X

Doğal ve doğru nefesin hayatımıza etkisi

Bugün 21 Haziran; yoganın fiziksel, zihinsel ve ruhsal faydalarını hatırlatmak ve yaymak amacıyla belirlenmiş Dünya Yoga Günü. Yoga, binlerce yıllık geçmişiyle, nefesin ve hareketin uyum içinde olduğu, bütüncül sağlığa olan faydaları saymakla bitmeyen köklü bir disiplin. Ve nefes, daha doğrusu “doğru nefes”, yoganın özünde yer alan en temel unsurlardan biri. Üstelik, yalnızca yoga pratiği esnasında değil, günlük hayatımızda da doğru nefes kritik bir öneme sahip. Ancak ne yazık ki günlük hayatın koşturması içerisinde çoğu zaman doğru nefes almayı unutabiliyoruz. Amerikan Hastanesi Sağlıklı Yaşam Kliniği’nden Psikolog Melek Selen Asfuroğlu, nefes konusunu detaylıca ele alıyor ve şöyle aktarıyor:

“Nefes, ileri düzeyde biyolojik fonksiyonun ve gelişimin kapısını açan anahtardır. Bu yüzden sağlıkla ilgili her konunun merkezinde olmasına şaşırılmamalıdır. Kişi herhangi bir yorgunluk, hastalık veya enerjisinde düzensizlik hissettiğinde son olarak değil, ilk bakacağı yer nefes olmalıdır. Nefes gerçekte vücudun en basit iletişim sistemidir.” -Dr. Sheldon Saul Hendler – “Oksijen Devinimi”

Birçoğumuz sağlık, uzun ömür, huzur, iyi ve kaliteli bir yaşama giden yeni yollar ararken, çoğunlukla kendimiz için yapabileceğimiz en önemli şeyi, yani nefes sistemimizi göz ardı ederiz. Fakat bu farkındalığın giderek artıyor ve doğal nefesin hayatımıza olan etkisinin daha görünür hale geliyor olması da umut verici…

Doğal ve doğru nefesin önemini anlamak için, nefesin mekanik ve psikolojik seviyede bizler için ne ifade ettiğini anlamak önemlidir.

Konuya nefes ile solunumun farkını anlayarak başlayabiliriz. Nefes bir davranış biçimi, solunum ise refleksiftir. Derin nefes, sığ nefes, performans nefesi gibi farklı birçok nefes davranışlarına sahibiz. Bu davranışlar öğrenilebilen ve değiştirilebilen reflekslerken, solunum tamamen bedenin otomatik olarak gerçekleştirdiği birçok biyolojik süreci kapsayan bir sistemdir.

İki sistemin nasıl birlikte çalıştığını anlamak için şu örneği verebiliriz; spor yaparken bedenimiz derin nefesler almaya ihtiyaç duyarken, dinlenmeye geçtiğimizde daha sığ nefese ihtiyaç duyar ya da spor esnasında aşırı soluma gerçekleştiren beden, gün içerisinde oksijen-karbondioksit oranını dengelemek amacıyla bize aralıklı olarak nefesimizi tutturabilir ya da aşırı yavaş nefesler aldırtabilir. Bu hesaplama tamamen solunum sisteminin işidir ve bedenimizin sorumluluğundadır.

Peki ne oluyor da bu kadar dengeli ve iyi çalışan bir sistem varken bizler nefesimizi bozmaya başlıyoruz?

Bunu daha iyi anlamak adına biraz daha geriye doğru gidelim.

Aslında hepimiz doğal, açık, fonksiyonel olan bir nefes sistemiyle dünyaya geliyoruz. Sonrasında yaklaşık 3 yaş itibarıyla duyguları daha net anlamaya ve anlam yüklemeye başlıyoruz. Herhangi bir olumsuz durumla karşılaştığımızda ve bununla tam olarak baş edemediğimizde, bir savunma mekanizması geliştirerek duygularımızla baş etmeye çalışıyoruz. Ve nefes tam olarak burada devreye girmeye başlıyor. Bedenimiz duyguların manipülasyonu sırasında nefesin doğal akışını bozarak, bir çeşit öğrenilmiş nefes alışkanlığı geliştiriyor.

Örneğin bir çocuk korktuğunda nefesini tutarak korkuyla baş etmeyi öğrendiyse ve bakım verenleri tarafından korkmanın normal olduğu konusunda desteklenmiyorsa ve korkuyu ifade etmesi konusunda cesaretlendirilmiyorsa, beden “nefes tutmayı” işe yarar bir formül olarak kaydediyor. Ve kişi artık hayatı boyunca her korktuğunda nefesini tutarak korkuyla baş etmeyi bir refleks haline getiriyor. Hatta bu nefes tutma alışkanlığı o kadar güçlü hale geliyor ki, kişinin nefesi gün geçtikçe sığlaşabiliyor.

İşte bu şekilde her birimiz farklı olarak limitli nefes alışkanlıkları geliştirmeye başlıyoruz. Yaşadığımız duygusal durumu o anlık manipüle etmeye yardımcı olan bu alışkanlıklar, uzun vadede tüm fiziksel ve psikolojik sağlığımıza zarar vermeye başlıyor. Doğal nefesin bozulması halinde bedenin kendi kendini iyileştirme mekanizmasına olumsuz anlamda etki ediyoruz. Parasempatik sinir sistemini zorlayan bu süreç, bağışıklık sistemimizi de güçsüz hale getirerek birçok fizyolojik ve psikolojik hastalığı tetikliyor, hastalıklara zemin hazırlıyor ve birçoğunu kalıcı hale getiriyor.

Fizyoloji ve psikoloji arasında köprü görevini gören nefes alışkanlıkları, her kişide farklı şekillerde ortaya çıkar. Her birimizin geçmiş yaşantıları, fizyolojik ve psikolojik durumu, kalıtsal hastalıkları, öğrenilmiş davranışları, hayat algısı ve tepkileri birbirinden farklıdır. Bu nedenle, herkesin nefes alışkanlığı da birbirinden farklıdır. Bu yüzden nefesin doğal haline dönmesi ve disfonksiyonel nefes alışkanlıklarının düzetilmesi için herkesin uygulaması gereken nefes tekniği farklıdır.

Nefesinizin doğal haline dönmesi ile birlikte;

Fiziksel olarak;

  • Bağışıklık sistemi güçlenir ve daha sağlıklı bir bedene sahip oluruz.
  • Hücre yapısı içerisindeki oksijen oranı arttığı için, kan hücre yenilenme hızı artmaktadır, bu nedenle bedenin kendi kendini iyileşme süreci hızlanır.
  • Tansiyon dengelenir, endişe ve stres hafifler.
  • Metabolizma hızlanır ve kilo vermede yardımcı olur.
  • Kendimizi daha enerjik ve dinç hissederiz.
  • Uyku kalitemiz artar.

Zihinsel olarak;

  • Zihnimizdeki negatif düşünce yapıları dönüşerek daha yapıcı düşünmeye başlarız.
  • Zihnin sürekli düşünen gürültücü ve yorucu yapısı, daha sakin ve dingin bir zihin yapısına dönüşür.
  • Algı açılır ve yükselir.
  • Konsantrasyon artar, öğrenme süreci kolaylaşır ve hızlanır.
  • Oksijen seviyesinin artmasıyla birlikte salgılanan hormonlar sayesinde depresyon, kaygı, panik gibi rahatsızlıklar ortadan kalkar.
  • Bağımlılıklardan özgürleşmede destek olur.

Sizler de uzman bir nefes koçu ile çalışarak kendi nefes alışkanlıklarınızı öğrenebilir ve nefesinizle çalışarak nefesinizi doğal haline döndürebilirsiniz.

*Bu yazı Psikolog Melek Selen Asfuroğlu tarafından kaleme alınmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale