her arkadaşlık ilişkisi için veda çağrısıdır. İhanet, bu zorlayıcı durumların en başında yer alabilir.
Arkadan iş çevirmek, kasıtlı bir şekilde fiziksel veya duygusal zarar vermek için hamleler yapmak, bir arkadaşlığın bitişinin habercisi niteliğinde olabilir. Bunun yanı sıra ilgi alanlarının, hedeflerin, yaşama karşı bakış açılarının farklılaşması, araya uzak mesafeler ve uzun zaman girmesi, iletişim sorunları/kopuklukları, değer farklılıkları ve olgunlaşma ilişkilerin değişim sürecine girmesine zemin hazırlayabilir. An gelir bir bakmışsınız ne siz o eski sizsiniz ne de arkadaşınız yıllar önce tanıdığınız o insan… Hayat böylesi değişim ve dönüşümle doluyken, ilişkilerin de aynı kalması zor…
Dolayısıyla, yüreğiniz el vermese bile bazen kendinizi o yol ayrımında bulabilir ve sanki sevgilinizden ayrılıyormuşçasına acı veren bir süreçte arkadaşınızdan ayrılabilirsiniz.
Arkadaşınızdan ayrılmadan önce üzerine düşünmeniz gereken sorular
Eğer, böyle bir zamanın geldiğini düşünüyorsanız, bazı soruların cevapları üzerine düşünerek bu süreci daha iyi değerlendirebilir, kararınızdan emin olabilirsiniz:
1. Arkadaşınız bir sorun olduğunu biliyor mu?
Arkadaşınız aranızda bir sorun olduğunun farkında mı, sizinle benzer duyguları hissediyor mu, yoksa hiçbir şey olmamış gibi hayatına, ilişkinize devam mı ediyor? Bu sorunun cevabı, sizi doğru kararı vermek konusunda aydınlatabilir. Herkes, ikinci bir şansı hak eder evet ama onun öncesinde durumdan haberdar olmayı da. Dolayısıyla arkadaşınız eğer aranızdaki sorunun, sizin düşüncelerinizin farkında değilse önce onu bu konuda bilgilendirmeniz ve mümkünse ilişkinizi iyileştirmeye çalışmanız daha doğru olabilir. Açık iletişim kurarak sorunlarınızı konuşabilir, ona aranızı düzeltmek için bir şey yapma fırsatı, gerekliyse özür dileme imkanı verebilirsiniz. Veya birlikte neler yapabileceğiniz üzerine konuşabilirsiniz. Öte yandan farkında olmasına rağmen herhangi bir adım atmak istemiyorsa, sorunlarınızı çözmeye gönüllü değilse o zaman ayrılık kararınızın belki de en doğrusu olduğunu düşünebilirsiniz.
2. Ayrılık, tek çözüm mü?
Arkadaşlığınızı bitirmeye kesin olarak karar vermeden önce şu soruya cevap verin; gerçekten ayrılık tek çözüm mü? Eğer değiştirebileceğiniz, iyileştirebileceğiniz bir şeyler varsa, ilk adım olarak bunlara odaklanabilir, ayrılığı erteleyebilir ya da tamamen rafa kaldırabilirsiniz. Belki de arkadaşlığınızı bitirmenize gerek yoktur, bakış açınızı değiştirmeniz ya da beklentilerinizi bir kenara bırakmanız durumu iyileştirebilir. Ya da yakınlığınızı yeniden gözden geçirebilirsiniz. Belki de ‘birinci’ dereceden bir dostluk değil de uzak arkadaşlıktır aranızdaki. Eğer öyleyse beklentilerinizi düşürmek daha kolay olacaktır ve ayrılığa gerek kalmayacaktır. Dolayısıyla ayrılık gerçekten gerekli mi bir düşünün.
3. Arkadaşlığınıza bugüne kadar neden zaman ve enerji harcadınız?
Şüphesiz ki biriyle arkadaş kalmayı istemenin, o arkadaşlığı uzun yıllar boyunca sürdürmenin pek çok sebebi olabilir. Anlaşmak, sevmek, enerji uyumu, benzer hayat tarzı ve görüşleri, ortak deneyimler, unutulmaz paylaşımlar bu sebeplerin başında yer alabilir. Ancak, her zaman ‘sağlıklı’ nedenler olmak zorunda değil. Bazen yalnızlık, dışlanma korkusu ya da zorunluluk gibi işlevsel ve iyi olmayan sebepler de bir arkadaşlığın sürmesine neden olabilir. Eğer sizin sebepleriniz bunlara yakınsa, belki de çoktan bu ayrılığı yaşamanızın vakti gelmiştir. O yüzden kendinize bu zamana kadar arkadaşlığınıza neden zaman ayırdığınızı, enerjinizi harcadığınızı sorun. Cevaplarınız, doğru kararı vermenize yardımcı olabilir.
4. Bu arkadaşlık neye mal oluyor?
Arkadaşlığın maliyeti mi olurmuş diye şaşırmadan önce şu örneği gözünüzde canlandırın; arkadaşınızla birlikte zaman geçirmek için onu davetli olduğunuz bir partiye çağırıyorsunuz, o da size eşlik ediyor, ancak tüm parti boyunca orada bulunmaktan şikayet ediyor veya başka bir yerde olmanız gerektiğine dair imalarda bulunuyor… İşte bu dinlediğiniz şikayetler o arkadaşlığın size maliyeti olabilir. Bir arkadaşınızla yolları ayırmadan önce bu gibi senaryoların hayatınızda olup olmadığını düşünün. Eğer varsa -yani arkadaşlığınızın maliyeti sizin için olumsuz etkilere sahipse- belki de yolları ayırmanız en iyisi. Kısıtlı enerji ve zamanımız varken, neden boş yere olumsuz durumlara harcayalım ki? Davetli olduğunuz bir partide yeni bağlantılar kurmak, eğlenmek, sosyal çevrenizi geliştirmek varken gerçekten şikayet dinlemek ister miydiniz?
5. İyi mi daha ağır basıyor kötü mü?
Yukarıdaki parti örneğinde olduğu gibi arkadaşınızla geçirdiğiniz benzer zamanları bir düşünün. Birlikte olduğunuzda hangi duyguları daha yoğun yaşıyorsunuz ya da kendinizi olumlu mu olumsuz mu duyguların içerisinde daha çok buluyorsunuz… Eğer güzel anılarınız yoğunluktaysa bir şans daha verebilir, arkadaşlığınızı toparlamaya gayret edebilirsiniz. Ama aklınızda hep kötü anlar canlanıyorsa, muhtemelen ayrılık vakti gelmiştir…
Tüm bu sorular size doğru cevabı bulmanız konusunda yol gösterebilir ve eğer sonunda ayrılmaya karar verirseniz birtakım ipuçlarına daha ihtiyacınız olabilir.
İlginizi çekebilir: Nasıl arkadaş edinilir?: Derin ilişkiler kurmanın 4 bilimsel yolu
Arkadaş ayrılığı ile nasıl başa çıkılır?
Evet, ayrılıklar da sevdaya dahil ve sadece romantik ilişkilerde değil, arkadaşlıklarda da… Vakti geldi, şartlar olgunlaştı ve bir karar verip arkadaşınızla artık yolları ayırdınız… Kolay olmayacağından ve en az romantik ilişkilerin bitişi ile başa çıkmak kadar zorlayıcı olacağından eminiz. Ama hayat bu ya, değişmek lazım, devam etmek, ilerlemek lazım. Kendinizi böyle bir sürecin içinde bulduysanız bazı ipuçları size yardımcı olabilir:
- Mümkünse ayrılık konuşması yapın: Ghosting kavramına artık hepimiz aşinayız. Özellikle romantik ilişkilerde. Benzer bir duruma düşmemek için karşınızdakine hiçbir şey söylemeden ortadan kaybolmayın. Mümkünse arkadaşınızla son bir konuşma yapın ve aranızdakileri, kafanızdakileri anlatın. Böylece onun da aklında soru işareti kalmamış olur. Aksi halde tavrınızı anlamlandırması çok zor olacaktır.
- Kendinizi suçlamayın: Hiçbir ilişki tek taraflı ilerlemez. Eğer, bir şeyler bu noktaya geldiği için kendinizi suçlayacaksanız, hemen durun ve bu fikrinizden vazgeçin. Arkadaşlığınızın bitmesi sizin suçunuz değildi. Her insan hayatının belli dönemlerinde benzer ayrılıklar yaşayabilir. Zamanı gelmişti ve bitti. Bu bitişin sorumluluğunu tek başınıza yüklenmeyin. Arkadaşlığınızı bitirme kararını siz alıp yürürlüğe koymuş olsanız da yolun sonuna tek başınıza gelmediniz, arkadaşınız da oradaydı.
- Kendinize zaman tanıyın: Tıpkı bir sevgiliyi geride bırakmak, eski bir aşkı kalbe gömmeye çalışmak gibi, arkadaş ayrılığını da atlatmak, aşk acısını iyileştirmek kadar zorlayıcı olabilir. O yüzden kendinize bir süre izin verin. Yas tutmak, hakkınız. Dilediğiniz kadar bekleyin, kendinizle baş başa kalın, kendinizi dinleyin, anlayın, üzüntünüzü yaşayın. Ve sonunda yine kalkıp hayata kaldığınız yerden devam edin. Hemen toparlanmak zorunda değilsiniz ama ömrünüzün sonuna kadar da ‘zaten bitmesi gereken’ bir arkadaşlık bittiği için üzülmeye devam edemezsiniz.
- Paylaşın: Sevdiğiniz, güvendiğiniz insanlarla bu süreçte yaşadıklarınızı, düşündüklerinizi paylaşmak, toparlanma sürecinizi hızlandırabilir ve kendinizi daha iyi hissetmenize destek olabilir. Dolayısıyla kendinizi kapatmak yerine, sevdiklerinizle paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
- Yeni arkadaşlıklara açık olun: Hayata küsmeyin. Evet, arkadaşınız sizin için çok değerliydi, onu çok seviyordunuz, birlikte pek çok anı biriktirdiniz, ancak ilişkinizin bitmesinin de birçok sebebi vardı. Dolayısıyla biten bir arkadaşlığın yasını tutarken yenilerini kaçırmayın. Kendinizi dünyaya, yeni dostluklara kapatmayın. Farklı ortamlara dahil olun, sosyal çevrenizi genişletin ve yeni arkadaşlıklar kurmak için önce kendinize, sonra karşınızdakine izin verin.
Son olarak yaşam yolculuğunda buluşmalar kadar ayrılıklara da yer olduğunu unutmayın. Arkadaşlıklar da biter aşklar da, her şey insanlar için, her duyguya yer var. Kabul edin ve devam edin.
İlginizi çekebilir: Herkesin hayatında olması gereken arkadaşlık türleri
Kaynak: self.com