Doğa ve sporun birleşimiyle nefes kesen benzersiz bir macera: Uludağ Ultra Maratonu
Evet uzun yıllardır koşmak konusunda amatör olarak deyim yerindeyse “deli” olan bir insanım itiraf ediyorum. Koşu ile ilişkim üniversite yıllarıma dayanıyor, benim hayatımda, tabi ki ilerleyen yaşlarda, özellikle gün içerisinde enerjimi harcamak üzere vakit bulamadığım veya çok fazla beyinsel, düşünsel, hesaplama içeren aktiviteler ile uğraştığım zamanlarda olmazsa olmazım.
Benim için çok özel olmasının bir diğer sebebi ise hayatımda çok zor geçirdiğim bir dönemde gerçekten “bir psikoloğa” ihtiyaç duymadan kendi kendime toparlanabilmemin de ne büyük sebebidir durmadan koşmak. Her sabah saat 04:00’da oturduğum sitenin beton zemininde de olsa mutlaka 1,5-2 saatlik bir koşu yapmadan güne başlayamadığım bu dönemde koşmak benim için içimdekileri, kafamdakileri ve hayatın akışına dair tüm sorularımı boşaltabilmem, kendimi bulabilmem ve en önemlisi son derece zinde hissedebilmem için çok önemli bir yere sahipti; benim her daim ilacım oldu. Hala kendimi hafif hastalanıyor gibi hissettiğimde yaptığım ilk şey sabah dışarıda koşamasam bile spor salonuna gidip koşmaktır; çoğu kez iyileşerek çıkarım salondan…
İşte bu koşu merakımı bu yıl hayatıma giren muhteşem tesadüfler ile koşu organizasyonlarına da taşıdım, ve bugüne kadar farkında olmadığım kocaman bir dünya, olağanüstü enerjileri ile hayatıma ışık tutan birçok güzel insan ve en önemlisi koşmaya bu derece tutkun olan binlerce güzel kalp ile karşılaşmak benim için adeta bir dönüm noktası oldu. Tabi ki bu süreçte de aynı hayattaki gibi hedefler koymanız, yılmadan çalışmanız ve en önemlisi “zevk almanız” gerekiyor.
Sizlere bu yazımda öyle bir organizasyondan bahsetmek istiyorum ki, eğer benim gibi kalbinizi koşu ve koşmak ile doldurduysanız veya sadece atmosferini bile merak ediyorsanız veya güzel zaman geçirmek istiyorsanız bu Temmuz ayında Bursa’da “ilk kez” düzenlenecek olan Uludağ Ultra Maratonu ve organizasyonu tam size göre. Ben bu organizasyonda, bugüne kadar bir yarışmada (ve itiraf edeyim dünya üzerinde) henüz tek seferde koşamadığım “en uzun” mesafe hedefim olan 25 kilometre koşusunu tecrübe ediyor olacağım.
Gelin Uludağ Ultra Maratonu’nun nefes kesici heyecanını organizasyon direktörü sevgili Yaşar İsmet Demiröz’ ün siz Uplifers okurları için paylaştığı güzel yanıtlarından öğrenelim:
Yaşar Bey bizlere kendinizi ve koşmak üzerine kendi hikayenizi kısaca anlatabilir misiniz?
Benim koşu hikayem aslında çocuklukta başladı diyebilirim. Yaşıtlarıma göre iyi koştuğumun farkına sokak aralarında oynadığımız saklambaç ve diğer oyunlar esnasında vardım. Saklambaçlarda uzaklara saklanır yine de hızlı koştuğum için çoğunlukla sobelenmeden paçayı yırtardım. Koşu, profesyonel olarak bundan 13 yıl evvel liseye adım atınca hayatıma girdi. Okuduğum lisenin atletizm ve oryantiring takımlarında yer aldım. Ormanların cezbediciliği beni zamanla sadece oryantiring sporuna yönlendirdi. 2006 yılından itibaren de defalarca oryantiring milli takımında bulundum. En son Şubat 2017’de düzenlenen Akdeniz Ülkeleri Oryantiring Şampiyonası’nda ülkemize 2 gümüş ve 1 bronz madalya kazandırdım. Yani koşmaya devam…
Uludağ Ultra Maratonu’nu düzenleyeceksiniz, bu organizasyon neden bu kadar özel ve bu maratonu diğer parkurlardan ve organizasyonlardan ayıran nedir?
Öncelikle doğaya, dağlara ve ormanlara karşı inanılmaz bir sevgi beslemekte olduğumu belirtmek istiyorum. Uludağ hem yüksekliği, hem ormanları, hem de doğasıyla ülkemizin ender yerlerinden biri. Birçoğumuz farkında olmasa da Uludağ, bulunduğu bölgenin nefesidir. Ağaçlar yeşilken Uludağ ormanlarına girip koşan bir koşucu buraları unutamaz. Gerek yarışlar, gerekse burada yaptığım kamplar esnasında hiç sıkılmadan keyifle antrenmanlar yaptım. Bu hazzı tüm koşucuların tatmasının gerektiğini düşündüğüm için bu yarışı düzenleme kararı aldım. Muhteşem ormanları, zirvesi ve gölleri, şelaleleri Uludağ Ultra’yı diğer parkurlardan ayıracaktır.
Sizce bu değerli organizasyonun en heyecan verici yönü nedir, kişisel olarak bunun bir parçası olmak sizi nasıl hissettiriyor?
Uludağ Ultra ilk defa düzenlenecek bir yarış olacağı için bizim çocuğumuz gibi. En heyecanlı tarafı ise katılımcılarla yapılan görüşmelerde onların heyecanlarını görmek ve buna ortak olmak diyebilirim. Yani başkasının heyecanı biz organizatörleri de çok heyecanlandırıyor. Hep birlikte güzel ve heyecanlı bir organizasyon geçireceğimizi düşünüyorum.
Kaç kişinin katılmasını öngörüyorsunuz ve koşmaya gönül vermiş okurlarımıza Uludağ Ultra Maratonu’na katılmaları konusunda mesajınız ne olurdu?
Şu anda kayıt olmuş 138 katılımcımız var ve bu sayının yarışa kadar 600’e ulaşmasını bekliyoruz. İlk yıl düzenlenecek bir yarışmanın bu kadar ilgi çekmesi Uludağ Ultra’nın ne kadar doğru bir karar olduğunun da göstergesidir diyebiliriz. Koşmaya gönül vermiş arkadaşlarımızın çoğunun, günlük yaşamın yoğun temposu nedeniyle orman ve patika koşularına pek vakit ayıramadıklarını biliyoruz. Bu sebeple monotonluktan kurtulmak, doğada stres atmak ve koşuya gönül vermiş birçok diğer arkadaşlarımızla güzel bir vakit geçirmek için tüm koşucu arkadaşlarımızı davet ediyoruz.
Henüz koşu ile tanışmamış okurlarımıza koşu hakkında kişisel olarak 3 tavsiye verecek olsaydınız, bunlar neler olurdu?
Koşuyla tanışmamış arkadaşlardan öncelikle insan vücudunun sadece yürümek için değil aynı zamanda koşmak için de tasarlandığının, kendileri de isterlerse çok rahat koşabileceklerinin farkına varmalarını isterdim. Bunun farkına varıp koşmaya başlayanların ise ilk aşamada 10 gün boyunca yılmadan inatla koşmaya devam etmelerini tavsiye ederdim. Çünkü bu sürecin ardından hem koşunun fiziksel ve mental faydalarını fark edecekler, hem de koşu artık onlar için bir alışkanlık haline gelecektir. Üçüncü önerim ise antrenmanların arasında bazı yarışmalara katılmalarıdır. Çünkü yarışmalar, sizde de olduğu gibi performansı ve hedefleri yükseltir.
Uludağ Ultra Maratonu hakkında daha detaylı bilgi ve katılım için web sitelerini ve Facebook sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.