Tarihi ve kültürü buluşturan eşsiz bir destinasyon: Diyarbakır gezi rehberi

Diyarbakır ülkemizin doğu kesimlerinde yer alan ve binlerce yıla dayanan geçmişi ile pek çok nesle ev sahipliği yapmış nadide şehirlerimizden bir tanesi. Yöremizin kökeni en eskilere dayanan şehirlerinden birisi olması ve bunun yanında modern hayata da uyum sağlamış olması nedeniyle, gezilerinizde kesinlikle pas geçmemeniz gereken rotalar arasında yer alıyor.

Ancak özellikle uzak bölgelerden gelenler için gözden kaçabilecek pek çok nokta olmasından dolayı şehirdeki kesinlikle kaçırılmaması gereken bazı unsurlara hep beraber göz atalım.

Ulaşım ve Konaklama

Diyarbakır’a havayolu veya karayolu ile ulaşmak mümkün ve bu nedenle erişim konusunda herhangi bir sıkıntı yaşama ihtimaliniz yok. Şehirde her türden bütçeye hitap eden çok sayıda otel bulunuyor ve dilerseniz şehrin merkezinde, dilerseniz de biraz daha dış kısımlarında kendinize uygun bir konaklama imkanı bulabilirsiniz. Toplu taşıma hizmetleri de oldukça gelişkin ancak kendi aracıyla gelenler için elbette gezintiler çok daha kolay olacaklardır.

Gezilecek Yerler

1. Diyarbakır Kalesi

Kale elbette Diyarbakır’ın en gözde noktaları arasında yer alıyor ve şehrin surlarının da Çin Seddi’nden sonra dünyadaki en uzun surlar olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla hem surlar hem de kale, görülmeden geçilmemeli. Oldukça iyi durumda olan ve güzel korunmuş bir yapıda olan Diyarbakır kalesi, bir iç bir de dış kale bölümlerinden meydana geliyor. Ayrıca şehrin surlarında toplamda dört tane giriş kapısı bulunuyor. Bu surların on bin yıla dayanan bir geçmişi bulunuyor.

2. Dört Ayaklı Minare

On dördüncü yüzyılda inşa edilen Şeyh Mutahhar Cami ve onun minaresi olan dört ayaklı minare, adından da anlayabileceğiniz gibi dört adet sütun üzerine inşa edilmiş ve bu anlamda ülkemizde de tek olduğunu belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla biraz daha sıradışı bir mimariyi görmekten hoşlananlar için pas geçilmemesi gereken noktalar arasında.

3. Arkeoloji Müzesi

Bir bölgenin tarihine ışık tutan en önemli eserlerin her zaman arkeoloji müzelerinde bulunduğunu unutmayın. Bu nedenle yazı öncesi çağlardan başlayarak tüm geçmiş çağların eserlerini bünyesinde barındıran Diyarbakır Arkeoloji Müzesi, aynı zamanda Göbeklitepe ile benzer zamanlara tarihlenen Körtik Tepe’den alınan pek çok eseri de barındırıyor. Dolayısıyla tarım toplumuna geçmeden önceki yaşantıya dair pek çok işaret sunuyor. Özellikle on bin yıldan eski olmasına rağmen bölgede bulunan çeşitli yerleşik hayata işaret eden aletler, insanlığın tarihinin sandığımızdan biraz daha farklı olabileceğini gösteriyorlar.

4. İç Kale

Şehrin içinde bulunan ve geçmişte onun idari merkezi olan iç kale, günümüzde müzelere ve kiliselere sahip. Oldukça güzel bir şekilde restore edilip kullanıma sunulan iç kale ve içindeki binaların yanında bir de kafe bulunması, özellikle akşam saatlerinde çok güzel manzaralarla karşılaşmanıza olanak tanıyor. Pek çok müze ve kilisenin bir arada bulunması nedeniyle buradaki ziyaretinize oldukça zaman ayırmanız gerekecektir.

5. Cemil Paşa Konağı

1900’lerin başlarında inşa edilmiş olan ve pek çok diğer yapının aksine tamamen sivil bir inisiyatif ile yapılmış olan Cemil Paşa Konağı, günümüzde kent müzesi olarak kullanılıyor ancak şehrin en görkemli ve etkileyici yapılarından birisi olmaya da devam ediyor. Kesme taşlardan inşa edilmiş olan yapı, aynı zamanda heybeti ve avlusunun güzelliğiyle de görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor.

6. Hasan Paşa Hanı

Diyarbakır’da çeşitli hanlar bulunsa da bunların en popüler olanlarından birisi Hasan Paşa Hanı denilebilir. 16. yüzyılda inşa edilmiş olan han, iki katlı klasik bir han görünümünde ancak günümüzde özellikle kafeler ve restoranlar ile dikkatleri üzerine çekiyor. Hem kahvaltı yapmak hem de güne güzel bir Türk kahvesi ile başlamak isteyenler için ideal konumlar arasında. Yerinin merkezi oluşu nedeniyle görmek isteyebileceğiniz diğer noktalara da yakın bulunuyor.

7. Ulu Cami

Ülkemizin en eski camisi olduğu pek çok kişi tarafından maalesef bilinmeyen Ulu Cami, 6. yüzyılda bölgeye hakimiyet kuran müslümanlar tarafından eski bir kilisenin dönüştürülmesi ile inşa edilmiş. Çeşitli dönemlerde yangınlardan dolayı hasar görmüş olsa da, bir o kadar da restore edilmiş ve bu nedenle varlığını korumaya devam ediyor. Ayrıca dini olarak kutsal bir mekan kabul ediliyor ve Kabe’ye bir şey olması durumunda dünyada resmi olarak kullanılabilecek alternatif yapılar arasında olduğu belirtiliyor.

8. Mesudiye Medresesi

Ulu Cami’ye bitişik olarak bulunan Mesudiye Medresesi de pas geçmemeniz gereken noktalar arasında. 11. yüzyıla tarihlenen medrese, Anadolu’da bulunan ilk yükseköğretim kurumu olarak da kabul görüyor. Günümüzde eski önemini ve kullanımını kaybetmiş olsa da inanılmaz mimarisi ile kesinlikle görmeye değer olduğunu belirtelim.

9. Malabadi Köprüsü

Diyarbakır denildiğinde akla ilk gelen şeylerden bir tanesi de elbette Malabadi köprüsü. Çok geniş kemerlere sahip olması nedeniyle bu konuda dünyanın en özel köprülerinden birisi haline gelmeyi başarıyor. Ayrıca eskiden seyahat eden yolculara rahatlık olması amacıyla oda ve kalacak yerlere de sahip durumda.

10. Meryem Ana Kilisesi

Şehirdeki en eski yapılardan birisi olarak tarihlenen Meryem Ana Kilisesi, her ne kadar 3. yüzyılda bir kiliseye dönüştürülmüş olsa da, aslında çok daha önceleri pagan inancına sahip insanlar için bir tapınak işlevi görmüş. Dolayısıyla binyıllara dayanan bir geçmişinin olduğunu belirtmek gerekiyor. Günümüzde restorasyon görmüş haliyle Süryaniler için ibadete de açık olan kilise, böylelikle tarihe meydan okumaya devam ediyor.

Daha fazla gezi yazısı için:

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!