Doğa, sanat ve inanç bağışıklık sistemini geliştiriyor

Likya yolunda yürürken, Chicago müzikalini izlerken ya da Paris’teki ihtişamlı Sacre-Cœur Bazilikası’nın tavanına bakarken ruhumuza dolduğunu hissettiğimiz manevi huzurun, vücudumuzda fiziksel bir karşılığı da olduğunu kim tahmin edebilirdi?

Bilim insanları, olumlu duyguların, özellikle de doğa, sanat ve güçlü bir inancın yarattığı hislerin vücutta sitokin seviyelerini düşürdüğünü gösterdiler. Böylece bağışıklık sistemimizi güçlendiren soyut olgular ve manevi değerlerle ilgili, yeni yayınlanan bu çarpıcı araştırma sonuçlarını siz Uplifers okurlarına aktarmak istedik.

doğa

Pozitif duygular bağışıklığı arttırırken depresyon olasılığını azaltıyor

Berkeley’deki California Üniversitesi’nde yapılan araştırma kapsamında iki ayrı deney gerçekleştirildi. 200’den fazla yetişkin gönüllü bir gün boyunca eğlence, heyecan, memnuniyet, tutku, mutluluk, sevgi gibi olumlu duyguları ne sıklıkta ve yoğunlukta yaşadıklarını raporladılar. Gönüllülerden alınan örnekler laboratuvarda incelendiğinde, daha yüksek oranda pozitif duygular hissedenlerin sitokin seviyelerinin düşük olduğu tespit edildi.

Vücuttaki iltihapların habercisi olup, bağışıklık sisteminin daha çok çalışmasını sağlayan proteinlere sitokin adı veriliyor. Aslında enfeksiyonlarla savaşmada payı olan sitokinlerin seviyelerinin aşırı yükselmesi tip-2 diyabet, kalp rahatsızlıkları hatta Alzheimer gibi hastalıklar ile ilişkilendiriliyor. Ayrıca, yüksek sitokin seviyelerinin depresyonla da bağlantılı olduğu biliniyor. İltihap durumunda beynin sinyal vermesiyle salgılanan sitokinlerin, serotonin ve dopamin gibi duygu durumunu, uykuyu ve iştahı etkileyen “mutluluk verici” hormonların salınmasını engelleyerek depresyon olasılığını arttırdığı düşünülüyor.

Kişiyi sosyalleştiren hayret ve merak duyguları

abstract-art-idea

Bilim insanlarına göre, özellikle hayranlık, merak ve hayret duygularının vücudumuza etkisi çok büyük. Merak, keşif isteğini tetikleyerek, insanı çevresinden izole eden davranışların daha az görülmesini, yani kişinin daha sosyal olmasını sağlayabiliyor.

Ekibin lideri olan Jennifer Stellar, bu durumun çift yönlü olabileceğini söyledi ve “düşük sitokin seviyelerinin insanları daha olumlu düşünmeye itiyor olması da mümkün” diye ekledi. Araştırma ekibinden Dacher Keltner ise şu açıklamada bulundu: “Doğada bir yürüyüş, dinlerken her şeyi unuttuğumuz bir şarkı veya sanatsal bir aktivite sağlığa iyi geliyor ve yaşam süresini yükseltiyor.”

Kaynak: Science Daily

Şule Kulein
Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine ... Devam