X

Dönüşüm için ilk adımı atın: Düzenli nefes ve meditasyon çalışması

Geçen haftaki yazımda dönüşüm dönemlerinin bizim için zorlayıcı görünen ama bizi güçlendiren, farkındalığımızı artıran zamanlar olduğundan bahsetmiştim. Bunun en yakın örneği içinde olduğumuz bu hafta… Bireysel ve hatta toplumsal dönüşüm yaşadığımız bir dönem. Ve benim de kendime günlerdir sorduğum soru: Neden bizim başımıza geliyor? Ama sadece bu soruyu sormak, isyan etmek maalesef ki bir fayda getirmiyor. Bizim öncelikle zihnimizi sakinleştirip, sonra yapıcı ve çözüm getiren yollar bulmamız hepimiz için en faydalı olanı. Bu dönüşüm sürecini yapıcı bir şekilde atlatabilmek için, size kendi dönüşüm sürecimdeki belki de en önemli konu olan zihni sakinleştirme pratiklerimden bahsedeceğim. (Eğer henüz okumadıysanız, kendi dönüşümümü anlattığım Dönüşüm yolculuğunu birlikte yaşayalım: Bütüncül tedavinin getirdiği farkındalıklar yazımı okuyabilirsiniz.)

Günümüz yaşantısında yapılacak o kadar şey var ki; yemek yapmak, çalışmak, alışveriş, arkadaşlarınla ve ailenle yüz yüze ya da telefon aracılığıyla iletişimde olmak, gündemi takip etmek, beklenmedik problemleri çözmek… Bir yandan gün içinde yapmamız gerekenleri yetiştirmeye çalışırken, bir yandan da zihnimizde dünden kalan keşkeler, kızgınlıklar ya da geleceğe dair endişeler, planlar, beklentiler dönüp duruyor. Tüm bu yoğun düşünce bulutlarının arasında da strese girmek kaçınılmaz oluyor.

Ben de böyle düşüncelerin içindeyken bir yandan da egzama sorunu ortaya çıkınca stresim iki kart artmıştı diyebilirim. Bir taraftan stresli olmamalıyım, yoksa egzama tetiklenir diye düşünüyor, bir yandan da egzamam nasıl geçecek diye stres oluyordum. Bütüncül tedavi reçetemde ilk başta yazan ilacım, günlük olarak düzenli uygulayacağım nefes ve meditasyon pratikleriydi. Şanslıydım ki bu iki konuya da uzak biri değildim. Tam tersi bir dönem sabah ve akşam düzenli olarak nefes çalışarak kaygılarımı büyük oranda azaltmıştım. Ama sonucunu aldıktan sonra devam etmeyi bırakmıştım. Meditasyonu ise grup yoga derslerinin başında ya da sonunda hocalarımın uygulattığı kadarıyla biliyordum.

Pratikleri tanıtacak olursam; nefes çalışmalarının birçok tekniği olmakla birlikte benim uyguladığım Nadi Shodhana tekniği. Sabah kalktığımda ilk iş ve akşam yatmadan son iş olarak 10’ar dakika uyguluyorum. Hangi teknik olursa olsun, nefes çalışmalarında ortak amaç pratik boyunca sadece nefesine odaklanarak zihindeki düşünce karmaşasına ara vermek için kendine alan yaratmak ve doğru nefes alarak vücudunu dengeye getirmek. Çalışmayı yaparken ilk başlarda sizi nefesinize odaklanmaktan alıkoyan ne kadar çok konunun ortaya çıktığını görüyor, bir yandan oturduğunuz yerde kıpırdanarak hareket etme ihtiyacı duyuyorsunuz. Zihniniz bu kadar uzun süre kim yapacak, ne işe yarayacak ki, bacağım ağrımaya başladı, oturduğum yer rahatsız gibi yeni düşünceleri peşi sıra üretmeye başlıyor. Ama aksatmadan pratiğinize devam ettiğinizde zihninizde dolaşan düşüncelerin azaldığını gözlemliyorsunuz. Bu da stresinizi azaltan ana etken oluyor.

Meditasyonda da amacımız benzer şekilde farkındalığı geçmiş ya da gelecekten alıp şimdiki ana getirmek. Nefese odaklanmak, meditasyonun da bir parçası olduğu için iki pratik birbirini destekliyor. Ben daha önceden kendi kendime meditasyon yapmayı denemediğim için mevcutta bulunan uygulamalardan birisini telefonuma indirerek yönlendirmeli meditasyon yapmaya başladım.

Yönlendirmeli meditasyonda uygulamadaki ses, size o anda ne yapmanız gerektiğini söylüyor, böylece “Ben yapamam ki” düşüncesi ortadan kalkıyor. Meditasyon sırasında ara ara düşüceler zihninizde belirse de yönlendirme sayesinde tekrardan an’a dönmeniz kolaylaşıyor. Meditasyon pratiklerimin bana kattığı en büyük şey düşüncelerin habersizce geldiklerini gözlemleme yeteneği sanırım.

Düşünceler belirdikçe onları “düşünce” olarak adlandırıp, onlara takılmadan gelip geçmelerini izler oldum. Artık günlük yaşantımda da endişeli düşünceler zihnimde belirdikçe onları görüp, o duyguya girmeden gitmelerine izin veriyorum. Zaman zaman o duygulara girmemek pek mümkün olmayabiliyor, böyle durumlarda ise en azından o duyguya girdiğimin farkına varabiliyorum. Ve her ne yapıyorsam durup beş dakika da olsa nefesime odaklanıyorum. Kısa sürede sakinlediğimi ve o duygu bulutundan çıktığımı gözlemlemek de pratiklerime devam etmek için en büyük motivasyonum oluyor.

Hem nefes çalışması hem de meditasyon ile üç ayda hayatıma kattıklarımı aşağıdaki şekilde özetleyebilirim:

  1. Sabah kalktığımda ve akşam yatmadan önce yaptığım pratikler sayesinde güne sakin bir şekilde başlıyor ve huzurlu bir şekilde uykuya geçiş yapıyorum.
  2. Stresli olduğum zamanlarda nefes alış verişimin değiştiğini anlıyor ve kısa sürede normale dönebiliyorum. Böylece stres uzun süre vücudumda birikip de problem yaratmıyor.
  3. Bu rutinlerim sayesinde kendime gün içinde özel zaman ayırmış oluyor, öz şefkatimi pekiştiriyorum. Her şeyden önce biz iyi olmalıyız ki başkasına da faydalı olabilelim. Ve o değeri önce bizim kendimize dikkat ederek, iyi bakarak vermemiz gerekiyor.
  4. Düşüncelerimi gözlemleyebiliyor; düşünce-duygu-düşünce kısır döngüsünden daha kısa sürede çıkabiliyorum. (Bu kısır döngüyü ve bize etkilerini anlattığım yazım: Zihin gökyüzü, düşünceler ise bulutlardır: Düşüncelerin geçip gitmesine izin vermek)
  5. Egzama özelinde de; sürecin başında detoksifikasyon döneminde, ellerimle beraber vücudumun genelinde döküntüler ve ciddi bir kaşıntı yaşamıştım. Tüm odağım bu kaşıntılarda iken nefes ve meditasyon sayesinde odağımı onlardan çekebiliyor ve vücuduma iyileşmesi için alan yaratabiliyordum. (Bu konuya detaylı değindiğim yazım: İyileşmek için blokajları kaldırmak: Enerji özgürleştiğinde, olasılıklar gerçekliğe dönüşür)

Gün içinde kendinize ayıracağınız on dakika ile yarım saat arasındaki sürede yukarıda bahsettiğim benzer sonuçları, hatta daha bile fazlasını siz de elde edebilirsiniz. Hepimizin içinden geçtiği bu dönüşüm dönemlerinde farkındalığımızı artırarak hem kendimize hem de bütüne fayda sağlayabilmemiz mümkün!

Nefes ve meditasyon pratikleri veya süreçle ilgili sorunuz, yorumunuz olursa bana sibelokan83@gmail.com adresimden veya @sibelsibel Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

İlginizi çekebilir: Dönüşüm yolculuğunu birlikte yaşayalım: Bütüncül tedavinin getirdiği farkındalıklar

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale