X

Doğanın bize öğrettiği harika dekorasyon fikirleri

Gündelik hayat koşuşturması içinde birçok insan, durup da dalında bir çiçeği koklayacak zamanı bulamaz; ancak evimizde bir dekorasyon değişikliği planladığımızda aklımıza ilk koklanacak çiçekler gelir, doğaya gideriz. Tasarım adına, doğada bizim hayal gücümüzün çok üstünde bir ilham kaynağı vardır.
Gördüğünüz renklerden hissettiğiniz dokulara kadar, doğanın dekorasyon adına vereceği bir fikir karşınıza çıkar. Evinizin iç tasarımında değişiklik yapmak için doğadan ilham alabileceğiniz fikirleri, sevgili Uplifers okuyucularımız için derledik.

Resim Kaynağı: Armond Pools

Mevsimlerin renk paleti

“Nisan yağmurları, Mayıs çiçeklerini getirir.” sözünde baharın bize sunduğu pek çok ilham bulunur. Gri bir kış sonrası, doğa bize pembeler, maviler, sarılar, turuncular, kırmızılar ve morlardan oluşan, cesur tonlardan pastel tonlara kadar uzanan renk kutusunu sunar. Baharın ardından içimizi ferahlatan mavi gökyüzü, taze yeşil çimenler ve güneşin parlak sarı ışıklarıyla yazın renkler daha da canlanır.

Sonbahar ise; yere düşen yapraklarda gördüğümüz turuncudan kırmızıya, sarıdan yeşile her tonuyla belki de yılın en renkli mevsimi olarak karşımıza çıkar. Son olarak kış mevsimi de, grisi ve beyazının kasvetli olmanın ötesinde anlamıyla ilham kaynağı olur. Aslında bu tek renkli mevsim, temiz görünümlü ve şık mutfaklar ya da banyolar için büyük bir fikir verir.
Siz de bu dört mevsimin renk paletinden ilham alarak evinizin dekorasyonu için alternatif bir tasarım ve uyum yakalayabilirsiniz.

Resim Kaynağı: FINNE

Doğanın konuşan tonları

Evinizdeki yeni bir renk değişikliği için, önce pencerenizden dışarı bakın. Doğada hayal edemeyeceğiniz kadar çok sayıda her rengin farklı tonunu göreceksiniz. Örneğin, yeşil bir yaprak alın. Çoğumuz “yeşil” bir yaprak olduğunu düşünsek de daha yakından bakıldığında değişik renk tonlarını fark edeceksiniz. Kenarlarında açık tonlar bulunan yaprağın merkezine doğru koyulaştığını fark edeceksiniz.
Siz de kademeli olarak değişen renk tonlarıyla evinize yeni bir tasarım getirebilirsiniz. Örneğin; zeminde koyu bir ton kullanarak asıl renge gölgeleme yapabilirsiniz veya ahşap tonları farklı tonlarıyla eşyalarınızda kullanabilirsiniz.

Resim Kaynağı: RAAA

Doğa yeşil ve kahverenginden ibaret değildir

Ev dekorasyonunda doğa unsurları dediğimizde, herkesin aklına ilk olarak yeşil düzenlemeler ve kahverengi ahşap tonlar gelir. Fakat, doğada çiçekler ve yapraklardan başka varlıklar olduğu gibi, kahverengi ve yeşilden de farklı çok renk vardır.

Farklı unsurları ilham kaynağı olarak alabilirsiniz, mesela bir kelebeği düşünün. Tüm kelebeklerin parlak renklerinin olmasının yanı sıra, cesur renkleri ve muhteşem tasarımlı desenleri vardır. Bir kelebeğin kanatlarından ilham alarak, çini desenlerini tasarladığınızı hayal edin. Diğer yandan uzaklarda gözüken dağlardan da ilham alabilirsiniz. Tepesinde kar birikmiş koyu gri şekilleri mutfak ya da banyonuza şık renk seçeneği sunacak ve dokusuyla evinize tasarlayacağınız değişikliğe ilham olacaktır.

Resim Kaynağı: Buckminster Green 

Doğa hareket halinde unsurlara sahiptir

Evinizde otururken camdan dışarı baktığınızda, doğada bir şeylerin sürekli hareket halinde olduğunu görürsünüz. Rüzgarın esintisiyle sallanan ağacın dallarıyla ya da bir kuşun aceleci uçuşundaki kanat çırpışlarıyla karşılaşırsınız.
Bu konsepti evinize taşıdığınızı hayal edin; tabi bu gerçekten hareket halinde bir şeye ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelmiyor. Örneğin, küçük bir odanın daha büyük gözükmesini istiyorsanız, o yere derinlik kazandıracak eşyalar kullanabilirsiniz. Uzun perdeler kullanarak ya da duvara tablo asarak yaşadığınız alana doğadaki hareketliliğe benzer bir ivme kazandırabilirsiniz.

Resim Kaynağı: EKB Interiors

Karşıtlar çekicidir

Şelaleler ve çöller gibi çok uç noktalardaki karşıtlıklar iyi bir örnek değil ama doğada karşıtlıkların güzelliğinden beslenen harika örnekler de bulunuyor.
Örneğin; doğanın en sihirli unsuru olan gökkuşağı, renk skalasında birbirinin karşıtı 7 renkten oluşmaktadır. Fakat hepsi bir araya geldiğinde muhteşem bir görsel manzara karşımıza çıkar.
Gökkuşağından ilham alarak, siz de renk skalasındaki karşıtları evinizde farklı kombinasyonlarla kullanabilirsiniz; sarı ile mor, mavi ile turuncu ve kırmızı ile yeşil gibi. Bu renklerle bir odayı dekore ederken, karşıtlar birbirini çekip bir diğerinin güzelliğini ortaya çıkaracaktır.

Resim Kaynağı: Jenny Jones Rugs

Tasarımcıların muhteşem bir dekorasyon için doğadan ilham aldığı pek çok unsur vardır. Farklı renk ve dokulardan, sizi iyi hissettirecek mekanlar yaratmak konusunda yeni fikirlerle, siz de evinizin dekorasyonunda doğadan dokunuşlara yer verebilirsiniz. Hayal gücünüzü güneşli ve mavi gökyüzünden ya da mis kokulu bahar çiçeklerinden ilham alarak geliştirerek yaratıcı ve harika mekanlar yaratabilirsiniz.

Kaynak: Freshome 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale