Doğu Avrupa’daki yaşamdan öğrenmelerim

Romanya’da yaşamaya başladığımdan beri, insanların dış görünüş ve bakıma olan ilgilerini, bununla birlikte sohbet ettiğinde doğal yanlarıyla ön plana çıktıklarını fark ediyorum. Her kesimden insanın bir arada olabildiği etkinliklerde, sosyal sınıfların konuşmadığı bir özgürlük havası var. Bu hafta, Nostalgia etkinliğinde de mahallemizin bir kafesinde şarkıcı Inna ile karşılaşmam da bu gözlemim daha da pekişti.

Etrafında ne fotoğraf çektirmek isteyen bir kalabalık vardı ne de onda ünlü olmanın getirdiği bir farklı bir tavır sezdim. Sanki her gün oradaymış gibi, herkesin yanında oldukça rahat, samimi ve gerçek bir duruşla oturuyordu. Onun bu, gösterişten uzak ama bir o kadar da özgüvenli hali bende hayranlık uyandırdı.

Inna’nın sadece sahnede değil, hayatında da aynı samimiyeti taşıdığını öğrenmek ise daha da etkileyiciydi. Eğitim, sağlık ve çocuklar için gönüllü çalışmalarda yer alması ve bunları yaparken herhangi bir gösterişten uzak durması, onun sadece bir ünlü olmasının ötesinde, hayata anlam katma amacı da beni hayran bıraktı. Yıllar önce Türkiye’de çıktığı bir programdaki canlı performansını izlediğimde de dünya sıralamalarında önemli rekorlar kıran şarkılarını dinlediğimde de aynı mütevaziliği görüyorum.

Görsel: edm.com

Romanya’da insanların sosyal statüden çok, kişilik ve samimiyet üzerinden birbirini değerlendirmesi, Inna’nın da gösterişsiz ama derin etkili bir varoluşu, bu kültürle ilgili beni her gün daha çok etkiliyor. Başkalarına benzemeye çalışmadan, kendi oldukları gibi var olabilmelerinde yatan samimiyet, sanki bir süredir arayıp da bulamadığım bir şey. Yaptığı işe gönlünü koyduğu kadar hayatına farklı anlamlar katıyor olması da çok etkileyici.

Samimiyet, amaç ve gerçek duruş bence yaptıklarımızdan, söylediklerimizden ve var oluşumuzdan çok daha öteye taşıyor bizi. Inna’nın bu kadar doğal ve rahat olabilmesi, sadece kendine duyduğu güvenle değil, hayat amacının netliğiyle de açıklanabilir. Asıl rol modellerin bir sırrının bu olduğunu düşünüyorum.

Gerçek etkinin, samimi bir özgüvenden geldiğine inancımızı artıran nice güzel örneği yeşertecek bir hafta diliyorum herkese…

İlginizi çekebilir: Yapay zeka çağında kendimize güvenmek bazen neden daha zor?

Didem Sümer Tiryaki
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin ... Devam