X

Dışı Fransız içi İtalyan bir kent: Nice

Nice uzun yıllar İtalyan kültürüne sahip Savoy Dükalığı sınırları içinde yer almış. Bugün bir Fransız şehri olsa da İtalyan kimliğini kaybetmiş değil. 18. yüzyıl Nice için dönüm noktası olmuş, İngiliz ve Rus aristokratlar şehri tatil rotalarına eklemiş. Nice’i Cote D’Azur’un başkenti yapan ve her yıl milyonlarca turistin buraya akın etmesine neden olan ruh da bu Fransız ve İtalyan birleşimi kimlik.

6.5 km uzunluğundaki sahil şeridi, şehrin kalbini oluşturuyor. Promenade des Anglais ismindeki yürüyüş yolunu İngilizler yapmış. 1822’de portakal hasadı kötü gidince işçiler işsizlikle karşı karşıya kalıyor. Burada bulunan İngilizler de bu yolu yaptırarak işçilere iş sağlıyor. Promenade des Anglais şu an Nice’in en popüler caddesi. Ünlü otel Le Negresco da bu yol üzerinde. Otel birinci sınıf bir sanat koleksiyonuna sahip olmasıyla ünlü. Moretti, Dali gibi pek çok ünlü sanatçının eserleri, nadir antikalar ve tablolar otelin iç mimarisinin bir parçası.

Yol boyunca halk plajları ve özel plajlar sıralanıyor. Halk plajları bedava, gençler ve çocuklu aileler halk plajlarına geliyor. Eğer yanınızda cüzdan, fotoğraf makinesi gibi çalınabilecek değerli eşyalar yoksa halk plajlarından denize girebilirsiniz. Fakat buralarda giyinmek için kabin yok. Havluyla sarıp sarmalanıp başınızın çaresine bakacaksınız. Özel plajlarda giriş 20 Euro’dan başlıyor ve çoğunda bu fiyata sadece şezlong dahil. Şemsiye için ayrıca ücret talep ediliyor. Biz cüzdan, telefon gibi eşyalarımızı çaldırma riskine girmemek için maalesef özel plajları tercih etmek zorunda kaldık.

Bu arada Nice denizi Cote D’Azur’un en kötü denizi diyebilirim. İçi de sahili de taş ve eğer deniz ayakkabınız yoksa taşlar ayaklarınızı kesiyor. Deniz ayakkabınız olmadan buraya gelmeyin. Yerel halk bu duruma son derece alışmış olsa da tatilinizi mahvetmenin anlamı yok. Ayrıca deniz genelde dalgalı. Cote D’Azur’un diğer şehirlerinde deniz berrak, çok ilerlemedikçe derinleşmeyen bir haldeyken, Nice’te özellikle öğleden sonra dalgalar yüzünden karaya vurmuş balina gibi olabilirsiniz.

Nice çoğu Avrupa şehri gibi Eski Şehir ve Yeni Şehir olarak 2 bölümden oluşuyor. Eski Şehir; Vieux Nice 1700’lerden beri pek değişmemiş. Mimarisi göz kamaştırıyor. Hediyelik eşyalar alabileceğiniz pek çok nokta, giysi mağazaları, zeytinyağı ve şarap satan butik dükkanlar Eski Şehir’de. Her ne kadar çok turistik olsa da mimari açıdan Nice’in en güzel kısmı burası. Marche aux Fleurs; yani Çiçek Pazarı buranın popüler noktalarından biri. Pazartesi günleri ikinci el ve antika pazarı kuruluyor. Eski kitaplar, tabaklar, oyuncak bebekler, takılar, tablolar, biblolar turistler tarafından adeta yağmalanıyor. Akşam yemeklerinizi de buradaki çeşitli küçük restoranlarda yiyebilirsiniz. Yemek sırasında birdenbire capoeira yapmaya başlayan bir grup görürseniz şaşırmayın, bu gösteri rutinin bir parçası.

Kentin en görkemli meydanı Massena Meydanı. Kırmızı İtalyan tarzı binalar, palmiyeler ve alışveriş yapıp hafif yemekler yiyebileceğiniz pek çok yer mevcut. 7 ayrı direk üzerinde 7 tane oturan adam heykeli göreceksiniz. Bu heykeller 7 kıtayı temsil ediyormuş. Jean Medecin caddesi üzerinde Galeri Lafayette ünlü markaların tasarım ürünlerini yazın ciddi indirimlerle alabileceğiniz ve dışarıdaki sıcaktan kaçabileceğiniz noktalardan biri.

Nice yeme içme konusunda da tam bir cennet.

Niçoise Cuisine denilen mutfaklarının yıldızı Salad Niçoise olarak gösterilse de bu salatanın pek bir olayı yok. Onun yerine Socca yiyin. Hatta bunu yemeden dönmeyin. Socca nohut unu, su ve tuzdan oluşan, odun fırınında pişen bir hamur işi. Sade olarak yenebileceği gibi patlıcanlı gibi çeşitleri de var. Chez Pipo, soccanın tek adresi. Eski Şehir’de pek çok yerde daha socca yapılsa da boşuna zaman ve para kaybetmeyin.

Cathedrale Saint Repate yani Nice Catedrali önündeki dondurmacılarda aklınızı kaybedebilirsiniz. Fenocchio en ünlü dondurmacısı, benim de favorim. Önünde çok sıra oluyor ama minyonlar her zaman öne sıvışabiliyor.

Roze, Güney Fransa’nın favori içkisi. Saat 11.00, 11.30 oldu mu özellikle sahile yakın kafelerde herkes roze şaraplarını açıyor. Bir kadeh şarabınızı içip, deniz ürünlü hafif bir salata yiyip plaja gitmek Nice’te gündüz yapılabilecek en güzel şey olabilir.

Son olarak Temmuz demek Nice Caz Festivali demek.

Avrupa’nın en büyük, en prestijli caz festivali olarak gösterilen festivali yerel halk yakından takip ediyor. Eğer festivale para vermek istemiyorsanız, parklarda pek çok caz sanatçısı ücretsiz performanslar sergiliyor.

Nice ucuz bir tatil vaat etmiyor. Ama tek bir şehirde kalmayıp, olabildiğince çok şehir/kasaba/köy gezebileceğiniz bir tatil arıyorsanız Nice tam sizlik.

 

İlginizi çekebilir: Dünyanın en küçük ama en zengin ikinci ülkesi: Monako

Didem Tekin: 1985 Hatay doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler bölümünden mezunum. Türkiye’nin büyük global reklam ajanslarında yaklaşık 11 sene kadar müşteri ilişkileri departmanında farklı pozisyonlarda çalıştım. 2017 yılında, klasik anlamda reklamcılığı bırakmaya karar vererek, sene sonunda About Us isimli organizasyonu kurdum. Reklam geçmişimi kullanarak markalarla yetenekli insanları buluşturduğum ve iletişim çözümleri sunduğum bir iş yapıyorum. Yeme, içme ve seyahat kendimi bildim bileli en büyük tutkum. Seyahatlerimi planlarken, sıradan tavsiyeleri okuyup, farklı bir yolculuk yaratmaya çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Bu yüzden buradayım, gezdiğim yerlerin birilerine farklı bir bakış açısı sunmasını sağlamak istedim. Onlyforeaters isminde, yeme içmeye dair deneyimlerimi paylaştığım, mütevazı bir Instagram hesabım var. Yurt dışı seyahatlerimi planlarken “nereye gitsem?” yerine önce “ne yesem?”i düşünürüm. Bu yüzden daha çok yiyebilmek için spor yapıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale