Sunum hazırlarken birçoğumuzun yaptığı şey, önemli konuları slaytlara yerleştirmektir. Oysa en iyi sunumlar, sadece bilgi verme amacı taşımaz, nokta koyar. Martin Luther King’in 1963’teki meşhur konuşması, Ronald Reagan’ın 1987’de Berlin’de yaptığı konuşma sadece birer tarihi gerçek değil aynı zamanda tutkulu bir isteğin dışavurumuydu.
Kimse sizin Powerpoint sunumlarınızı hatırlamayabilir ancak tutkuyla paylaştığınız mesajları herkes hatırlar.
İşte muhteşem sunum yapmanın püf noktaları:
1. Sunumunuza bir gösteriymiş gibi yaklaşın.
En iyi sunum, gerçeklerin ve istatistiklerin bir araya getirildiği sunum değildir. En iyi sunum, duygusal bir performansla hikayelerin bir araya getirildiği sunumdur. Öncelikle kendinize sormanız gereken soru şu: Bu sunumu neden yapıyorsunuz? Bu soruya ikna edici bir yanıt bulmadan sunuma başlamayın. Sizi dinleyenlerin hangi duygularını veya düşüncelerini tetiklemek istiyorsunuz? Sizi dinleyenleri ne kadar etkilemek istiyorsunuz, sunumunuzun sonunda dinleyicilerden nasıl tepkiler almayı hedefliyorsunuz? Bir sunum veya konuşma yapmak, kelimeleri bir araya getirip slaytları sıralamaktan çok daha fazlasıdır. Sunum yaparken jestlerinizi ve mimiklerinizi nasıl kullanacağınızı düşünün.
2. İyi bir konuşmacı başrol gibidir.
Birçok sunum genellikle bilgilendirici olur. Bu yüzden dinleyiciler de konuşmacıdan çok slaytlara odaklanır. Oysa karşınızdakileri etkilemek istiyorsanız, dikkati kendinize çekmelisiniz. Sunumdaki slaytlar sadece sizin ek malzemeleriniz. Onların sizin ışığınızı çalmasına izin vermeyin.
3. Dinleyicilerin sizi dikkatlice dinlemesini sağlayın.
Söylemek istediklerinizi slaytlara yazarak sahnede ilgi odağı olamazsınız. Bunun yerine her bir bölümü dikkatlice incelemeli ve planlamalısınız. Örneğin her bir slayta birden fazla önemli noktayı eklememelisiniz. Bunun yerine her bir slaytta tek bir önemli nokta yer almalı. Bunun dışında, dinleyicilerin söylediklerinizi 3 saniye içinde anladığından emin olun. Eğer daha fazla süre tanırsanız, karşınızdakilerin ilgisi dağılacaktır.
4. Ekonomik davranın.
Bildiğiniz veya keşfettiğiniz her şeyi söylemek istiyor olabilirsiniz ancak söyledikleriniz ana mesajınızla doğrudan ilgili değilse bu ana mesajınızı zayıflatmaktan başka bir işe yaramaz. Ana mesajınıza değer katmayan şeyleri çıkarın. Bazen ekledikleriniz değil, eksilttikleriniz daha önemli olur.
5. Görsellerin gücünden yararlanın.
Dikkat çekmek istediğiniz noktaları görsellerle destekleyin. Gösterdiğiniz görsel dinleyicilerin dikkatini çekip onları uyandırırsa, bir anlamda karşınızdakilere “bana bakın” hatırlatmasında bulunmuş olursunuz ve ardından vurucu mesajınızı verebilirsiniz.
6. Spesifik olun.
Klişeler genelde pek hatırlanmaz. Sunum yaparken mümkün olduğunca ek detaylar ve dikkat çekici istatistikler vermeye çalışın.
İlginizi çekebilir: Ses tonunuz ve nasıl konuştuğunuz ne kadar zeki göründüğünüzün habercisi
Kaynaklar:
Lifehack
INC.com