X

Dönüşüm: Eskiyi dışlamadan, ondan kaçmadan bütünlüğe ulaşmak

Karantina sürecinde normalde çok iyi anlaştığım babamla bir süre anlaşamamaya başladım. Hareketleri, tavırları beni rahatsız etmeye başladı. O kadar rahatsız oluyordum ki bazı anlar görmeye bile tahammül edemiyordum. Sonra fark ettim ki görmeye tahammülümün olmadığı babam değil, kendimmişim.

Yazılarımı takip edenler bilir: Kıtlık bilincimi dönüştürmek için ne kadar uzun zamandır uğraştığımı, çalıştığımı. Kaç senedir bu konu mevzularımın başında geliyor; hatırlamıyorum bile. Benim için oldukça zor bir konu. Karantina dönemi bu anlamda işime çok yaradı. Bir şeyler oldu ve ben senelerdir uğraştığım yere eriştim sanki; bolluk bilincinin kapısını araladım kendim için. Özel hiçbir şey yapmadım bunun için. Belki senelerdir olan çalışmalarım bu dönem meyve vermeye başlamıştır ama yüzde yüz hallettin mi peki derseniz de cevabım hala hayır. Diyorum ya, kapı aralamak diyebiliriz şu an ancak.

Karantina sürecinde evde azdan korkan halime göre daha sakin davrandım. Bilinçaltının çok derinlerindeki ve ta atalarımızdan gelen “Aç kalıp öleceğim” korkusu yerini, ben toprak anayla bağ kurup elinin ne kadar bonkör olduğunu gördükçe, Allah’a güvenip kendimi rahatça teslim ettikçe “Her şeyden bolca var dünyada, her zaman tüm ihtiyaçlarım karşılanıyor ve karşılanacak” rahatlığına bıraktı. Bu his beni çok hafifletiyor. Ağırlıklarımı bırakıyorum gibi bir his sanki. Bu hayatımda bu hissi hissedebildiğim anlar için şükürler olsun. Benim için o kadar kıymetli ki… Çünkü aksi hissin ne kadar zorlayıcı ve ağır olduğunu çok iyi biliyorum.

Evde hala bu şekilde hisseden; azdan haz etmeyen biri de babam. Kıtlık ve bolluk bilinci arasındaki farkı anladıkça gözlemle çok daha fark edebiliyorum o hislerin içindeki insanları. Babam, kıtlık bilinci içinde konumlanmış kişilerden bir tanesi.

Bu sebeple de karantina süresince ihtiyaç alışverişlerimizde 1 yerine 5’er kutu aldı ne alıyorsak. İhtiyacı olan başkaları alsın yapmayalım dediğimizde de: “Ya biterse? Bizim de ihtiyacımız var!” diye karşı çıktı. Anlıyorum onu. Hem de çok iyi anlıyorum. O hissi söylediğim gibi çok çok iyi biliyorum. Öyle büyük ve kuvvetli bir his ki insanı ele geçiriyor. Kontrol pek edemiyorsun.

Fakat ben bu histen kaçmaya ve kurtulmaya çalışırken ve uğraşlarım sonucu hazır biraz da olsun geride bırakmayı başarabilmişken babamın o halimi bana aynalaması beni korkunç rahatsız etti. Ben kaçtıkça babamla beraber karşımda dikildi.

Yani daha doğrusu ben neden babama karşı bu kadar tepkiliyim diye düşündüğümde fark ettim tüm bu anlattıklarımı. Tepkili olduğum babam değil, kendi o halimdi. Babamın tek yaptığı içimdekini bana yansıtmaktı. Sıkıntı ise içimdeki kaçmaya çalıştığım parçamı bana direk, dolambaçsız yansıtması oldu.

Demek ki o kıtlık bilincinde olan Gamze hala çok kuvvetli bir şekilde içimde yaşıyor ki babamın hareketlerinden “aşırı” rahatsız oluyorum. Babamı özlememe rağmen ona yanaşamıyorum. Demek ki hala o kadar kuvvetli ki çok fazla öfkelenebiliyorum. Hala gücü öyle yüksek ki beni babama yanaşmaktan alıkoyabiliyor.

O gücü de korktukça, panikledikçe veren benim ama olsun bu detayı başka haftalarda, başka hikâyelerde konuşuyor oluruz.

Bildiğim ama unuttuğum, sonrasında ise yeniden hatırladığım bir bilgim var şu an yine elimde:

Değişim, eskiden kaçarak olmaz. Dönüşüm, eskiyi dışlayarak gerçekleşmez. Eski halinle yeni halin el ele verip barış içinde kalabildiği zaman o bütünlüğü yaşıyor insan. Eskiyi de yeni gibi kabul edip sevdiğinde, eskinin de sana hizmet etmiş bir parçan olduğunu anlayıp kabul ettiğinde şefkatle değişmeye başlıyor bir şeyler.

Çözüm yeni, istediğimiz hali keşfettiğimiz an eskiyi dışlamak değil aslında. Eski diye adlandırdığın şey seni bugünlere getirmiş koca bir parçan olmuş. O parçanı da onurlandırarak, varlığını sevgiyle kabul ederek, onun da içindeki bilgeliği alarak yeniye yavaşça sokulmak aslında dönüşümün kendisindeki gizli güzellik.

Yani demek istediğim o ki benim dışladığım, çok kızdığım, görmek istemediğim babam değil kendi parçammış. Teşekkürler baba bunu fark etmeme vesile olduğun için! Bana kocaman bir ayna tuttuğun için çok teşekkürler! Şimdi sıra o parçamı şefkatle sarmak yeniden, teşekkür etmek beni bugüne kadar getirdiği için, biraz da yumuşakça öpmek yanaklarından belki. İşte tam da orada her yerde çılgın gibi aradığım bütünlük hissi beni bekliyor olacak. İşte tam da o noktada kendimi her halimle kabul etmenin tadına varıyor olacağım. İşte tam da o noktada babama artık kızmayacağım.

Ve kendimi olduğum halimle, olduğum kadarımla tamamen kabul ettiğim noktada artık dışarıdaki aynalara ihtiyacım kalmayacak. Hayat tam da o noktada kolaylaşacak.

Sözün özü, birilerine çok ama çok kızdığınızda orada bi’ durun. Durun ve sorun kendinize neden bu kadar kızdığınızı. Derinlere indiğinizde kendinizle karşılaşmak çok muhtemel. Karşılaştıktan sonra ise…

Kendinizi sıcacık sarmanız dileğiyle…

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: “Aynalama” size sizi anlatıyor: Yansımanızı görmek istemez misiniz?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale