dummy

Dondum kaldım: Hayatta kalma mekanizmaları

Daha önce hayatta kalma mekanizması üzerine pek çok kez konuşmuştuk. Önceki yazılara bakabilirsiniz. İnsanın en temel özelliği ve işleyiş yapısını oluşturan bir mekanizma hayatta kalma mekanizması. Bu konuyla ilgili bilgileri işleyen zihin ve beden üzerindeki tüm iletişimini oluşturan da sinir sistemimiz. Sinir sistemimiz belli durumlarda kendini korumak ve hayatta kalmak için bazı tepkiler geliştirebilir. Yalnız bu tepkiler gereğinden fazla veya uzun süre boyunca ya da ihtiyaç olmayan anlarda gerçekleşmeye başladığında çeşitli sorunlar yaşayabiliriz.

dummydummy

Özellikle son yıllarda artarak devam eden sosyokültürel değişiklikler, ekonomi, teknoloji gelişimi gibi konular insanı özünden ve iç dünyasından uzaklaştırmaktadır. Bugün pek çoğumuz sanattan, doğadan, felsefeden, hareketten uzak yaşamlar içinde kalmış, giderek de artan bir öz kaybı içerisindeyiz. Sinir sistemimize dönecek olursak hala bu dünya gelişimin içerisindeki gelişime tam adapte olmuş düzeyde değil ve giderek özünden uzaklaştıkça da gündelik hayatta farklı tepkiler olarak karşımıza çıkıyor. Bu tepkilerden iki tanesi disosiyasyon ve donma tepkileridir.

Donma tepkisi, otonom sinir sistemi tarafından yönetilir. Sempatik sistem tehlike algıladığında savaş veya kaç tepkisini tetikler. Parasempatik sistem ise kaçış veya savaş mümkün değilse bu durumda dorsal vagal kompleks devreye girer ve donma tepkisi oluşur. Bu tepki sırasında hareketsiz kalma, vücut fonksiyonlarında yavaşlama, duygusal uyuşma, tehdit algısına odaklanma gibi durumlar oluşur.

Disosiyasyon ise kişinin, anın gerçekliğinden kopması ya da çevresine ve hatta kendisine yabancılaşması durumudur. Bu kopma hali, bir tür “zihinsel kaçış” olarak da düşünülebilir. Vücudun ve zihnin tehlikeli ya da aşırı stresli bir durumdan korunmak için geliştirdiği bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Beyin, “tehlikeyi” azaltmak için çevreyle ve duygularla bağlantıyı koparır. Beyin fonksiyonları yavaşlar, düşünceler bulanıklaşabilir, o an yaşanan olaylar tam olarak kaydedilemeyebilir, hatırlanması zorlaşır. Kaslar tamamen gevşer ya da gerginleşir, el ve ayaklarda soğukluk, mide ve sindirim fonksiyonları yavaşlayabilir hatta tamamen durabilir. Stres hormonlarında dalgalanma kortizol ve adrenalin başta artar eğer vücut donma moduna geçerse seviyeler hızlıca düşer.

Bütün bunlar ve daha fazlası vücudumuzun hayatta kalma mekanizmasıdır ve doğru uyarı ve dozajında gerçekleştiğinde bizim için sağlıklıdır. Ne yazık ki yukarıda bahsettiğimiz gibi bugün hepimiz özümüzden uzaklaşarak başka hayatlar yaşamaya çalışıyoruz. Kendimizi tanımak yerine, başkalarına göre edindiğimiz rollere bürünüyoruz. Ve gelişen dünya düzeninin getirdiği stres ve yaşadığımız durumlar karşısında sistemdeki bozulmalar pek çoğumuzu sürekli olarak bu tepkilerin içinde fazlaca kalmaya itiyor.

Aynı zamanda, çocuklukta yaşanan duygusal, fiziksel ya da psikolojik travmalar, iş yükü, ailevi sorumluluklar, finansal kaygılar, fiziksel bir tehdit olmasa bile, bireyin kendini sıkışmış hissettiği durumlar, yoğun duyguların (örneğin, utanç, suçluluk veya korku) bastırılması da disosiyatif ve donma tepkilerine yol açabiliyor. Bugün ne kadar fazla bu stresleri yaşadığımızın sanırım farkındayız, ancak tepkilerin farkında çoğu zaman olamıyoruz. Genellikle sağlıkla ilgili ileri seviye bir fiziksel veya psikolojik bir bozulma olmadan bu tepkileri fark etmiyoruz ya da fark etmek istemiyoruz.

Sizin de bu durumları algılamanız için bazı belirtileri ve daha iyi anlamınız için de bazı soruları aşağıya bırakıyorum:

  • Zihinsel belirtiler:  Anda kalamama, sürekli geçmişe ya da geleceğe dalıp gitme. Çevreye ve insanlara karşı hissizleşme. Kendi vücuduna yabancılaşma hissi. Dünyayı gerçek dışı veya bulanık hissetme.
  • Fiziksel belirtiler: Aniden hareketsiz kalma, fiziksel tepkisizlik. Kaslarda gerginlik ya da tam tersi bir gevşeme hissi. Nefesin yavaşlaması. Kalp atış hızında azalma ya da ani durgunluk.
  • Davranışsal belirtiler: Karar almakta zorlanma, işlerin sürekli ertelenmesi.

Sosyal ilişkilerde kaçınma ya da izole olma.

Sanki “otomatik pilotta” yaşıyor gibi hissedip olayları mekanik şekilde gerçekleştirme.

“Hiç bir anda kendinizi çevrenize veya yaptığınız işe tamamen yabancı hissettiğiniz oldu mu?”

  • Evet, sık sık.
  • Bazen, evet.
  • Hayır, hiç.

 “Yoğun stres altında aşağıdaki durumlardan birini yaşıyor musunuz?”

  • Zihnim dağınık ve anda kalamıyorum.
  • Çevrem bulanık ya da gerçek dışı geliyor.
  • Hayır, bu tip şeyler yaşamıyorum.

“Arkadaşlarınızla veya ailenizle birlikteyken kendinizi hiç duygusal olarak kopmuş veya izole hissettiniz mi?”

  • Evet, sık sık.
  • Nadiren, evet.
  • Hayır, hiç.

“Stresli olduğunuzda aşağıdaki durumlardan birini yaşıyor musunuz?”

  • Düşüncelerim donup kalıyor, ne yapacağımı bilemiyorum.
  • Gerçeklikten kopmuş hissediyorum.
  • Hayır, genelde böyle hissetmiyorum.

Bu Tepkilerle Başa Çıkma Yolları

Vücut farkındalığı

Vücudunuzun nasıl tepki verdiğini fark edin. Örneğin, nefesinizin sığlaştığını ya da kalbinizin yavaşladığını hissettiğiniz an, bunun bir donma tepkisi olabileceğini kabul edin.

Duygusal günlük tutma

Hangi durumlarda disosiyasyon ya da donma yaşadığınızı yazmak, tetikleyicilerinizi anlamanızı sağlar.

Nefes ve topraklama teknikleri:

  • Nefes egzersizi: Burnunuzdan 4 saniye nefes alın ve 8 saniyede heehhh sesi çıkararak ağızdan verin. Vücudunuzu rahat bırakmaya çalışın. Bu, vagus sinirini uyararak, sinir sisteminizi sakinleştirir.
  • Topraklama egzersizi: Çevrenizde o anda gördüğünüz, duyduğunuz ve dokunduğunuz şeylere odaklanarak “şimdi ve burada” hissine dönmeye çalışın.

Fiziksel hareket:

  • Yavaş bir yürüyüş yapmak ya da hafif esneme hareketleriyle vücudunuzu harekete geçirmek, donma tepkisini çözebilir.
  • Dans etmek veya vücutla bağ kurmanızı sağlayan aktiviteler (egzersiz) fayda sağlar.

Destek ve bağlantı:

  • Yakın çevrenizle paylaşım: Güvendiğiniz bir kişiyle durumunuzu konuşmak, hem rahatlama sağlar hem de yalnız olmadığınızı hissettirir.
  • Profesyonel destek: Yukarıda yöntemler yardımcı olsa da sadece destekleyici olacaktır. Disosiyasyon ya da donma tepkisini sürekli olarak yaşıyorsanız ve kronik hale gelmişse, bir terapistten destek almak önemlidir. Özellikle somatik deneyimleme ve EMDR terapisi, bu tür durumlarda etkili yöntemlerdir.

Yolunuza bir farkındalık olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Dalgalarla duruldum: Bazen ne yaparsak yapalım öngörülemeyen olasılıklar her zaman olacaktır

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp