X

Doğanın dilini öğrenmek, kendini bilmek ve enerjini korumak

Doğaya dikkatlice bakınca, ne kadar da benzer olduğumuzu görebiliriz. Ağacın dalları, bedenimizdeki damarlar gibi, toprak derimiz gibi, sular içimizdeki sıvılar gibidir. Birbirimiz gibiyiz. Yolunu kaybettiğinde bile bir ağacın köklü dinginliği sana yardımcı olur. Ya da yolu bulamadığında, nereden başlayacağını bilemediğinde, bir deniz dalgası gelir seni yolculuğa çıkarır. “Hadi gel! Yenileri elbet gelir ama bu dalgayı denemeden göremezsin” der, coşkusuna kapılır gidersin. Yaşarsın. Yaşamın durduğu o bıkkın, yalnız hissettiğin anlarda ise doğa aslında hep yanındadır. Özel olarak değil, fark etmen için hep oradadır zaten.

Gökyüzüne günde kaç kere bakıyorsun? Uçan ve dans eden kuşların ne hissettiğini düşünüyor musun? Bir ağacın yaprağı rüzgarda aheste aheste salınırken, sana ne hissettiriyor? Hiç durup hislerine bakmak için mola veriyor musun? Belki unutkanlığın, telaşın, öfkenin ve gerginliğin sebebi bir durup bakmayışındandır. Dur. Ve bir bak kalbinin ritimlerine, nefesin akışına, gökyüzüne, havaya ve daha ötesine, yıldızlara…

Suyu içtiğin gibi havayı iç. Kendine hava molaları yarat. Sonra tekrar içine gönder bakışlarını, belki oradan yeryüzüne… Ayaklarının altını hisset. Toprağa ne kadar yakın, ne kadar zeminde kendinden emin bir şekilde duruyorsun, bir bak. Daha da derinleşip topraktaki çeşitliliği hatırla. Mikro güzelliklerle dolu bir yer. Yaşamın bambaşka derinliklerini hatırla. Toprakta, suda, havada ve ateşte. Çünkü ateş de can getirir. Güneş kocaman bir ateş gezegeni değil midir? Bize, dünyaya hayat veren…

İşte böyle yükselsin bilincin, sana tıkanıklıklar yaratmasın zihnin. Doğa içimizde de var. Ama hatırlamayız ya da hepimizde dağılımı farklı olduğu için, bazen anlamak zordur. Doğa gibi, doğum tarihimiz de bir haritadır. Burçların yoğunluğuna göre, hangi elementin bizde eksik olduğunu ya da fazla çalıştığını anlayabiliriz. Bu haritayla kendimize, gerçekliğimize daha net bir bakış atabiliriz.

Hatta burç değil, ruh hali akışın bile yeterlidir. Gün içinde çok sinirleniyorsan ya da çok coşkuluysan ateş, yeniliğe hazır değilsen ve sabit bir şekilde durmak istiyorsan toprak, oradan oraya uçuşkan hallerde isen ya da iletişimin kuvvetliyse hava, hassas bir insansan, duygularında ve iç dünyanda kayboluyorsan su elementini yoğun çalıştırıyor olabilirsin.

Aynı şekilde hepsi dengeli ya da çok az da çalışıyor olabilir. Belki hiç çalışmıyordur. Bazı ruh hallerini anlamadığımızda ya da bazı insanlar bize çok zıt geldiğinde, aslında bu elementler karşılıklı buluşur. Ya zıtlıklarla harmanlanır ya da ortaklıklarla uyum sağlar. Bunlar da seçimimizdir. Ya o kişinin zıtlığı ile biz dengeleniriz ya da o yönü öğrenmeye başlarız. Ya da zıt değil de uyuma yakın olduklarımıza enerjimizi harcarız.

Her türlü temas bizi geliştirir, bize bir şeyler öğretir. İşte burada enerji alanımızı korumanın da önemi var. Eğer geliştirecek diye öfkeli bir insanı hayatınıza sokarsanız, sizin su elementiniz de yoğunsa yansıyarak suyunuzdan almaya başlar. Bu yüzden önce içinizde kendi dengenizi bulun, hatırlayın. Evinizi temizlediğiniz gibi, enerjinizi ve auranızı temizleyin. Bu temizleme ya da hangi elementin ağır olduğunu anlama sürecinde doğa ile vakit geçirmek size bir ayna olur. Topraklanırsınız, su ile şifa bulursunuz, havayı içinize iyice çekersiniz. Ve belki güneşin altında biraz oturur, ateşin ısısını alırsınız.

Ya da giydiğiniz kıyafetler, odanızdaki renkler bu elementlerin renginde olabilir. Yediğiniz yemekler de öyle. Bu element dengesi, tıkalı ya da açık çakraları da gösterir. Yani enerjiyi iyi alan ve alamayanlar. Eğer köklü hissetmiyorsanız, ayaklarınız yerden kesik bir oraya bir buraya koşturuyorsanız da, köklenmeye ihtiyacınız vardır. Kök çakra çalışarak toprak enerjisi dengelenir. Hayalleriniz var ama itici güç yok, harekete geçmek yok. Ateş eksik olabilir mi?

Kendimizi anlamaya başladıkça, insanları ve doğayı da anlamaya başlarız. Aynı şekilde doğayı anlarken kendimizi de biraz anlamaya başlarız. İçinizde gidip gelen bir anlam arayışı, kendinizle başlayacak çok güzel bir yolculuktur. Ama yaşam öyle bir yerdir ki her şey ayna, her şey hoca, her şey rehber olabilir.

Bazen mikro ve makro ayrımı yapmak bile çok materyalist kalır. Ruhunuza güvenin, bilincinize güvenin. Ve açın kalbinizi bilgileri almaya, dengelenmeye. Eksik diye görmeyin, bu sizin yaradılışınız. Tam olarak görmek için var. Olduğun halini fark etmen, suyu, ateşi, toprağı ve havayı görmen için. Kendine şefkatle yaklaşabilmen için var.

Ve harita tüm yol değil, sadece yola ışık tutan bir fenerdir. Doğa ise içinde olduğun kocaman bir yuva. İster yıldız haritanla, ister ruh hallerini ya da doğayı gözlemleyerek kendini keşfedebilirsin.

Platon “Kendini bilmek, ruhunu bilmektir…” demiş. Kendini bilen insan dengesini fark eder ve iyi hissetmeyi seçen, iyi de hissettirir. Kendini şifalandıran etrafını da besler. Bilerek değil, olduğu gibi akar. Ruhunun sesine kulak verirken, doğanın sesine kulak ver. Benzerliği ve birliği kucakla. Ve yalnız değil, ne kadar da içinde olduğunu hisset. Çünkü en çok hissetmek için buradayız!

Ya da “Nasıl hissedeceğim, nereden başlayacağım?” diyorsan, bir Hayao Miyazaki filmi izleyebilirsin. Her filminde, doğaya duyduğu saygıyı, doğanın ruhunu ve doğadaki parçalarımızı öyle güzel yansıtıyor ki seni kalbine daha hızlı ulaştırabiliyor. Kitaplar, filmler, şiirler de işte bir ayna, daha hızlı görebilmen için. İnsan ellerinden çıkmış parçalar. Birbirimize yansıyoruz ve birbirimizi yaşatıyoruz. Ama bunun ihtimalleri hep bizim elimizde. Ve tabii sen hazırsan aynaları her yerde bulabilirsin. Haritalar da, aynalar da sen istediğinde sana açılacaktır.

İlginizi çekebilir: Bedeni keşfetme yolculuğu: İçe gitmeden dışarı açılmak gerçek bir keşif midir?

Serenay Köseoğlu: Serenay 2018'de Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Film Tasarımı bölümünden mezun oldu. Okuldayken film çözümlemeleri ile birlikte, sembolizme ve psikolojiye merak saldı. İnsan zihni ve eylemlerini anlamaya çalışırken, Jung ve Freud ile yolculuğuna başladı. Zihnin, bedenden bağımsız olmadığını anladıktan sonra, bütünlüğü kavramak için bedenle derinleşme pratikleri yaptı. Modern dans dersleri aldıktan sonra, köklenmek ve bırakmak eylemleriyle tanıştı. Yin yoga ve hatha yoga atölyelerine katılarak yoluna devam etti. Son 2 aydır "Belly Dance ile Derinleşme" pratiği içerisinde, bedenin kıvrımlarını ve sınırlarını keşfediyor. Elementlerin hislerdeki ve bedendeki yansımalarını inceliyor. Integral Coach'u ile değer ve güven kavramlarına çalıştıktan sonra, öze yakınlaştıran bu pratikleri hatırlatmak istiyor. Dinginliği ve sadeliği deneyimlemek için, mindfulness atölyelerine katılıyor. Meditatif dans pratiklerine devam ediyor. Bu yolda yeni yeni keşfettiği tantric yogadan besleniyor. Psikoloji ve Ezoterizm alanında okumalar yapıyor, beden ve zihin arası sık sık gezintilere çıkıyor. Sevdiği birçok şeye; dansa, yemek yapmaya, iletişime ve tasarlamaya "Yaşama Sanatı" olarak bakıyor. Birkaç reklam ajansında metin yazarlığı ve prodüksiyon çalışması yaptıktan sonra, kreatif alanda yazmaya ve üretmeye devam ediyor. Mikro ve makro kozmosu anlamaya çalışırken, sık sık yazı yazan ve oluşu deneyimleyen bir öğrenci.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale