X

Doğa uyanırken bizde durumlar nasıl?

Uyanış…
Yavaştan yarım asra doğru ilerlerken yaş ve yaşanmışlıklarla ve uyanış ilgili duruşumu sorgular buluyorum:
Gençlik yıllarımda ruhum daha korkak, daha temkinli, daha dar görüşlü, daha “yaşlı” idi sanki!

Aman el alem ne der?
Ya annem babam duyarsa ne derim? Olmaz!
Başka yolu mümkün mü?
Ama yarın okul var!

Adına vicdan dediğimiz şey beni esir etti ve sanki bir fanusun içinde nefes alıp verdim…
Ne şanslıyım ki bu kadar kontrollü ve tedbirli hayatımın içine güzel insanlar girdi, güzel şeyler yaptım.
Ve 40 yaşımla birlikte hayatın tadını çıkartmak konusunda daha hevesli, daha canlı, daha girişken oldum sanıyorum.
Ne değişti diye merak edebilirsiniz…
Bir soru ile değişti her şey.
Bir form doldururken cevaplamam gereken bir soru.
Öyle astrofizik sorusu falan değil.
Çok basit bir soru.
“Hobileriniz nelerdir?”

Ben bu soruya cevap veremedim!
40 yaşımda, bir formda sıradan bir soru. Adın ne gibi, telefon numaran kaç gibi bir soru. Hobileriniz nelerdir?
Ben de cevabı yoktu o gün.
Bir şey yazamadım.
Öyle cevap vermiş olmak için cevap vermek istemedim.
Klişe bir şeyler söylemek istemedim.
Film izlemek, yemek yapmak, sinema/tiyatro/konser…
Ben gerçekten kendimle ilgili keşfettiğim ve boş zamanlarımda yapmak için sabırsızlandığım bir “hobi” yazmak istedim ama yazılacak bir şey yoktu; varsa bile henüz farkındalığıma gelmemişti.

Kendime karşı koyduğum mesafe, kendimi önceliklendirmeyişim, az tanımam, çarptı yüzüme. Eşimin hobilerini sayabilirdim, çocuklarımınkini de ama ya kendiminkiler?
Uyanışım bu kadar sıradan bir soru ile başladı. Bu soruya cevap veremeyişim çok ağrıma gitti.
Sonra derin keşiflerle dolu bir yolculuk başladı. Okumak, deneyimlemek, biraz deşmek…

Dışa bakan rüya görür; içe bakan uyanır.

Ünlü terapist Carl Gustav Jung bu sözüyle ne demek istiyor sizce?

Dışarıyı yani başkalarını merkeze koyan insanlar aslında kendileriyle uyum içinde olamazlar. Gerçek hayaller, arzular, hedefler hep içeride. Yani kendimizle bağlantı kurmayı başardığımızda ve bağlantıda kalabildiğimizde bize kendini gösteriyor. Uyanış başlıyor…

Dışarıya baktığımızda odağımız dış dünya yani maddesel ve egonun hâkim olduğu dünya. İçerisi ise aydınlık ve karanlık taraflarımız. Bir bütün olarak özümüz. Aradığımız bütün cevaplar içeride.

Bu yüzden Jung uyanışın içeride olduğunu söylüyor.
Kendini keşfetmeye başlamanın yaşı yok elbet ama ne kadar erken o kadar iyi diyorum. Öyle 40ını beklemeye gerek yok!
Nasıl yapmalı?
İlk adım YAVAŞLAMAK.
Hız farkındalığı yutuyor.
Okul hayatı, iş hayatı, sosyal ilişkilerde var olma ben ne istiyorum sorusunu es geçirtiyor çoğu zaman. Bazen “uyumlu” olma adı altında bazen de “her şeye yetişme çabası” bende olanın su yüzüne çıkmasını engelliyor.
Yavaşladıkça bedenimden gelen mesajları duyabilirim.
Keyif veren şeyleri, çoğaltmak istediklerimi fark edebilirim.
Dirençlerimi, beni kısıtlayan inanç kalıplarımı, düşünce şekillerimi ve en önemlisi dünyayı algılayış şeklimi görebilirim.

Yazar Anais Nin “dünyayı olduğumuz gibi görürüz; olduğu gibi değil” derken de aslında bakış açımızın hayatımızı ne kadar etkilediğini anlatıyor. Ne gördüğümüzü fark etmemiz bu yüzden önemli. Aynı değiliz. Olamayız. Olmamalıyız da!

İçeriye bakarak ne gördüğümüze sahip çıkmalıyız.

İçeride gördüğümüz her şey hoşumuza gitmiyor. Kendini keşif yolculuğu tamamen keyifli bir yolculuk değildir. Jung’un gölge olarak adlandırdığı karanlık taraflarımız da su yüzüne çıkıyor. Kıskanç tarafımız, hoşgörü gösteremeyen yanımız, korkularımız, kaygılarımız etrafa kolayca yapıştırıp kendimize kondurmak istemediğimiz her çeşit etiket. Bizde var ki başkasında görünce tanıyor ve yapıştırıyoruz. Buna projeksiyon deniyor.

Şefkatle gölgemizi de kucaklayabildiğimizde uyanacağız.

Hobilerimi keşfettim mi diye merak edenlere cevabım EVET!
Ama keşif sürüyor. Sürekli içeriye bakamıyor insan. Dışarıyı da unutmamak gerek. 
Gerçek var oluş dışarısını da içeriyi de gören dengede tutan halimiz olduğuna inanıyorum.
Her şekliyle tek tarafa odaklanmak bir nevi körlük yapıyor. 

 Uyanmaya başladığınız nasıl anlayabilirsiniz?

  • Derin ve anlamlı ilişkiler kuruyorsan,
  • Kendi iç sesini çok kısık olduğunda dahi duyuyor ve dikkate alıyorsan,
  • Tepkisel olmak yerine ihtiyaçlarını seslendirebiliyor ve kimse karşılamasa da sen karşılamaya çalışıyorsan,
  • Hayır diyebiliyorsan,
  • Kendi değerlerinin farkındaysan ve bu değerleri yaşatmaya çalışıyorsan,
  • Vadesi dolmuş inanç kalıplarını bırakmaya başladıysan,
  • Aceleci tavırların yavaşladıysa,
  • Anın farkındalığını bedeninde hissedebiliyorsan,
  • Doğada vakit geçirmek, doğa ile bağ kurmak sana keyif veriyorsa,
  • Duygu durumunu dengeye getirebiliyorsan,
  • Tetikleyicilerini fark edebiliyor ve yanıtını seçebiliyorsan uyanmaya başladın dostum…

İlginizi çekebilir: Nefreti dönüştürmek için sizi tetikleyen mesajcıları görmezden gelmeyin

Aylin Geron: Ben Kimim? Yaşam boyu öğrenci, öğretmen, eğitmen, koç, danışman, mentör, yazar FMV Özel Işık Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatı Mezunuyum. Lisans eğitiminden sonra Sabancı, Harvard, Universiteit Leiden gibi seçkin kurumlardan eğitimler aldım. Detayları https://aylingeron.com/hakkimda/ bulabilirsiniz. Hayatıma yön veren en önemli değerlerden biri fayda sağlamak. Öğrenciyken arkadaşlarıma, çevremdeki çocuklara öğrendiklerimi paylaşarak başladım. Mezunu olduğum okula İngilizce öğretmeni olarak geri döndüğümde de çocuklarla ve gençlerle birlikte bu değerimi yaşatmaya çalışıyorum. Onlara fayda sağlarken ben de onlardan çok şey öğreniyorum. Her zaman öğrenmeye, değişime, yeniliğe meraklı ve hevesli oldum. Kendimi tanıma yolculuğuna çıkışım özgürlüğe verdiğim önemi ve yaşam tutkumu fark ettirdi: Öğrenme aşkı. Gençlerle öğretmenlikten öte bir yerlerde buluşma arzum ile önce 201eğitim ve öğrenci koçluğuna yöneldim. Ebeveyn koçluğu, DEHB koçluğu, mindfulness derken bilinçdışı ve Jung koçluğu ile tanıştım. Halen çocuklarla, gençlerle, ebeveynlerle ve hayatına değişim getirmek isteyen insanlarla işbirliği içinde çalışıyorum. Ben büyürken çevremi de büyütmek.. İşte mottom! İletişim: aygeron@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale