X

Doğanın gücünü hissetmek için şehirde daha doğal yaşamın sırları

Gözlerinizi kapatın ve en son yaşadığınız en huzurlu, en yenileyici, en kaygılardan uzak deneyimi hayal edin… Tahmin edelim, aklınıza büyük ihtimalle doğada geçirdiğiniz zamanlar geliyor değil mi? Günümüzde her ne kadar şehir hayatının sundukları konforlu bir hayat için kaçınılmaz gibi görünüyor olsa da; pek çoğumuz içten içe köklerimize yani doğaya dönüşün hayalini kuruyoruz. Yakın ya da uzak gelecekte bir zamanda şehirden uzak, sakin bir kasabaya yerleşmek kulağa keyifli bir gelecek hayali gibi geliyor; ne var ki bu hayal pek çoğumuz için uygulanabilir değil.

Hayatımız şehirde kurulu olsa da, aslında doğanın sunduğu tüm güzelliklerden faydalanırken, bir yandan da doğadan aldıklarımızı ona geri verecek alışkanlıklar edinerek; şehirde de daha doğal bir yaşam sürdürmek mümkün. Nasıl mı?

Evinizi yeşillendirin.

Evimizi ormanın derinliklerine taşıyamayız belki, ancak yeşilin gücünü evimize taşıyabiliriz. Yemyeşil yapraklı dev bitkiler, rengarenk saksı çiçekleri ya da yenilebilen bitkiler… Seçiminiz hangisi olursa olsun; bir bitkiyi yakından tanımak ve bakımını üstlenmek, evinizin dekorasyonunu canlandırmakla kalmayacak, doğayla daha yakın bir bağ kurmanızı da sağlayacak. Evinizi bitkilerle dekore etmenin yanı sıra bir bahçeniz varsa ağaç dikebilir ya da balkon bahçeciliği ile kendi sebze meyvenizi yetiştirebilirsiniz. Böylelikle gelecek için harika bir yatırım yaparken, kişisel karbon ayak izinizi de azaltabilirsiniz. Ancak şimdiden uyaralım: Kendiniz yetiştirip dalından topladığınız sebze-meyvenin tadını başka hiçbir yerde bulamayabilirsiniz.

Sürdürülebilir seçenekler sunan restoranları tercih edin.

Sürdürülebilirlik uygulamaları hayatın her alanında yaygınlaşırken; yeşil restoran hareketine katılarak doğal, organik ve atıksız menüsü olan restoranlar da gün geçtikçe çoğalmaya devam ediyor. Günümüzde sürdürülebilir tarım ilkelerine dayanarak hazırlanan, yerel yetişen malzemelerle menüler hazırlayan, organik, vegan ve vejetaryen seçenekler sunan ve hatta kendi bahçesinde ürettiği sebze ve meyveleri menüsüne ekleyen pek çok restoran mevcut. Mis gibi kokan, lezzetli mi lezzetli, yediklerinizin nereden geldiğini sorgulamaya gerek kalmadan yaşayacağınız bir yemek deneyimi için, bu restoranlara bir şans verebilirsiniz.

Cildinizi de doğal ürünlerle besleyin.

Şüphesiz her şeyin doğalı güzel; cilt bakımının da. Doğanın iyileştirici ve güzelleştirici gücünü cildinizde de hissetmek için, günlük bakım rutinlerinizde doğanın dokunuşuna yer vermeyi ihmal etmeyin. Kişisel bakımınızda hem cildinize hem de çevreye dost içerikleri olan ürünleri tercih edebilir; cildinize zarar vermeyen, nazikçe bakım yapan ve ürünleri ziyan etmeden son damlasına kadar kullanmanıza olanak veren ambalajlara sahip cilt bakım ürünlerine yönelebilirsiniz.

Yeni NIVEA Naturally Good Vücut Bakım Losyonları, doğadan gelen doğal bakımın gücünü sizlerle buluşturuyor. Yeni Naturally Good Vücut Bakım Bakım Serisi %98 doğal kaynaklı içeriğiyle* cilde; %50 daha az plastik** kullanılarak üretilen ve rulo haline getirilerek ürünlerin son damlasına kadar kullanılmasını sağlayan çevre dostu şişeleriyle doğaya değer veriyor. Derinlemesine nemlendirici özelliği ve hoş kokularıyla öne çıkan lavanta, aloe vera ve avokado özleri içeren seri, cildi 48 saat derinlemesine nemlendiriyor; yumuşacık bir cilt hissi sağlayarak günlük bakım rutininin bir parçası haline geliyor. 

Kıyafet tercihlerinizde doğala yönelin.

Giydiklerimiz, ruh halimiz üzerinde oldukça etkili. Gerçek bir ‘iyi hissetme’ halinden bahsedebilmek için de, seçimlerimizin şıklığının yanı sıra, doğaya ve cildimize de dost olması şart. Herhangi bir şey satın almadan önce, ürünün kumaşını, materyalini ve üretim aşamalarını araştırın; cildinize -ve doğaya- nefes aldıran, sürdürülebilir yöntemlerle ve organik kumaşlarla üretilen kıyafetleri tercih edin. Trend olana yönelmek yerine, içinde iyi hissettiğiniz ve uzun süre kullanabileceğiniz parçalarla kendi stilinizi yaratın. Yalnızca ne tükettiğimize dikkat etmek doğaya iyi bakmak için yeterli değil; tükettiklerimizin miktarını da azaltmak şart. İhtiyacınızdan fazlasını almayın; ikinci el, geri dönüşüm ve ileri dönüşüme de şans verin.

Hafta sonunuzu doğa aktiviteleri ile renklendirin.

Doğayla bağ kurmanın en keyifli ve belki de en kolay yollarından biri de hafta sonu aktiviteleri. Şehre yakın kaçış noktalarında kısa ancak yenileyici bir tatil kaçamağı yapabilir; yakınlarda bulunan kamp alanlarını değerlendirebilir ya da ormanlık alanlarda uzuuun yürüyüşlere çıkabilirsiniz.

Hafta içi de doğanın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.

Doğayla kucaklaşmak için illa şehirden uzaklaşmanıza gerek yok. Yemek molanızı en yakın parkta bir piknik havasında değerlendirmek, öğle aralarında sahilde yürüyüşe çıkmak, bitkisel beslenmeyi denemek, bahçenize kuş evleri koymak ve kuşların neşeli cıvıltılarını dinlemek, güneşin doğuşunu ve batışını izlemek için zaman ayırmak kendinizi doğanın kollarında hissetmek için gün içinde yapabileceklerinizden bazıları. Çıplak ayakla toprağa basarak stres yükünden kurtulmayı da ihmal etmeyin.

Doğa ana ve dünyanın geleceği için yatırım yapın.

Doğanın yenileyici, besleyici ve iyileştirici yönünden faydalanırken; bize sunduklarını geri vermeyi de ihmal etmeyin. Ağaç dikin, çevre bilinci yüksek çocuklar yetiştirin, çevreci politikaları ve sivil toplum kuruluşlarını destekleyin, gönüllü çevre aktivitelerine katılın. Alışkanlıklarınızı değiştirerek doğal kaynakları, insan ve hayvanların sağlığını koruyarak, sürdürülebilir yöntemlerle üretilebilen seçeneklere yönelin. Alışveriş poşetlerini bez çantalarla, pet ve plastik şişeleri yeniden kullanılabilir termos ve mataralarla, plastik pipetleri bambu ya da metal pipetlerle değiştirin. Alışveriş yapmadan önce mutlaka bir liste oluşturun ve ihtiyacınız kadarını almaya, israftan mümkün olduğunca kaçınmaya çalışın.

Bu içerik NIVEA Naturally Good Serisi katkılarıyla hazırlanmıştır.

* Doğadan gelen içerikler (su dahil) işlem gördükten sonra moleküler yapılarının %50’sinden fazlasını korur.
** Daha az atık: kıyaslanan standart, kapaklı, 350 ml NIVEA vücut losyonu şişelerine göre daha az plastik

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale