X

Doğru sanılan beslenme efsaneleri: Sağlıklı beslenmeyle ilgili 9 önemli gerçek

Sosyal medyada gezinmek, en sevdiğiniz dergiyi okumak veya popüler web sitelerini ziyaret etmek sizi beslenme ve sağlık hakkında sonsuz bilgilere maruz bırakır. Bunların birçoğunu da kendi hayatınızda uygulamaya, özümsemeye, hatta yaşam tarzına dönüştürme eğilimine girebilirsiniz. Oysa ki her doğru bilinen veya önerilen sağlık önerisi sizin için doğru olmayabilir veya sizin metabolizmanıza uygun olmayabilir. Bu konuda doktorunuz ve/veya diyetisyeniniz hayat tarzınıza uygun beslenme programını planlama ve size uygun olan sağlıklı beslenme konusunda önerilerde bulunacaktır.

Herkes için doğru kabul edildiği düşünülen beslenme ile ilgili efsanelerden birkaç tanesini bu yazıda sizler için derledim.

1. Kalori almak, kalori yakmak 

Kilo kaybı söz konusu olduğunda, tükettiğinizden daha fazla enerji yakarak kalori açığı yaratmak en önemli faktör olsa da, önemli olan tek şey bu değildir. Sadece kalori alımına güvenmek, çok düşük kalorili bir diyette bile birisinin kilo vermesini engelleyebilecek çok sayıda değişkeni hesaba katmaz.

Örneğin, hormonal dengesizlikler, hipotiroidizm, metabolik adaptasyonlar, bazı ilaçların kullanımı ve genetik gibi sağlık koşulları, sıkı bir diyette olsalar bile bazı insanlar için kilo vermeyi zorlaştırabilecek faktörlerden sadece birkaçıdır.

Bu kavram aynı zamanda kilo kaybı için sürdürülebilirlik ve diyet kalitesinin önemini vurgulamamaktadır. “Kalori almak, kalori yakmak” yöntemini takip edenler, genellikle besin değeri değil, yalnızca kalori değerine konsantre olurlar. Bu da, pirinç patlakları, leblebi, yağsız patlamış mısır gibi düşük kalorili, ancak besin değeri düşük yiyeceklerin, avokado ve bütün yumurtalar gibi daha yüksek kalorili, besin açısından zengin yiyeceklerin yerine seçilmesine yol açabilir.

2. Yüksek yağlı gıdalar sağlığa zararlıdır

Bu eski teori geçerliliğini korumasa da, birçok insan hala yüksek yağlı yiyeceklerden korkuyor ve yağ alımını azaltmanın genel sağlığa fayda sağlayacağı umuduyla düşük yağlı diyetleri takip ediyor.

Beslenmede yağ optimal düzeyde olduğu sürece sağlık için gereklidir. Ayrıca, düşük yağlı diyetler, metabolik sendrom da dahil olmak üzere daha fazla sağlık sorunu riski ile ilişkilendirilmiştir ve kalp hastalığı için bilinen risk faktörleri olan insülin direnci ve trigliserit seviyelerinde bir artışa neden olabilir.

Dahası, daha yüksek yağ içeriğine sahip diyetlerin, kilo kaybını teşvik etmek söz konusu olduğunda, düşük yağlı diyetlerden daha etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Tabii ki, her iki yönde de aşırılıklar, çok düşük yağlı veya çok yüksek yağlı bir diyet olması, özellikle içeriği zayıf bir beslenme tarzı olduğunda sağlığınıza zarar verebilir.

4. Az ve sık beslenmek gerekir

Gün boyunca düzenli olarak az, sık yemek yemek, birçok insan tarafından metabolizmayı hızlandırmak ve kilo kaybını artırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bununla birlikte, sağlıklıysanız, enerji ihtiyacınızı karşıladığınız sürece yemeklerin sıklığı önemli değildir.

Beslenme sıklığınızı belirleyecek olan günlük yaşam temponuz, egzersiz durumunuz ile metabolik olarak hipoglisemi (şeker düşüklüğü), tip 1 diyabet veya hamilelik, emziren anne gibi özel durumların olmasıdır. Bu durumlarda sık beslenme, sağlığınız açısından daha yararlıdır.

5. Tatlandırıcılar sağlıklıdır

Düşük kalorili, düşük karbonhidratlı, şekersiz gıdalara olan ilginin artması, besleyici olmayan tatlandırıcılar içeren gıdaların tüketiminde artışa neden olmuştur. Yüksek oranda şeker içeren bir diyetin hastalık riskini önemli ölçüde artırdığı açık olsa da, kontrolsüz ve yüksek miktarda tatlandırıcı alımı da olumsuz sağlık sonuçlarına yol açabilir. Başlıca etkilerinden biri bağırsak florasını bozarak, çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmasıdır.

Bu alandaki araştırmaların devam ettiğini, tatlandırıcıların doğru kullanımı ve dozajları konusunda çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu unutmayın.

6. Protein/karbonhidrat oranı diyet kalitesinden daha önemlidir

Makro besin ögeleri dediğimiz karbonhidrat, yağ ve proteinler, kilo kaybı ve genel sağlık söz konusu olduğunda hesaplanması gereken önemli faktörler gibi görünse de vitamin, mineral, lif gibi mikro besin ögeleri de kilo kaybederken, sağlık açısından kritiktir.

Özellikle de az karbonhidratlı ve/veya proteinden yüksek beslenmeye çalışırken doğal sebze ve meyvelerden uzaklaşarak, paketli ve işlenmiş gıdalara yönelim bağırsak florasını bozar, ayrıca bazı vitaminlerin eksikliği metabolizma hızını olumsuz etkiler. Dolayısıyla, beslenmeyi bir bütün olarak düşünerek karbonhidrat, yağ ve proteinin alımı kadar, vitamin ve mineral içeriği yüksek bir beslenme programı ile kilo vermek hedeflenmelidir.

7. Patates sağlığa zararlıdır

Beslenme dünyası tarafından genellikle “sağlıksız” olarak etiketlenen patates çeşitleri, kilo vermek isteyen ve/veya diyabet hastalığı olan kişiler için yasaklı besinlerin başında gelir.

Patates dahil olmak üzere, herhangi bir yiyeceğin çok fazla tüketilmesi kilo alımına yol açabilirken, enginar, kereviz, yer elması, tatlı patates gibi nişastalı sebzeler, oldukça besleyici olmaları, daha uzun süre tok tutmaları nedeniyle sağlıklı bir diyetin bir parçası olmalıdırlar.

Patates özellikle potasyum, C vitamini ve lif dahil olmak üzere birçok besin ögesinden zengindir. Glisemik indeks açısından tüketim sınırlılığı olan kişiler, patatesi pişirildikten sonra soğuk olarak tüketirlerse kan şekerini daha az etkileyecektir.

8. Çok düşük kalorili bir diyet, kilo vermenin en iyi yoludur

Kalori alımını azaltmak, zayıflama programlarında ilk ve önemli adım olup, kilo kaybını sağlarken, çok düşük kalorili beslenmek ise olumsuz metabolik adaptasyonlara ve uzun vadeli sağlık sonuçlarına yol açabilir.

Çok düşük kalorili bir diyet yapmak, kısa vadede hızlı kilo kaybına katkıda bulunsa da, çok düşük kalorili diyetlere uzun süreli bağlılık, metabolik hızın azalmasına, açlık hissinin artmasına ve doygunluk hormonlarında dengesizliklere yol açar.

9. Sağlıklı olmak için çok zayıf olmalısın

Obezite, yani şişmanlık, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, depresyon, bazı kanserler ve hatta erken ölüm dahil olmak üzere birçok sağlık durumuyla ilişkilidir.

Yine de, hastalık riskinizi azaltmak demek çok zayıf olmanız gerektiği anlamına gelmez. En önemlisi, sağlıklı bir beslenme programı ve düzenli egzersiz temposu ile sağlıklı olan kilo aralığında bir yaşam şekli sağlamaktır.

Birkaç kilo fazlası olup, sağlıklı besinlerle beslenen ve düzenli egzersiz yapan kişilerin, spor yapmayan ve düzensiz ve yetersiz beslenme ile zayıf kalan kişilere göre daha uzun yaşadıklarını gösteren birçok çalışma bulunmaktadır.

İlginizi çekebilir: Yağlı tohumların faydalarını keşfedin: 8 yağlı tohum ve sağlığınıza etkileri

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale