Dolaylı iletişimin zorlayıcı formu: Manipülatif kişilerin 6 ortak özelliği
Hepimiz zaman zaman kendimizden çok başkalarının çıkarlarına uygun davrandığımızı düşünmüşüzdür. Üstelik çoğu kez bunu her şey olup bittikten sonra fark eder ve kendimize yanıtını bulamadığımız soruyu sorarken buluruz kendimizi: “Neden bu şekilde davrandım”? İşte bu içten içe hissedilen fakat her zaman adı konamayan davranışlar manipülatif insanlarla karşı karşıya olduğumuzun göstergesi olabilir.
New York psikoterapistlerinden Rebecca Hendrix, manipülasyonun dolaylı iletişimin bir formu olduğunu öne sürüyor. Doğrudan söylemeden, hatta bazen hiç konuşmaksızın, karşımızdakini sessizlikle cezalandırarak karşımızdakinin düşüncelerini ve davranışlarını etkileme stratejisi… “Çıkarcı, kendi çıkarları için başkalarını kullanan” anlamına gelen manipülatif, kimsenin kendine kolay kolay yakıştıracağı türden bir özellik değil. Bu davranış tipini üstlenmeye istekli olmamamız, içimizde az ya da çok manipülasyon eğilimi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Manipülatif biri olup olmadığınızı anlamak için, aşağıdaki 6 maddenin kaçını günlük hayatınızda uyguladığınızı düşünebilirsiniz. Elbette yanıtlar konusunda dürüst olmak kaydıyla…
Masum öneriler: “Sence şöyle daha iyi olmaz mı?”
Manipülatif kişiler genelde karpuz kabuğunu ortaya getirip bırakanlardır. Masum bir soru ya da öneriyle gelir, karşılarındaki kişinin aklını karıştırıp isteklerini onun kendi düşüncesiymiş gibi göstermeyi iyi becerirler.
Seçim illüzyonu: “Sonuçta senin kararın ama…”
Sinemaya gitmek istediniz, iki film arasında kaldınız ve yanınızdaki kişi “benim için fark etmez, sana uyarım ama açıkçası bu film daha öğretici duruyor, hem oyuncuları daha iyi” mi dedi? Kendine ait bir seçimi olmasına rağmen bunu direkt söylemeyip, seçme şansını karşısındakine bırakır gibi görünmek klasik bir manipülasyon tekniğidir. Direkt iletişimde ise “fark etmez”in ardından “ama” gelmez, herkes hangi filmi daha çok sevdiyse bunu söyler ve bir orta yol bulunur.
Erteleme ve boşverme: “Aaa, unutmuşum!”
Bulaşık sırası sizdeydi ama yıkamadınız, bir şey kargolayacaktınız ama evden çıkmak zor geldi, projede üzerinize düşeni yapmadınız çünkü önceki gece dışarıda çok yoruldunuz… Manipülatif biriyseniz tüm bunlar konusunda dürüst olmak yerine “unutmuşum” bahanesine sığınmanız olası. Her durumdan kendini kötü göstermeden sıyırabilen kişileri uyaralım: Bir süre sonra unuttum bahaneniz yalancı çoban hikayesine dönüşüyor.
Boş sözler: “Haftaya perşembe mutlaka görüşüyoruz canım”
Yolda sokakta rastladığı herkese “görüşelim” diye mavi boncuk dağıtan kişileri bilirsiniz. Kendi önerdiği planları dahi takip etmeyen, mutlaka buluşuyoruz deyip önce kendi iptal edenler bunlardır. Bu çok klasik bir davranıştır, manipülatifler her takibi karşıdakinin yapması, rezervasyonla ilgilenmesi, kimler geliyor diye sormasını bekler ve bunu direkt olarak söylemek yerine kenara çekilmeyi tercih ederler.
Mağdur edebiyatı: “Tamam bırak, ben yaparım”
Dünyada da ülkemizde olduğu kadar işe yarayan bir iletişim(sizlik) yolu mağdur edebiyatıdır. Kimileri, yeterince acındırma ile herkese istediklerini yaptırabileceklerini düşünürler. Zaman zaman haklılardır da, çünkü acıklı bir hikaye kadar insana dokunan az şey vardır.
Karşıdakini sessizliğe mahkum etmek
Bazen hiçbir şey söylememek, fazla şey söylemekten daha etkilidir. Suskun duran biriyle aradaki rahatsız edici sessizliği delmek karşısındaki kişiye düşer ve genelde, tavizlerin verildiği an da işte bu buzları kırma anı olur.
İlginizi çekebilir: Kontrolcü insanlarla baş etmenin 4 yolu
Kaynaklar:
Greatist
academia.edu