X

Doggy style: Sevilen seks pozisyonu hakkında tüm merak edilenler

Doggy style veya doggy pozisyonu, sayısız seks pozisyonundan yalnızca bir tanesi. Kama Sutra’nın, yani cinsellik üzerine eski Hint kitabının, bize gösterdiği gibi, cinsellik aslında sonsuz çeşitlilik arayışıdır. Başka bir ifadeyle, farklı bedenlerin karşılıklı zevk için bir araya gelmesinin yüzlerce yolu var. Eğer düzenli bir ilişkiniz varsa veya tekdüze bir cinsel yaşamdan sıkıldıysanız çeşitli seks pozisyonlarını bilmek, karşınızdaki için daha iyi ve daha yaratıcı bir partner olmanıza yardımcı olabilir. Biz bu yazımızda doggy style hakkında merak edilenlere açıklık getirmeye çalışacağız ancak öncelikle cinsel haz için bu pozisyonların ne gibi bir önemi olduğunu açıklamakta fayda var.

En iyi seks pozisyonu hangisi?

Bu cevap, tabii ki her çift için farklıdır. Bedminster’deki New Jersey Cinsel Sağlık Merkezi’nde seks terapisti olan Sandra Leiblum, “Her iki insan da birbirine farklı şekilde uyum sağlayabilir. Deneyin ve neyin işe yaradığını görün, ancak herhangi bir pozisyona saplanıp kalmayın çünkü zamanla bu sıkıcı hale gelebilir” diyor. Bununla birlikte göz önünde bulundurulması gereken “fiziksel olmayan faktörler” de var. Örneğin çoğu insan için yakınlık daha iyi bir cinsel deneyim sağlayabilir. Çünkü bu sayede partnerler birbirlerine ne istediklerini sormak ve yeni şeyler denemek konusunda daha rahat ve güvende hissedebilirler. Dolayısıyla sizin için en iyi seks pozisyonu hangisi, karar vermek için farklı pozisyonları deneyebilir, partnerinizle bu konuda açık iletişim kurarak cinsel deneyiminizi daha keyifli hale getirebilirsiniz.

Doggy style nedir?

Doggy style veya doggy pozisyonu olarak adlandırılan pozisyon, vajinaya derin penetrasyon için en iyi seks pozisyonudur. Verici partnere pelvisini sert ve hızlı bir şekilde itme özgürlüğü verir ve alıcı partnerin vücudunun çoğunu okşamasına izin verir. Konum ayrıca oldukça iyi bir G noktası uyarımı sağlar. Doggy style için en basit tarife göre alıcı partner dört ayak pozisyondadır, elleri ve dizleriyle kendini destekler. Verici partner ise onun arkasına çömelir ve vajinaya arkadan giriş sağlar. Bununla birlikte anal seks ile daha derin penetrasyona izin vererek anal orgazm olasılığını da ortaya çıkarır.

Standart doggy nasıl yapılır?

Temel bilgilerle başlayalım. Her şey adından da anlaşılacağı gibi, bu pozisyon arkadan başlar. Alıcı partner, verici partnerden uzağa bakacak şekilde elleri ve dizleri üzerine çöker. Bazı insanlar dört ayak üzerinde durmaktan hoşlanırken, diğerleri kalçaları başlarından daha yüksek olacak şekilde eğilmekten hoşlanabilir ve bu şekilde daha rahat hissedebilir. Verici partner ise diz çökerek veya ayakta durarak arkadan girebilir. Doggy style’da verici partner kalçadan itme gibi işlemlerin çoğunu yapsa da alıcı partner de ileri geri hareketlerle cinsel deneyime katkıda bulunabilir.

Penetrasyon çok derin geliyorsa ne yapabilirsiniz?

Eğer doggy style sırasında hissettikleriniz rahatsız edici hale gelirse, hareketi değiştirmek için yapabileceğiniz birkaç şey var:

Bu, bazen partnerinizden daha sığ hareketler yapmasını istemek kadar basittir. Böylece hala G noktanızı veya P noktanızı uyarabilecektir.

Partnerinizi arkadan itmek yerine, kontrolü önden almayı deneyebilirsiniz. Penisini veya oyuncağı geriye doğru itmek, derinliği ve hızı kontrol etmenizi sağlayacaktır.

Son olarak konumunuzu değiştirebilirsiniz, böylece serviksinize veya sfinkterinize doğrudan bir yol kalmaz. Bu konum değişiklikleri dizlerinizi birbirine yaklaştırmak, kollarınızı dizlerinize yaklaştırmak veya sırtınızı bükmek kadar basit olabilir.

Penetrasyon yeterince derin hissettirmiyorsa ne yapabilirsiniz?

Yeterince uyarım almıyorsanız veya daha fazlasını istiyorsanız, bunu bir sonraki seviyeye taşımak için yapabileceğiniz şeyler var:

Yaklaşın. Bir havlu alın ve partnerinizin penetrasyon sırasında arka tarafınızın yüksekte kalması için etrafınıza sarmasını sağlayın. Bu aynı zamanda alt bedeninizdeki, özellikle de dizlerinizdeki baskının bir kısmının alınmasına yardımcı olabilir.

Tamamen aşağı eğilmeyi deneyin. Bunu kollarınızı önünüzde uzatarak veya dirsekleriniz üzerinde destekleyerek yapabilirsiniz. Bu, vajinal veya anal kanalın açılmasına yardımcı olur, böylece partnerinizin daha uzun, engelsiz bir penetrasyon yolu olur.

Bunu dizlerinizi daha da açarak da yapabilirsiniz. Bacaklarınız açıkken dengelemek biraz daha zor olabilir, bu nedenle ellerinizi yeniden konumlandırın veya desteklenmeye devam etmek için alt karnınızın altına bir yastık yerleştirin.

Yükseklik farkını kapatmak için pozisyonu nasıl değiştirebilirsiniz?

Konu doggy style olduğunda, partnerinizle aranızdaki boy farkı pozisyonun rahatsız hissettirmesine yol açabilir. Yine de vazgeçmeyin. Aranızdaki farkı telafi edecek bazı tekniklerden yararlanmayı deneyin:

Dizlerinizin üstüne çökün. Alıcı partner dizlerinin üstüne çökerek, ek destek için yatak başlığına veya duvara bastırarak kalçalarını daha yükseğe kaldırabilir. Verici partner ise boşluğu kapatmaya yardımcı olmak için (zaten orada değilse) dizlerinin üzerine de çökebilir.

Karnınızın üzerine yatın. Tıpkı misyoner pozisyonu gibi düşünün, sadece alıcı partnerin sırtı yerine karnı yerde olur. Ayrıca, alıcı partner düz uzanırken, kalçaları hafifçe kaldırılmış ve uylukları verici partnerin kucağında dururken diz çökmesini de deneyebilirsiniz.

Eğer daha önce yastık kullanmadıysanız şimdi tam zamanı. Her iki partner de bir yastık veya başka bir minder üzerine diz çökerek kalçalarını birkaç santim yukarı kaldırabilir.

Ekstra destek için ne yapabilirsiniz?

Eğer doggy style size istenmeyen ağrılar ve rahatsızlık veriyorsa, bunu önlemek veya hafifletmek için de yapabileceğiniz birkaç şey var:

Dizlerinizin altına bir yastık koyun. Bu, ağırlığınızı eşit olarak dağıtmanıza yardımcı olur, böylece dizlerinizde fazla baskı veya sürtünme olmaz.

Alıcı partner gergin hissediyorsa, dinlenmek için düz bir yüzey oluşturana kadar yastıkları, battaniyeleri veya diğer malzemeleri üst üste koyun.

Çevresel koşulları en üst düzeye çıkarın. Eller ve dizlerin üstünde durmak rahatsız mı ediyor? Yatak odasından bir şeyler alın ve alıcı partnerin bir masanın veya tezgahın kenarına yaslanmasını sağlayın. Böylece daha az krampla daha seksi bir ortam yaratmış olursunuz.

Daha fazla uyarılma sağlamak için ne yapmalı?

Bazen doggy style seks pozisyonunda partnerlerden birinin daha fazla uyarılmaya ihtiyacı olabilir. Partnerinizi vücudunuzun diğer bölgeleriyle tanıştırmak veya nasıl yapıldığını göstermek istiyorsanız şu noktaları göz önünde bulundurun:

Partnerinizin cinsel organlarınızla oynamasını sağlayın ya da meseleyi kendi elinize alın. Daha fazla his katmak için yağlardan yararlanabilirsiniz.

Erojen bölgelerinizi hatırlatın. Partneriniz saçınızı çekerken meme uçlarınızı uyarmak için bir elinizi kullanın veya siz ellerinizi gövdenizde gezdirirken partnerinizin kulağınızı ısırmasını sağlayın.

Oyuncak kutusunu boşaltın. Halihazırda seks oyuncakları kullanmıyorsanız işte başlamanız gereken yer burası! Anal boncuklar penil-vajinal sekse daha fazla ısı katabilir. Bir penis halkası veya titreşim eklemek, partnerinizin anal seks sırasında uyarımını artırabilir. Diğer oyuncaklarla tüm vücudu kapsayan bir deneyim yaşayın.

Doggy style için önemli ipuçları

Doggy style konusunda yardımcı olabilecek püf noktalarını sıraladık. Zaten profesyonel olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Yine de bu pozisyon konusunda daha da yaratıcı olmanızı sağlayacak ipuçlarından yararlanabilirsiniz:

Yatak odanızın aynasının önüne ya da banyodaki makyaj masasına geçin. Bu sayede birbirinizle göz teması kurabilir ve çıplak bedenlerinizi farklı bir açıdan iç içe görebilirsiniz.

Her iki partnerde biraz kabalıktan yana ise hafif şaplak ve sırt kaşıma veya daha sert tutuşları deneyebilirsiniz.

Vajinal seks yapıyorsanız, giriş noktasını değiştirin. Hem önceden yağladığınızdan hem de analdan vajinale değil, sadece vajinalden anal girişe gittiğinizden emin olun. Penisi veya oyuncağı temizlemeden arkadan öne doğru gitmek enfeksiyona neden olabilir, unutmayın.

İlginizi çekebilir: Renkli bir cinsel hayata sahip olmak isteyenlerin mutlaka denemesi gereken 36 seks pozisyonu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale