X

Hasta ve hekim iletişimi nasıl olmalı? Kendinizi doktorunuza doğru ifade etmenin yolları

Hayatınızda en az bir kez şu cümleyi kurmuş ya da duymuş olabilirsiniz: Doktorum beni anlamıyor. Bütüncül sağlığımız, şüphesiz ki yaşamımızdaki en büyük önceliğimiz -değilse de öyle olmalı-. Ve bu süreçteki en büyük destekçimiz de güvendiğimiz doktorlarımız. Sağlık sorunlarımızı anlamak, en doğru tanı ve tedavi için harekete geçmek, rutin kontrolleri devam ettirmek doktorumuz sayesinde kolaylaşıyor. Ancak, bazen doktor-hasta iletişimi yeteri kadar sağlıklı olamayabiliyor ve kendimizi yeterince ifade edemediğimizi ya da doktorun bizi anlamadığını düşünebiliyoruz. Bu da endişe verici bir soruna işaret edebiliyor. Hem sağlığımız açısından kaygılanabiliyor hem de aşırı stresle karşı karşıya kalabiliyoruz. Peki, sağlıklı doktor-hasta iletişimi mümkün mü? Evet!

Siz de zaman zaman doktorunuzun sizi anlamadığını düşünüyor, sizin endişelerinizi göz ardı ettiğini hissediyor ya da sizi dinlemediğini, şikayetlerinizi hafife aldığını seziyorsanız, bu durumu tersine çevirmek ve doktorunuzla başarılı bir iş birliği inşa etmek için aşağıdaki yöntemlerden faydalanabilirsiniz:

Randevudan önce iyi hazırlanın

Kendinizi doktorunuza en doğru ve eksiksiz şekilde anlatabilmek için muayene randevunuza ya da bireysel seansınıza gitmeden önce iyi hazırlanın. Kafanızda cümlelerinizi tasarlamanız, sağlık durumunuzla ilgili güncel verileri toplamanız, varsa en son yaptırdığınız tahlilleri, testleri bir araya getirmeniz, semptomlarınızı gerekirse yazmanız, kısacası doktorunuzla paylaşmanız gereken önemli tüm bilgileri randevunuza gitmeden önce netleştirmeniz en iyisi olacaktır. Sıkıntılarınız ne zaman başladı, yaşadığınız olumsuz belirtiler neler, sıklık ve şiddeti nasıl, ağrılarınızı, sorunlarınızı tetikleyen durumları fark ettiniz mi… Bu tür soruları gözden geçirin ve doktorunuzla buluşmadan önce hepsine bir cevabınız olduğundan emin olun. Cevaplarınızın kısa, net ve anlaşılabilir olması için gerekirse bir konuşma pratiği yapın, anlattıklarınızın somutlaştırabilir olduğundan ve ‘havada kalmadığından’ emin olmak istiyorsanız, gerekirse randevunuzdan önce birkaç yakınınızla da paylaşın ve kendinizi yeterince açık ifade edip etmediğinizi sorun.

Randevunuza bir yakınınızla gidin

Eşiniz, partneriniz, ablanız, anneniz ya da bir arkadaşınız… Sizinle doktor randevunuza gelebilecek bir yakınınız varsa bu fırsatı değerlendirebilirsiniz. Bu, özellikle sonrasında birlikte değerlendirme yapabilmeniz için güzel bir şansa dönüşebilir. Doktorun tanı ve tedavinize dair sizinle paylaştıklarının tamamını hatırlamazsanız, yanınızdaki kişi bu konuda size sonradan destek olabilir. Hatta bir yandan doktorunuzla konuşurken bir yandan yazmak zor olacağı için yakınınız sizin için doktorunuzun söylediklerini not alabilir. Sizi tanıyan, yaşadığınız sağlık sıkıntılarını bilen biri, siz doktorunuza probleminizden bahsederken eksik ya da yanlış hatırladığınız detaylar konusunda da size yardımcı olabilir. Öte yandan, olumsuz gelişmeler konusunda da size duygusal destek sağlayabilir.

Kendinize teşhis koymayın

Eğer, semptomlarınızı ya da yaşadığınız sıkıntıları internette aratmak ve kendi kendinize teşhis koymak gibi bir alışkanlığınız varsa, en başta kendi iyiliğiniz ve sağlığınız için bu alışkanlığınızı terk etmeniz en iyisi olacaktır. Ancak, yine de deneyimlediğiniz sağlık problemi ile ilgili internetten birtakım araştırmalar yaptıysanız edindiğiniz bilgilerin kafanızı kurcalamasına izin vermemeniz önemli. Aksi halde, doktorunuzla konuşurken kendinizi ve yaşadığınız rahatsızlıkları en doğru şekilde anlatmaya odaklanmak yerine, öğrendiğiniz teşhislerden hangisinin size uygun olduğunu bulmak için yanıltıcı, kafa karıştırıcı bilgiler paylaşabilirsiniz. Örneğin, ‘şöyle bir sorunum var, kendimi böyle hissediyorum’ gibi net açıklamalar yapacakken ‘şu semptomun bu hastalıkla ilgili olabileceğini okudum’ ya da ‘benim belirtilerim en çok şu hastalıkla uyuşuyor’ gibi cümleler kurarsanız bu, hem doktorunuzun sizi anlamasını geciktirecek hem de randevu zamanınızı verimsiz kullanmanıza neden olacak. Benzer bir şekilde yakın çevrenizden bildiğiniz rahatsızlıklar ile de kendi deneyiminizi karıştırmamanızda da fayda var. Tüm bunlar yanıltıcı olabilir ve doktorunuzla sağlıklı bir iletişim kurmanıza engel olacağı için doktorun sizi anlamamasına neden olabilir.

Dürüst olun

Kendinizi doktorunuza anlatırken ve yaşadığınız sağlık problemlerini doktorunuzla paylaşırken, dürüst olmanız çok önemli. Utandığınız, sıkıldığınız ya da kendinizi kötü hissettiğiniz için gerçekleri saklamak ya da çarpıtmak, iyileşme sürecinizi uzatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Örneğin, yaşadığınız bir semptomun şiddeti 3 ise, doktorunuz tarafından ‘daha fazla ilgi görmek’ için 10 demeyin. Ya da bir yetişkin olarak kendinize ‘yakıştıramadığınız’ ya da utandığınız bir semptomu gizlemeyin. En doğru tanı ve tedavi için yaşadığınız sıkıntılar ne ise doktorunuza birebir doğruluğu ile aktarın. Sırtınız ağrıyorsa ve günler önce düştüyseniz bunu söyleyin. Alerjiniz varsa ve size iyi gelmediğini aslında fark etmiş olmanıza rağmen yemeye devam ettiğiniz bir gıda varsa bunu paylaşın. Ailenizde olası sağlık sorunu ile ilgili bir geçmiş varsa doktorunuza söyleyin. Ne bir eksik ne bir fazla, doktorunuza tamı tamına şikayetlerinizi anlatın.

Detaycı sorular sorun

Doktorunuzla en sağlıklı iletişimi kurabilmek ve hem anlaşıldığınızdan emin olmak hem de doktorunuzun teşhis ve tedavisini daha iyi anlamak için detaycı sorular sormayı ihmal etmeyin. Örneğin; tamamen iyileşecek miyim yoksa sürekli sürdürmem gereken bir tedavi mi, bu söylediğinizi daha basit bir şekilde açıklayabilir misiniz, bu konuda biraz daha ayrıntı verebilir misiniz, hangi durumlarda endişelenmeli miyim, acil bir durumda size ulaşabilir miyim, verdiğiniz ilaçla ilgili bir komplikasyon yaşarsam ne yapmalıyım gibi aklınızda rahatsızlığınıza dair hiçbir şüphe kalmayıncaya dek tüm sorularınızın cevaplarını alın.

Duygu ve düşüncelerinizi açıkça ortaya koyun

Doktorunuzla sağlıklı bir iletişim kuramadığınızı, kendinizi doğru anlatamadığınızı ya da bir türlü anlaşılamadığınızı hissediyorsanız, tedavinizin en doğru şekilde ilerleyebilmesi için bu durumu çok geçmeden doktorunuzla konuşmanızda fayda var, ancak çok aceleci davranmadığınızdan da emin olun. Daha ilk muayeneden ya da seanstan çıktığınızda doktorunuzun sizi anlayıp anlamadığı ile ilgili yorum yapmak için aceleci davranmayın. Ancak, sürecin ilerleyen zamanlarında hala aynı duyguyu hissediyorsanız, örneğin 2. Ya da 3. Görüşmenizden sonra, bunu doktorunuzla paylaşın ve açıkça sorunuzu dile getirin. “Kendimi yeterince iyi ifade edemediğimi düşünüyorum, beni yeterince iyi anlamamış olabileceğinizi hissediyorum, kaygılarımın küçümsendiğini seziyorum” gibi ‘ben’ dilini kullanarak yaşadığınız sıkıntıyı doktorunuzla paylaşın.

Şikayet prosedürlerini takip edin

Eğer, doktorunuzla yaşadığınız sıkıntıyı dile getirmenize rağmen hala bir şeylerin çözülmediğini hissediyorsanız; anlaşamıyorsanız, sağlık durumunuzla ilgili bir ilerleme kaydedemiyorsanız, sorunlarınızın göz ardı edildiğini, semptomlarımızın küçümsendiğini hissediyorsanız ya da ‘yıldızınız bir türlü barışmadıysa’ o zaman sürece aynı şekilde devam etmenizin kimseye bir faydası yok. Doktorunuz tarafından ‘alaycı bir tavırla’ ağırlandığınızı, sizinle gerçek anlamda ilgilenmediğini, kısacası, doktorluk meslek etiğine ters düşen herhangi bir davranışla karşılaştığınızı düşünüyorsanız, ilgili sağlık kurumunun şikayet prosedürünü takip edebilir, durumu rapor edebilirsiniz.

Öte yandan, böylesi bir sıkıntı yoksa ama yine de mevcut doktorunuzla sürece devam etmek istemiyorsanız, doktorunuzu değiştirmeniz ve süreci farklı bir uzmanla ilerletmeniz daha sağlıklı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı iletişim nedir: İletişimin 4 boyutu ve etkili iletişim stratejileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale