Havalar yavaş yavaş serinlemeye ve sonbahar yüzünü göstermeye başladı. Doğa uykuya dalıp yenilenme sürecine geçmeden önce bizlere görsel bir şölen yaşatmak için hazırlanıyor. Sonbaharın en güzel yanı birçok kişi için kuşkusuz doğanın büründüğü inanılmaz renklere şahit olmaktır. Yavaş yavaş sararan, zaman zaman kızıla çalan yapraklar ve ağaçlar, 1-2 hafta sonra sunduğu manzaralar ile yüzümüzde kocaman bir gülümsemeye yol açacak.
Doğanın olduğu her yerde sonbahar aynı güzellikte yaşansa da bazı yerler var ki bu güzelliği çok daha fazla yaşayabiliyorsunuz. Peki sonbaharın birbirinden güzel renklerini yakalamak için nereye gitmeli?
Gruyères, İsviçre
İsviçre her mevsim doğa severlere kucak açan ve muhteşem manzaralar sunan bir ülke. Ben de her mevsim ayrı bir güzellik keşfetsem de sonbaharda gördüğüm güzellikler bambaşkaydı.
Gruyères isminden de tahmin edebileceğiniz gibi Gravyer peynirinin ana vatanı. Peynir ve çikolata kokulu bu şirin kasaba sonbaharda muhteşem renklere bürünüyor.
Kasabayı günübirlik gezebileceğiniz gibi 2-3 katlı sevimli butik otellerinde konaklayacağınız güzel bir hafta sonu gezisi de planlayabilirsiniz.
Kasaba sadece doğal güzelliği ile değil gezilebilecek yerleri ile de ilginizi çekecektir. Bunların en başında yer alan Gruyères Şatosu kasabanın tepesine kurulu olması nedeniyle size güzel bir manzara sunacak. 13. yüzyılda yapılan bu şatonun içini de gezmeniz mümkün.
Kasabada yapmanız gereken en önemli şeylerden bir diğeri de Gravyer peynirinin yapımını izleyeceğiniz La Maison du Gruyère ismindeki fabrikayı ziyaret edip lezzetli peynirinden tatmanız. Fabrika deyince büyük bir tesis canlandırmayın zihninizde. Kasaba gibi burası da ufak tefek bir tesis. Dilerseniz marketinden peynir, çikolata alabileceğiniz gibi restoranında yemek de yiyebilirsiniz. Kasaba, Gravyer peynirinin merkezi olması nedeniyle etrafta bir sürü inek görmeniz de mümkün.
Romantik bir sonbahar gezisi için bu kasabaya mutlaka gitmelisiniz!
Zermatt, İsviçre
Zermatt, İsviçre’nin araba girmeyen köylerinden biri. Bu köy aynı zamanda Matterhorn Dağı ile de ünlü. Toblerone çikolatası sevenler bu dağı mutlaka anımsayacaktır. Eğer hala anlamadıysanız çikolata kutusunun üzerindeki dağa bir bakın derim…
Zermatt’a doğru ilerlerken yol bile o kadar güzel manzaralar sunuyor ki vardığınızda göreceğiniz güzellikleri tahmin edemiyorsunuz. Köyün girişinde yer alan otoparka arabayı bırakmanız gerekiyor. Bundan sonra kasabayı yürüyerek keşfedebileceğiniz gibi tren ile Matterhorn Dağı’na da çıkabilirsiniz. Ben her ikisini de yapmanızı öneririm.
Yedigöller
Eğer yurt dışına çıkma imkanınız yoksa sonbaharın eşsiz renklerini yakalayabileceğiniz en güzel yer Yedigöller. Hafta sonları çok kalabalık olduğu için ya hafta içi ya da hafta sonu erken saatte gitmeniz gezinizi keyifli hale getirecektir.
Buradaki göllerin en büyüğü Büyükgöl ve en güzel manzaraları da bu gölün etrafında yakalamanız mümkün. Bunun dışında Deringöl, Seringöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, İncegöl ve Kurugöl ile 7 göl gezinizi tamamlayabilir, birbirinden güzel manzaralara şahit olabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Alplerde 10 yıl: Her şeyi bırakıp, doğaya kaçma isteği yaratacak Alp fotoğrafları serisi
Yazarın diğer yazıları için tıklayın. Yazarın diğer yazıları için tıklayın.