Son zamanlarda birçok platformda adından sıkça bahsettirmeyi başaran nörobilim alanında uzman, ünlü bilim insanı, yazar, epigenetik ve kuantum fiziği gibi konularda uluslararası paylaşımlar yapan, eğitimci, konuşmacı ve Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak, Doğaüstü Olmak, Plasebo Sensin gibi çok satan kitapların yazarı Dr. Joe Dispenza, hem bedeni hem zihni bir bütün olarak ele alarak iyileşmenin, değişmenin, dönüşmenin, kısacası ‘kendimizi yeni baştan yaratabilmenin’ mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Dilerseniz değişimin adımlarına ve değişimi başlatmak için Dr. Dispenza’nın önerdiği pratiklere geçmeden önce daha önce kaleme aldığımız “Joe Dispenza’ya göre nörobilim perspektifinden zihinsel dönüşümün biyolojisi”Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak, Doğaüstü Olmak, Plasebo Sensin gibi çok satan kitapların yazarı Dr. Joe Dispenza, hem bedeni hem zihni bir bütün olarak ele alarak iyileşmenin, değişmenin, dönüşmenin, kısacası ‘kendimizi yeni baştan yaratabilmenin’ mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Dilerseniz değişimin adımlarına ve değişimi başlatmak için Dr. Dispenza’ yazımıza göz atabilirsiniz.
Dr Joe Dispenza kimdir?
Ünlü nörobilimcinin onu bugünkü haline getiren çok ilginç bir hayat hikayesi var -ki herkes duymalı-; yaşadıkları, çektiği acıları, deneyimleri, atlattığı fiziksel rahatsızlıkları onu bugün herkese anlatmaya çalıştığı gerçeğe ulaştırmış; ‘zihin, bedeni iyileştirebilir’. Ona göre, iyi olmak, sağlıklı, güçlü bir bedende yaşamak istiyorsanız zihniniz de iyi olmalı. Çünkü, beden ve zihin birbirinden ayrı değil.
1986 yılında geçirdiği bir kaza sonrası omurgasında altı kırıkla baş başa kalan Dispenza, doktorların bir daha yürüyemeyeceğini söylemesine rağmen, belki de çoğu insanın imkansız diyeceği bir şeyi başarmış ve kendini iyileştirmiş. Peki, nasıl? Cevap: Zihnini yöneterek.
Ameliyat olmayı reddedip bunun yerine tamamen iyileştiğini hayal etmeye başladığını anlatan Dr. Dispenza, her omurunun iyileştiğini görselleştirerek omurgasını önce zihninde yeniden onardığını ve daha sonra ayağa kalkarak işlerine, eğitimine devam ettiğini paylaşıyor. Yaşadığı bu olaydan sonra sinirbilim okumaya karar verdiğini söyleyen ünlü doktor, o günden sonra çalışmalarını beden ve zihin üzerine yoğunlaştırarak, her şeyin zihinde başladığını ve herkesin zihnini yöneterek kendini iyileştirebileceğini, şifa bulabileceğini, en iyi haline erişebileceğini anlatıyor.
“Biz yaşayan bir organizmayız. Umudum, kendi sınırlarının zincirlerinden kurtulduğunda birbirini iyileştiren insan türünün daha gelişmiş bir formu olmamızdır.”
Joe Dispenza, çoğumuzun sürekli bir endişe içinde yaşadığımıza inanıyor. Ona göre evrimin beynimize yerleştirdiği savaş ya da kaç tepkileri, sürekli tetikte olmamıza neden oluyor ve bu da olumsuz düşünceleri tetikliyor, sonrasında ise hem mutsuzluk doğuyor hem de panik ataktan kansere kadar birçok hastalığa zemin hazırlanmış oluyor. “Düşüncelerimizi nasıl değiştireceğimizi öğrenirsek, zihin bedeni iyileştirebilir ve ister bolluk yaratmak, ister şifa bulmak, ister kendimizin en iyi hali olmak için bunu kullanabiliriz.” diyen ünlü doktor, kendimizi dilediğimiz gibi yeni baştan yaratabileceğimize ve üstelik bunu bir kez değil, tekrar tekrar yapabileceğimize de dikkat çekiyor. Ayrıca, hepimizde, toplumun her bir üyesinde bu yeteneğin olduğunu, bunu halihazırda yapan, kendine meydan okuyarak kendini dönüştüren birçok insanın etrafımızda olduğunu ve bizim de onlardan ilhamla kendimizi dilediğimiz gibi en iyi şekilde baştan yaratabileceğimizi söylüyor. İşte bu değişimi başlatacak 4 adım ve bu adımları kolayca günlük hayatımıza entegre etmek için faydalanabileceğimiz 7 günlük meydan okuma:
‘Kendinizi yeniden inşa edin’: Değişimin 4 adımı
Düşüncelerinizi değiştirmeye ve daha iyi, daha büyük bir size dönüşmeye hazır mısınız? Öyleyse, haydi başlayalım…
1. Birinci adım: Farkına varın
Farkındalık olmazsa hiçbir şey yapamayacağımızı, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizi söyleyen Dispenza, kim olduğumuzun farkına varmamız gerektiğine dikkat çekiyor: “Kim olduğumuzun farkına varmak, bilinçsiz otomatik düşüncelerimize, davranışlarımıza ve duygularımıza ışık tutar. Eleştirmeden, yargılamadan veya suçlamadan, kendinizle ilgili her şeyi fark etmeye çalışın. Gözlemlediğiniz şeyle özdeşleşmek yerine, yalnızca meraklı bir görgü tanığı olduğunuzu hayal edin. Yargılamadan uzak durabilir, anda kalabilir ve kendinizi gerçek zamanlı olarak izleyebilirseniz, yeni varoluş durumunuzu yeniden ayarlamak için ihtiyacınız olan tüm verileri toplayabilirsiniz.”
Kendimizi bir görgü tanığı olarak hayal etmemizi söyleyen ünlü bilim insanı, başkalarını nasıl gözlemliyor, neler yapıyor diye izliyorsak kendimizi de benzer bir şekilde izlememiz ve bize ait her şeyin farkına varmamız gerektiğine dikkat çekiyor. “Tıpkı rol yapan bir oyuncuyu izlerken rolü iyi canlandırabiliyor mu, karakteri somutlaştırabiliyor mu, mimikleri, ifadeleri nasıl diye bakarken olduğu gibi kendinizi de aynı şekilde gözlemleyin” diyerek kendimizin farkına vardıktan sonra diğer değişim adımlarının daha kolay ilerleyeceğine de vurgu yapıyor.
2. İkinci adım: Durun ve işe yaramayan her şeyi bırakın
Farkındalıktan sonra artık sıra ikinci adımda: “Size hizmet etmeyen her şeyi terk edin. Hangi yönlerinizin artık size hizmet etmediğine karar verdiğinizde, artık olmak istemediğiniz o kişi olmayı bırakmalısınız. Hayatınızı yöneten eski bilinçaltı programlarından bağlantınızı kesmeniz ve kendinizi şimdiki ana geri döndürmek için yeterince yavaşlamanız ve hatta durmanız gerekir.” diyen ünlü bilim insanı, ana dönebilmek için yavaşlama işini ciddiye almamız gerektiğini vurguluyor. “Ancak yavaşladığımızda don, kaç veya savaş gibi hayatta kalma modlarından çıkarak otonom sinir sistemimize yeniyi yaratmak, yeni bilgileri alıp işlemek için izin verebilir, gerekli sinyalleri gönderebilir ve güven içinde olduğunu hissettirebiliriz.” diyor.
Dispenza’ya göre durma ve yavaşlama eylemi; tanıdık geçmişten ve programlanmış, öngörülebilir gelecekten (bilinenden) çıkmak ve şimdiki ana (bilinmeyene) geçmek için esastır. Zihni, şimdiki ana getirmek, geleceğin otomatikleştirilmiş ve alışılmış programından çıkmak ciddi farkındalık gerektirir. Bunu yapabildiğimizde ise yani bilinenden bilinmeyene doğru hareket edebildiğimizde rahatsızlık duymamız normaldir. Bu rahatsızlıklar, fiziksel ağrılar, psikolojik sıkıntılar, kaygı, stres, mide bulantısı veya panik şeklinde kendini gösterebilir. “Sizi temin ederim ki, eğer bir rahatsızlıkla karşı karşıyaysanız, doğal bir tepki veriyorsunuz ve aynı zamanda işi doğru şekilde uyguluyorsunuz. Öyle olmasaydınız, yine mevcut halin içinde olurdunuz. Rahatsızlık olmazdı. Anahtar, nihayetinde bu rahatsızlık durumundan yeni bir özgürlük ve bütünlük durumuna geçmektir.”
3. Üçüncü adım: Değişim enerjisini bulun
Değişim sürecinin üçüncü adımı ise enerjimizi ve varoluş halimizi değiştirmektir. Farkına vardık, işe yaramayan tüm düşünceleri, davranışları, tavırları, kısacası bize hizmet etmeyen her şeyi terk ettik, şimdi ise niyetimize uygun olarak aktif adımlar atmaya başlama zamanı: “Üçüncü adım, enerjinizi ve varoluş halinizi değiştirmektir. Niyetinizle hizalanmış aktif adımlar atmaya başladığınızda, hem vücudunuzda hem de yaşamınızda değişimi görmelisiniz. Şimdiki an biçiminde görünecek olan gelecekteki halinize doğru yaklaştıkça, içine girdiğiniz enerjinin, dönüşmekte olduğunuz “siz” ile ilişkili duyguların daha fazlasını üretmesine izin verin. Niyetinizle uyumlanan bu yüksek enerji, tam olarak varoluş durumunuzu değiştirmek için ihtiyacınız olan şeydir.”
4. Dördüncü adım: Dirence karşı mücadele edin
“Artık sıfırlama düğmesine bastığınıza ve enerjinizi ve varoluş durumunuzu yeniden ayarladığınıza göre, tüm bilincinizle hayata dönme zamanı. Size burada çizginin sonu olmadığını hatırlatmama izin verin; bu dört adım doğrusal değil daireseldir. Şansınız varsa, bu adımları birçok kez tekrarlayacak ve sonunda daha hızlı bir şekilde bilinç durumuna geri döneceksiniz.”
Tüm bu dört adımın nihai amacının, vücudumuzun sonunda kırılması ve kendini özgürleştirmesi olarak tanımlayan Joe Dispenza, son adım için şunu söylüyor: “Kendinizi değiştirmeye yaklaştığınızda, vücudunuz kaçınılmaz olarak değişimin olmasını önlemek için son bir umutsuz çaba gösterecektir. Çünkü, bedeni bilmediği bir bölgeye götürmeye ve onu yeni bir zihne ikna etmeye çalışıyorsunuz ve beden değişmeye isteksiz. Ama merak etmeyin, vücudunuz değişime karşı direnç göstermiyorsa muhtemelen değişmiyorsunuz demektir. Mücadelede olanlarınız içinse, tebrikler ve partiye hoş geldiniz. Her şeyi doğru yapıyorsunuz. Devam edin, her düştüğünüzde geri kalkın. Sonunda, kaç kez düştüğünüzü hatırlamayacaksınız çünkü hedefe ulaşmış olacaksınız.”
Sabırla ilerlersek, sürece inanırsak ve değişimi gerçekten isteyerek mücadele edersek, vücudumuz ne kadar direnç gösterirse göstersin, sonunda istediğimizi başarabilir ve yeni kendimizi yaratabiliriz.
Değişimi başlatmak için 1 hafta boyunca her gün
Değişimin bu etkili 4 adımını kaleme alan ve sık sık konuşmalarında yer veren Dispenza, ünlü yazar ve çok satan The School Of Greatness kitabının sahibi Lewis Howes ile yaptığı söyleşisinde Howes’un tüm bunları nasıl günlük hayatımıza uyarlayabileceğimizi merak etmesi ve herkese daha faydalı olmak adına birtakım yollar önermesini istemesiyle bir meydan okuma ortaya çıkarıyor. Ve ikili, herkesi yenilenmeye, dönüşmeye davet ediyor. 7 gün boyunca uygulamak için 3 adım öneren Dispenza, bunları yaptığımızda zihnimizde ve bedenimizde olumlu değişimler fark etmeye başlayacağımızı garanti ediyor. İşte değişimi başlatmak için 1 hafta boyunca her gün yapabilecekleriniz:
- Olumlu düşünmeye başlayın: Güne şu soruyla başlayın: “Bugün nasıl kendimin en iyi versiyonu olabilirim?”
“Çoğu insan sabah kalkar ve yaptıkları ilk şey hayatlarındaki sorunları düşünmek olur. Ve bu problemler geçmişten gelen hatıralardır, bu yüzden problemlerini düşündükleri an, geçmişte düşünürler. Bu yüzden kendilerini mutsuz, değersiz hissetmeye başlarlar.” diyen Joe Dispenza, aslında çoğumuza çok tanıdık gelen bir durumu paylaşmıyor mu? Güne sorunları düşünerek başladığımızda ortaya iyi bir şeyler çıkarma ihtimalimiz çok düşük; üstelik Dispenza’ya göre bu olumsuz düşünce tarzı hastalanmamıza neden oluyor, yani ben bedenimize hem zihnimize zarar veriyor. Ve ona göre, bu dünyada yanlış olan her şeye odaklanmak için çok zaman harcıyoruz. Oysa ki yapmamız gereken olumlu düşünmeye başlamak.
“Yedi gün boyunca her sabah güne olumlu bir düşünceyle başlamanızı istiyorum. Bugün kendinizin en iyi versiyonu nasıl olabilirsiniz? Olabileceğiniz en mutlu, en olumlu haliniz olmaya karar verin ve göreceksiniz güne çok daha iyi bir duygusal durumda başlayacaksınız ve fiziksel durumunuz doğrudan duygusal durumunuzla bağlantılı olduğu için iyi bir zihne sahip olduğunuzda bedeniniz de iyi olacak!”
- Şükredin: Her günün sonunda şükran pratiği yapın.
Dr. Joe Dispenza’ya göre, şükretmenin beynimiz üzerindeki olumlu etkisi birçok araştırmanın da kanıtladığı üzere çok fazla. Şükretmek, vücudumuzu iyileştirmeye ve onarmaya yardımcı olan, minnettarlıkla tetiklenen yaklaşık 1200 farklı kimyasal reaksiyonu tetikliyor. Harika değil mi?
“Hayatınız ve içindeki iyi şeyler için günlük olarak şükran pratiği yapmanız hem bedeninizi hem zihninizi değiştirmenin, iyiye dönüştürmenin harika bir yoludur. Bu nedenle, haftanın her gecesini, yatmadan önce birkaç dakika şükrederek geçirin. Bunu zihninizde veya bir günlükte yapabilirsiniz -nasıl şükran pratiği yaptığınız önemli değil- sadece yapmalısınız!”
- Meditasyon yapın: Etrafınızdaki her şey hakkında farkındalık geliştirin.
Dr. Dispenza’ya göre çevremiz hakkında ne kadar farkındalık geliştirirsek kendimiz hakkında o kadar çok şey öğrenebiliriz. Çünkü, beynimiz çevremizdeki farklı şeylere verdiği stres tepkilerini anlamaya başlar ve bu, olumsuz düşünceleri değiştirmek ve hayatı dönüştürmek için en önemli anahtardır.
“Farkındalığınız arttıkça stres hormonlarını azaltmaya başlar ve daha tutarlı beyin dalgalarını yaratır. “Şu anda … yapıyorum”, bu basit bir uygulama. Ama kadar çok yaparsanız, o kadar iyi yaparsınız. Bu adımı meditasyon olarak düşünebilirsiniz. Önümüzdeki yedi gün boyunca sessizce oturmak ve alanınızı hissetmek için her gün birkaç dakikanızı ayırın. Çevrenize dikkat edin ve gerçekten farkında olun. Her gün bu şekilde meditasyon yaptığınızda, beyninizin daha sağlıklı stres tepkileri geliştirmesini sağlayabilirsiniz.”
Bu 3 anahtar nokta, Dr. Dispenza’nın değişimi hemen şu andan başlatmak, zihnimizi iyileştirerek kendimizin en iyi haline ulaşmak, bedenimizi, zihnimizi iyileştirmek için önerdiği etkili pratikler arasında. Eğer sizde değişimin 4 adımını başlatmak ve her gün bu adımları uygulayabilmek için vücudunuz ne kadar direnç gösterirse göstersin mücadele etmeye devam etmek istiyorsanız bu 7 günlük meydan okumayla işe başlayabilir, daha sonra kolayca devam edebildiğinizi gözlemleyebilirsiniz.
Kendinize çok iyi bakmayı unutmayın!
İlginizi çekebilir: Zihin ve beden arasında dengeli ve pozitif bir bağ kurmanın yolları