Dönüşümü kalıcı kılmanın sırrı: Bilinçli yaratım sanatı
Uyanış ve dönüşüm yolculuğunun belirli evreleri vardır. “Ruhsal Rönesans” kitabımın “Evreler” bölümünde de detaylı olarak anlattığım gibi her evrede belirli süreçlerden geçeriz. Yolculuğun başlangıç aşamaları çoğunlukla kendimizi tanıma, iyileşme, geçmişten gelen acı ve travmalarımızı iyileştirme, arınma ve farkındalık kazanma süreciyle geçer.
Yıllar bile sürebilecek bu süreçte ilerledikten sonra kendimizi keşfetmeye, bu hayatta gerçekten kim ve ne olduğumuzu anlamaya ve farkındalıkla yaşamaya başlarız. Bu aşama ile beraber “Yeni Dünyamızı”, hayatımızı yaratma sürecine geçeriz. Daha önceki evrelerde de yaratım süreci içinde olmakla birlikte, artık bu aşamadan itibaren tamamen yaratıma odaklanma zamanıdır.
Bu aşamaya geldiğimizdeki tuzaklardan birisi de geçmişe takılı kalmak ve halen içimizde iyileştirilecek parçalar olduğu düşüncesiyle dönüp dönüp geçmişi kurcalamaktır. Tabii ki artık farkındalıkla yaşadığımız için karşılaştığımız bir sorunda içimize dönüp bunu fark etmek ve dönüştürmek yaşamımızın doğal bir parçası haline gelmiştir. Ama artık “anda kalarak”, yaratmak istediklerimize odaklanmak ve farkındalıkla ama aynı zamanda da bir plan ve strateji doğrultusunda yaşamak istediğimiz hayatı yaratmak esastır ve bunun için de şifa ve iyileşmekten farklı olarak başka yöntemlere ihtiyaç vardır.
Ve işte bu şekilde “bilinçli yaratım sanatında” ustalaşma sürecimiz başlar. Her ustalık isteyen sanat gibi bunun da kendine özgü kuralları ve verilmesi gereken bir emek vardır.
Peki bilinçli yaratımda ustalaşmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Her şeyden önce yaratmak ve yaşamak istediğimiz hayat konusunda netlik içinde olmamız gerekir. Öncelikle bulunduğumuz yeri, ardından da gideceğimiz yeri bilmemiz gerekir. Bu sürecin tamamı ruhumuz ve özümüzle bağlantıda olarak yapılmalıdır. Bu netliği ve kesinliği elde ettikten sonra bunu yapmak için bir plana ihtiyacımız vardır; net, kesin ve detaylı, aynı zamanda da ilerledikçe dönüşmeye hazır bir plan. Bu bizim yaratım ve yol haritamızdır.
Ruhsal yolculukta olan ve spiritüel olduğumuzda düşebileceğimiz başka bir tuzak da akışta olmanın aksiyon almamak ve bir plan yapmamak olduğunun zannedilmesidir. Bir planın olmadan akışta olmak seni rüzgârın estiği herhangi bir yöne götürebilir. Her zaman söylediğim gibi içsel dönüşüm dışarıda alınan aksiyonlarla desteklenmelidir. Burada önemli olan her zaman içimize dönerek, özümüz ile uyumlu bir gerçekliği yaratıyor olmaktır. Bu da “Başkaları ne ister?“, “Toplum ne der?” gibi bize yüklenmiş, olması gerekenlerin ötesinde bizim ruhumuzun gerçek isteğidir.
Planını oluşturduktan sonra her gün ve düzenli olarak aksiyon almak, frekansını yüksek tutabilmek için gerekli günlük rutinleri uygulamak, şükranlarını düzenli yapmak hayatının en önemli parçalarından biri haline gelmelidir. Günlük alışkanlıkların hayatını yaratan temel öğelerdir.
Tüm seçimlerini büyük bir farkındalık ve ustalıkla yapmalı, hayatına, bilincine neleri aldığını özenle seçmelisin. Arınmış, yüksek frekansta kalarak odaklanmış bir eylem planı, hayallerindeki hayatı yaratmak için gereken en temel unsurlardır. Bu yolda ilerlerken destek almak da çok önemlidir. Bilinci, yüksek tutacak besinlerle beslemelisin. Bu, dört bedenin için de geçerlidir; fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal. Ve bunu tüm hayat alanların için uygulamalısın. Bütün bunları yaptığında mucizelerin kapısının çok hızla açılmasının, bir zamanlar hayallerinin ötesinde olan bir dünyanın önünde gerçekliğe dönüşmesinin tadını çıkarabilirsin.
Dönüşüm yolculuğunda destek almaktan bahsederken, bunu sağlayacak muhteşem bir organizasyon olan Mindvalley Academy’nin İstanbul’a geliyor olması da harika bir gelişme oldu. Yıllardır çalışmalarını yakından takip ettiğim ve ilham aldığım bu organizasyonun “keşke Türkiye’ye de gelseler” diye düşündüğüm sırada geleceğini öğrenmek evrenden güzel bir “tesadüf ve hediye” oldu benim için. Dolayısıyla bu etkinliğini de buradan paylaşmak istedim, umarım ufkunuzu açar sizin de yolunuza ışık olurlar.
İlginizi çekebilir: Kendi yolculuğumuzun kahramanıyız: Bu ruhsal yolculukta hangi evrelerden geçeceğiz?