X

Dinginlik: Ne isen o olmak, olduğu kadarıyla var olmak

Karantina döneminde ellerimle bir şeyler yaratma isteği geldi içime. Kendi kendime resim defteri ve boyalar aldım. Kabiliyetim var mı? Yok. Ama iç sesimi dinlemeyi o kadar seviyorum ki. Bugüne kadar beni hiç yanıltmadı. Mutlaka o ses beni bir yerlere yolculuk ettirdi.

Sesi takip ederken emin oldum: Boyalarla içimi dökmekti ihtiyacım. Bugüne kadar bunu hep kelimeler aracılığıyla yapmıştım ama şimdi küçük bir değişiklik zamanı gelmişti. Neyi, nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sadece aldım yeni aldığım boyaları elime ve başladım beyaz sayfa üzerine dökülmeye.

Sonra bir baktım bir sürü ama bir sürü rengi karalamışım deftere. Yetmemiş, başka renk, bir başka renk daha. “Ne kadar renk kullanırsam, resim o kadar güzel olur” inancıyla hareket etmişim kağıt üzerinde. Bir an durup bembeyaz sayfa üzerindeki tonlarca renge bakınca gördüm ki benim hayattaki en büyük kalıplarımdan bir tanesi çıkmıştı dışarı: “Hayatta ne kadar çok bilgi edinip gösterirsem o kadar güzelim, entelektüel ve dolu bir insanım.

Vay be! Beni bugüne kadar hep eksik ve yetersiz hissettiren koca duvar kalıp, işte şimdi renklerin silüetinde gözlerimin önüne serilmişti. Bu kalıbın nereden geldiğini de hemen hatırladım. 18-19 yaşlarında o zamanki dünyadaki tüm bilgileri bildiğini zannettiğim ve bu sebeple hayranlık duyduğum eski erkek arkadaşımdan yadigardı. 20 seneye yakındır da bu inanç benimle birlikte kalmış ve zaman zaman da beni aşırı zorlamıştı.

Şimdi ise bu kalıbı yavaş yavaş kırmanın zamanı gelmişti. Artık büyümüştüm ve gerçek güzelliğin, entelektüellik ve dolu insan olmanın buradan geçmediğini çok iyi biliyordum. Sıra bunu kalbimin derinliklerinde saklanmış olan o sağlam inanca anlatmaya gelmişti.

Düşünüyorum ki resim yapmak, boyalarla oynamak bunun için harika bir egzersiz olabilir. Biliyorum; zihnim yine iki renkle doymayacak. Yine, “İki boyayla güzel resim mi olurmuş, saçmalama!” diyecek. Ama ben artık biliyorum. Bir sürü rengin yanı sıra bir şey daha dikkatimden kaçamadı önümdeki renk sarmalına bakarken. Kağıda dökülen zihnimdi, kalbim değil. Önümdeki kağıt zihnim gibi karmakarışıktı. Bir tek yerinde bile sakinlik, huzur, dinginlik gözükmüyordu. Kalpten akmadığım, zihinden panikle, tüm bildiklerimi, renkleri göstereceğim diye çizilmişti. Çünkü “Ancak çok olursan görülürdün!” Bir başka kuvvetli kalıbıma daha toslamıştım.

Halbuki ben değil miydim başkalarının çizdiği tek renkten, aşırı sade, bazen sadece bir çizgi türünde olan eserleri beğenen ve etkilenen? Nedenini bulmuştum. Oradaki dinginlik, huzur, sadelik, kanıtlama çabasızlığıydı beni kendisine çeken. Ne ise o olmaktı. Ne ise olduğu kadarınla var olmaktı. Asıl ihtiyacım buydu işte.

Yine boşa değildi iç sesimin bana fısıldayışları. Renkler aracılığıyla bana çok kuvvetli çizgilerimi gösterdi. Şimdi yine renkler aracılığıyla sakinlemeyi, dinginliği, sadeliği yaşamayı niyet ediyorum. Amin.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Şimdi beklentilerinizi yavaşça yere bırakın: Ruhunuzu takip etmeye başlamanın tam zamanı

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale