Doğum felsefeleri: HypnoBirthing Felsefesi
“Doğumu algılama şeklinizi değiştirdiğinizde doğum şekliniz de değişecektir.” –Marie F. Mongan (HypnoBirthing Enstitüsünün Kurucusu)
Hypnobirthing, kadını fiziksel ve psikolojik olarak doğum yapmaya hazırlayan bir doğum felsefesi ve yöntemidir. Hypnobirthing felsefesi, Marie F. Mongan tarafından 1987 yılında oluşturulmaya başlamıştır. Mongan’ın Hypnobirthing doğum ilke ve felsefesini ilk kez 1990 yılında kendi doğumunda kullandığı söylenir.
Hypnobirthing bir teknik gibi görünse de bir felsefedir de. Marie Mongan, Hypnobirthing felsefesini Dr. Grantly Dick-Read’in korku gerginlik ağrı çemberinden esinlenerek ortaya koymuştur. Bu felsefede doğumun doğal, yaratılışımızın bir parçası ve sağlıklı bir işlev olduğu belirtilir. Hypnobirthing kadının doğumunda ağrı çekmesine neden olan tüm korku hislerinin, bilinçaltında gizli olduğunu belirtir. Bu nedenle bu felsefede hamilelikte alınan eğitimle kadının doğum korkuları üzerinde çalışması gerektiği savunulur. Fiziksel olduğu kadar zihinsel alanda da kadının doğuma hazırlanması sağlanır. Bu nedenle Hypnobirthing felsefesi zihin yasalarına dayanır. Bu yasalar; Psiko-Fiziksel Tepki Yasası, Uyumlu Çekim Yasası ve Tekrar Yasası, Motivasyon Yasası’dır.
Psikolojik olarak doğum eylemine hazırlanmak bebeklerin dünyaya nazik, sakin ve keyifli bir atmosferde gelmesini önemli ölçüde destekler. Anne doğuma fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak layıkıyla hazırladığında doğumundan keyif almayı deneyimleyebilir, bebeğini daha kolay, daha rahat dünyaya getirebilir. İyi hazırlanmış bir program içinde derin gevşeme, kendi kendine telkin/hipnoz, doğum sürecine özel nefes teknikleri, imgeleme teknikleri ve olumlamalar bulunmaktadır.
HypnoBirthing’in amaçları
- Gebenin doğumun doğal sürecini nazikçe ve var ise korkularından arınmış bir halde yaşamasını sağlamak,
- Gebenin doğum fazlarını rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamaya hazırlamak,
- Gebenin doğum süresini azaltmak. Nefes teknikleri ile rahimdeki bebeğin yeterli oksijen ile süreci geçirmesini sağlamak,
- Annenin doğum sonrası- lohusa- dönemine adaptasyonunu kolaylaştırmak,
- Yenidoğan sonuçlarını olumlu etkilemek ve emzirme sürecinin erken dönemde ve etkin olmasını sağlamak.
HypnoBirthing’in avantajları
- Doğumda Korku-Gerginlik-Ağrı Sendromu’nu azaltır.
- Nefes egzersizleri sayesinde stresi, gebelik ağrılarını azaltır.
- İmgeleme teknikleri aracılığıyla anne karnındaki bebeğinle hamileliğin esnasında bağ kurulabilir.
- Aktif doğum pozisyonlarına hakim olunur.
- Epizyotomi ve diğer müdahale ihtiyacını azaltır.
- Doğumda yorgunluğu azaltır, anne bebeğini dünyaya getirirken canlı, uyanık, enerjiktir.
- Silinme ve açılmaz fazlarında süreyi kısaltabilir.
- Anne, bebek ve babanın bağlanma sürecini rahatça deneyimlemesini sağlar. Babanın da doğumun bir parçasının olmasını destekler.
- Bebekler daha uyumlu ve mutludur bu da emme ve uyku rutinlerini iyileştirir.
- Doğum, doğanın öngördüğü gibi güvenli, güzel ve huzurlu bir deneyime dönüşür.
HypnoBirthing Enstitüsünün Kurucusu, Marie F. Mongan’a göre kadın zihinsel çalışmalar ile var ise korkularından özgürleştiği, gevşeyebildiği, bedenine ve bebeğine güvendiği takdirde ağrısız ve sorunsuz olarak doğurma eylemini gerçekleştirebilir.
Biraz magazin; İngiliz Kraliyet ailesi üyesi Kate Middleton da Hypnobirthing tekniklerini doğumlarında etkin kullandığını belirtiyor 🙂
Kaynaklar:
Samiye Mete, Elif Uludağ(2017). Doğumda Destekleyici Bakımda Hypnobirthing Felsefesinin Kullanılması. DEUHFED 2017; 10(1), 52-59
Mongan, M.F. (2012). HypnoBirthing, Mongan yöntemi. Gün Yayıncılık, İstanbul
Julie S. Phillips-Moore (2005),HypnoBirthing. The Australian journal of holistic nursing 12(1):41-2
İlginizi çekebilir: Doğum felsefeleri: Lamaze Felsefesi