Dokunmanın gücünü ortaya çıkaran 10 psikolojik etkisi
Basit (cinsiyetsiz) bir dokunuş uyumu arttırıp, davranışa, cazibeye ve güç sinyalinize katkıda bulunabilir.
Dünyada gezinirken sadece gözlerimize ve kulaklarımıza inanmayı seçiyoruz ve onlara güveniyoruz. Dokunma duyusu genelde unutuluyor; ancak dokunma dünyayı anlama ve deneyimleme konusunda hayati önem taşıyor. Sadece kolunuza hafifçe dokunmak bile bütün düşüncelerinizi bir anda değiştirebilir. İşte cinsel olmayan dokunuşların ne kadar etkili olabileceğini kanıtı olarak bu dokunuşların 10 psikolojik etkisi:
1. Paraya dokunmak
Zamanında yapılan bir dokunuş insanları kaybettikleri bir eşyaya geri döndürmeyi başarabiliyor.
Dokunma üzerine yapılan bir araştırmaya göre telefon kulübesi kullanan kişilere dokunuluyorsa bu uyaran sayesinde jetonu unuttuklarını hatırlayıp geri dönme oranları yükseliyor. (Kleinke, 1977).
Bir başka araştırma ise üst kola hafifçe yapılan dokunuş kadar insanı aksiyon almaya iten hiçbir davranış olmadığını gösteriyor. Erkekler kendilerine dokunan bayan garsona daha fazla bahşiş bırakıyorlar. İnsanlar bunu düşündüğünüzden daha çok yapıyorlar .
2. Yardım için dokunmak
İnsanlar kendilerine dokunulduğu zaman yardım etme konusunda daha istekli oluyorlar. Bir araştırmada, kendilerine dokunularak yerdeki eşyaları kaldırma konusunda yardım istenen yabancıların hiç dokunulmadan yardım istendiği zamana göre daha yardımsever oldukları görüldü.( Gueguen, 2003). Yardım etme oranı kişiye dokunulduğu zaman %63’ten %90’a çıkıyor.
3. Uyum için dokunma
Hafifçe kola dokunmanın gücü konu uyum sağlama olunca genel olarak çok etkili olabiliyor.
Bir araştırmada katılımcılara bir dilekçe imzalanması isteniyor. Araştırmaya katılanlara dokunulmadığı zaman dilekçenin imzalanma oranı %55 iken, dokunulduktan sonra bu oran %81’e yükseliyor.
İkinci araştırmada kendilerinden anket doldurumları isteniyor ve bilin bakalım sonuç nasıl çıkıyor? Dokunma devreye girdiği zaman anketi doldurma oranı %40’tan %70’e çıkıyor.
4. Daha fazla uyum sağlama için iki kez dokunun
Vidis ve Halimi-Falkowicz yaptıkları bir araştırmada sokağa çıkarak insanlara anket doldurmalarını istedi. Sonuçta insanların anketi çözme konusunda kendilerine iki kez dokunduklarında bir kez dokunmaya göre daha istekli olduklarını ve daha çok kişinin çözdüğünü fark ettiler. En çok etkiyi, anket yapılan kişi erkek ve anketçinin de kadın olduğunda ölçtüklerini söylediler.(Vaidis and Halimi-Falkowicz (2008))
5. Kavga için dokunun!
Gerçekte erkekler arasında dokunmanın kabul edilmesi kişinin içinde bulunduğu kültürle birebir ilişkilidir. Polonya’da yapılan bir araştırma kadın ve erkek arasındaki dokunmanın farkını ortaya koydu. Erkek anketçi tarafından yardım istemek için hafifçe koluna dokunulan erkekler sert tepkiler verdi. Bu durum yüksek seviyedeki homofobiyle ölçümlendirilebilir. Anketçi kadın olduğunda ise yine pozitif tepki alındı.
6. Arabanızı satmak için dokunun
Polonya’nın aksine Fransa’da iki erkek arasında kültür teması ve dokunma kabul ediliyor. Fransız araştırmacılar 2.el araba pazarına giderek rastgele insanlara yaklaşmaya çalıştılar. Yanaştıkları kişilerin yarısının koluna 1 saniyeliğine hafifçe dokunulurken, yarısına hiç dokunulmadı. Araştırmanın devamında koluna dokunulan kişiler bunu arkadaşlığın, dürüstlüğün, anlaşmanın ve iyiliğin bir simgesi olarak kabul ettiler. 1 saniyelik bir dokunuş için bizce hiç fena değil!
Bunun sonucunun bu araştırma Polonya’da yapılsaydı çok farklı olacağını düşünüyoruz
7. Romantik buluşma için dokunun
Eğer erkeklerin kadınlar tarafından hafifçe kollarına dokunulmasına ilgi gösterdiklerini söylesek muhtemelen buna şaşırmazsınız; ancak yapılan başka bir araştırmada erkeklerin bu dokunuşları yanlış yorumlayarak bu cinsiyetsiz dokunuşa cinsel istek gösterdikleri belirlendi. Dahası kadınlarda sokakta erkeklerin telefon numaralarını istemelerine olumlu yaklaşmaları daha şaşırtıcı bir sonuç olarak gözüküyor. Bu sonucu kadınların 1-2 saniyelik hafifçe dokunuşlarıyla büyük bir egemenlik kurduklarını söyleyebiliriz. Bu araştırmanın yine Fransa’da yapıldığını eklememizde fayda var!
8. Güç için dokunun
Dokunma güç ilişkilerinde hayati derecede önem teşkil etmektedir. Güç ilişkisini büyük şehirlerdeki günlük iş ortamlarında gözlemlemiştir. Dokunulmaktan ziyade karşı tarafa dokunan kişiler genelde yüksek mevki sahipleri oluyorlar. Ayrıca genellikle diğer insanlara dokunan kişiler toplumda daha çok güç sahibi oluyorlar (Summerhayes & Suchner, 1978).
9. İletişim için dokunma
Dokunmanın birçok farklı formu olabilir ve dokunma farklı duygularla iletişime geçebilir. İletişime geçmek için dokunmanın kaç farklı şekilde algılandığını göstermek için bir araştırma yapılıyor. Sadece kişinin ön koluna yapılan bir dokunuş 12 farklı duyguyu diğer kişiye aktarabiliyor. Alıcı kişi dokunmanın kendisini görememesine sadece hissetmesine karşın korku, nefre, aşk, iğrenme, şükran ve sempati gibi duygulardan emin olabiliyor. Bu konuda en az kişinin yüzünden bize karşı ne hissettiğini anladığımız kadar iyi olduğumuzu söyleyebiliriz.
10. Masajın matematiği
Düşünün bütün bu kazanımları sadece dokunmayla elde edebiliyorsak, masaj yaptırmak için neler yapardık! Yapılan bir araştırma masaj yaptırmanın matematik yeteneğini geliştirdiğini gösterdi. Kontrol grubu ve deney grubu olarak ikiye ayrılan deneklerin içinden haftada iki masaj yapılan deney grubunun matematikte diğer masaj yapılmayan gruba göre daha başarılı olduğu gözlendi. Böylece dokunmanın etkisine bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz.
Genellemeyi reddetme
Yapılan bütün araştırmalarda dokunmanın takdir edildiğini gördük. Dokunulmak kültürlere, durumlara ve cinsiyete göre farklılık gösterebiliyor. Genel olarak dokunma eylemi olarak üst kola yapılan hafifçe dokunmadan söz ediyoruz. Bu bölge siz belki bilmesenizde insan vücudunun dokunmak için en güvenli yeri olarak biliniyor. Ayrıca, araştırmalar sadece insanların küçük bir kısmını oluşturmaktadır ve sosyal etkileşimde dokunulmaktan hoşlanmayan erkekler ve kadınlar olabilir. Bu insanlar dokunulduğu anda karşı tarafa pozitif tepkiler vermezler.
Kaynak:
spring.org
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Bazı zamanlarda aptal olmak, işinize yarayabilir
Rüyaları hatırlamada kültürel farklılıklar ne kadar etkili oluyor?