X

Doğru yönetici seçiminin önemi

Bir zamanlar ormanlar ülkesinde her şey çok güzelken, ormanlar kralı hastalanmış ve ardından müthiş bir kargaşa başlamış. Herkes kral hasta olduğu için yaşamının tehlikeye gireceğini, kimsenin ormanı korumayacağını ve işlerin kralsız yürütülemeyeceğini söyleyerek panik yapmış. Ormanın ileri gelenleri toplanmış ve hemen bir karar alıp yeni bir kral seçileceğini duyurmuşlar. Tam bu sırada tüm hayvan kalabalığını yararak bir aslan ortaya çıkmış. Bu aslan uyumlu görünüp aslında hiçbir kuralı tanımayan, birçok yanlış işe ortak olan, hile yapan bir aslanmış. Ormanın ileri gelenlerine sürekli iyi görünüp, onlara övgü dolu sözler söyleyip, çaldığı yiyeceklerden ikram edermiş. Yaşanan bu kaos ortamını fırsat bilmiş ve hemen krallığa aday olduğunu belirtmiş.

Kargaşa içinde olan orman halkı, kışın gelmesi, yağmurların başlaması, tehlikelerin ortaya çıkması sebebiyle hiç düşünmeden aslanı kabul edeceklerini belirtmişler. Ancak bir kısım küçük hayvanlar, mırıldanarak seslerini çok duyuramadan; filin, boğanın ya da atın da kral olabileceğini söylemişler. Aslan bu mırıltıları fark ederek, diğerlerinin de duymaması için yılanı, sırtlanı ve kurdu organize edip hayvanların arasına göndermiş. Küçük hayvanlar hemen korkuya kapılıp susmuşlar. Çaresizce aslanın kral seçilmesine göz yummuşlar.

Aslan, işini garantiye almak istemiş ve bütün diğer kral adaylarını kötüleyerek, filin ağır hareket ettiğini, boğanın her şeyi göremeyeceğini, atın yeterli olmadığını söyleyerek kendini övmüş. Böylece herkesi etkileyerek kral seçilmiş. Aslan, kral seçilmenin keyfini ve gururunu yaşamış.

Hemen kral köşesine oturan aslan, tilkiye dönerek: “Yahu tilki ben kral seçildim ama ormanı ne ile yöneteceğim? Kitabım bile yok” demiş. Tilki hemen yeni kralına 80 maddelik bir kitap hazırlamış.  Aslan, seçilmesinde yardım eden tilkiyi, danışmanı yapmış ve kurallara göre ülkeyi yönetmeye başlamış.

Madde 1: Ölen bütün hayvanların etleri aslana aittir. Aslandan artanlar olduğunda (ki artar) onlar da tilki, kurt, yılan, sırtlana aittir. Timsah da faydalanabilir.

Madde 2: Ormanda olan bütün olaylardan aslanın haberi olacaktır.

Madde 3: Güzel yerler, seçilmiş kişilere ait olacak.

Kurallardan ve bir sürü adaletsiz kısıtlamalardan bunalan orman halkı, artık huzurlu yaşayamaz olmuş. Ormanın ileri gelenlerine gitmeye ve konuların hepsini mahkemeye taşımaya karar vermişler.

Hikayenin tam da bu noktasında durarak, hayvanlar arasındaki diyalogların  (fabllarda geçen) aslında iş yaşamımızda da benzerlerinin olduğunu belirtmek istiyorum. İş yerinde ayrılan müdür yerine, henüz eğitim almamış, yönetim vasıflarına sahip olmayan yeni müdürler atanabiliyor. Üstelik bu fablda olduğu gibi, yönetime en yakın insanlar maalesef şirketin geleceği ve düzeni düşünülmeden tercih edilebiliyor. Çalışanlar arasından bu konuda yanlış yapıldığı anlatılmak istense de; çıkar ilişkileri durumun gündeme gelmesine izin vermiyor. Sonrasında şirket kurallarına uymakla yükümlü olan çalışanlar, yöneticileri ile geçinebilmek ve dengeyi kurabilmek için didinip duruyorlar. (Elbette konusunda yetkin ve şirket içinde yeni başarılara imza atacak kişilerin terfi edilmesi son derece faydalı oluyor. Doğru tercihler şirketi çok iyi yerlere götürüyor.)

Seçimden sonra yeni bir soluk geldiği için başlangıçta sıkıntıların hiçbiri görülmüyor, üstünde durulmuyor. Yeni müdür şirket kurallarını kendi rahatı ve menfaatleri doğrultusunda oluşturduğu için, (çoğunlukla böyle olmaktadır) çalışanlar arasında; tartışmalar, huzursuzluklar, tarafçılar ortaya çıkıyor. Mobbing yapılmaya başlanıyor ve psikolojisi bozulmuş, işe huzursuz gidip gelen bireylerin sayısı artıyor. İç işleyişte oluşan karışıklıklar çalışanları mutsuz ediyor ve çok verimli olan kişiler bile sorunlar yüzünden işten ayrılmak zorunda kalabiliyor.

Ve tüm bunlar olup biterken şirket yöneticileri, seçtikleri müdürü destekliyorlar. Yetkiyle verilen sorumluluk sebebiyle, yapılanların arkasında duruyorlar. İşten çıkanın gerçekten verimsiz ya da yetersiz olduğuna inanıyorlar ya da inanmak istiyorlar. Ama zaman geçtikçe karışıklıkların olduğu iyice gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Birden fazla kişi problemlerini dile getiriyor. Kişiselleşmeler, profesyonellik dışına çıkmalar başlıyor. Sonra bir gün tıpkı masalın sonunda olduğu gibi,çalışanlar birleşip yönetimdeki kişilerle toplantı yapmaya gidiyorlar.

Şirketin vizyonu, çalışana bakış açısı, profesyonelliği ve doğru yönetilmesi böyle durumda alınacak karar için önem arz ediyor. Her çalışanın doğru karar alamayacağı, hatalar yapabileceği gibi şirket tepe yöneticileri de doğru kararlar veremeyebiliyor. Bu toplantı farklı şekillerde sonlanabiliyor.

  • Seçilen otoriteyi sarsmamak için, gelen çalışanlar motive edilerek geri çevriliyor.
  • Çalışanların söyledikleri değerlendirilerek, araştırmalar yapılıyor ve acil çözümler üretilerek kriz yönetiliyor.

Yani ya aslan kral olmaya devam ediyor ya da yeni bir kralla, doğru bir seçimle orman sakinleri huzura ulaşıyor.

(Kadir Uzunkök Kral kitapsız Hikaye Kitabı’ndan alıntılar içermektedir)

Saygı Günenç: Bir işletmenin en önemli kaynağı "insan" dır. Uzun yıllar yöneticilik yaptıktan sonra , insanların mutluluklarını, hüzünlerini, heyecanlarını, başarılarını paylaşabilmenin güzelliğiyle, vizyonumu bu kaynağa daha yakın bir meslekte oluşturdum. "Bu dünyadan aldığının karşılığını yerine koymak her insanın zorunluluğudur." der Albert Einstein. Bu felsefeyle hareket ediyor, yazılarımla bir nebze insanların ruhlarına dokunmaya çalışıyorum. Mesleğimi seviyorum, çünkü insanları seviyorum. Tarihi yerleri gezmeyi, büyüleyici doğayı izlemeyi, denizi çok seviyorum. Binicilik, kayak, su sporlarını yapmaktan mutlu oluyorum. Okumaktan keyif alıyor, bu farklı kapıları açan dünyada uzun süre vakit geçiriyorum. Gözümün nuru blogumda emek harcamanın keyfini çıkarıyor ve paylaşmanın ayrıcalığını yaşıyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale