X

Dikkat manda çıkabilir!

Koşu yapanlara önemli uyarı

Geçen Pazar, her zamanki gibi koşarken, herhalde uzun zaman aklımdan çıkmayacak bir olay yaşadım. İşte ben bu tatlı sürprizleri yüzünden seviyorum ormanın derinliklerine dalmayı, alabildiğine uzaklaşıp, yol aramayı.

O gün arkadaşlarımla buluşacaktım ve saat 10:00’da Belgrad Ormanı’ndaki Neşet Suyu’nda, yani hemen herkesin bildiği ve çoğu kişinin de ormandaki tek parkur zannettiği yerde buluşmak için sözleştik. Benim biraz erken gitmem gerekecekti çünkü antrenman programımdaki 19 Ocak tarihinin karşısında 2 saat kros yazıyordu. Buluşmadan evvel en az 1 saatini koşmalı ve kalanını da arkadaşlarımla tamamlamalıydım. Plan buydu. Peki, gerçekleşebildi mi? Elbette hayır.

   

İflah olmaz, heyecanlı kişiliğim sabahın 5’inde dikilmişti ayağa. Hemen evden çıkmalı ve ormana gitmeliydim. Arabam olmadığı için epeyce erken çıktım yola; sabah ezanına yeni başlamıştı hoca. Birkaç araç değiştirdikten sonra vardım ormanın kapısına ve saat daha 07:40 idi. Oh ne güzel! Kapıdan bildiğimiz parkura kadar olan mesafe 3.5 km. Ben kapıdan geçip, başladım koşmaya ve henüz 1. km bile tamamlanmamışken sağa giren bir patika yol gördüm. Orası daha önceleri de çarpmıştı gözüme ama arabanın içindeydim ve yanımda da birileri vardı hep. Bu sefer özgürdüm, yeterince vaktim de vardı; yaşasın! Hemen daldım patikaya.

Girdiğim yolun 26 Ocak’ta koşulacak Geyik Koşuları’na ait parkura bağlanması için iyi dileklerde bulunuyordum kendimce.

Dileklerim gerçekleşti ve kırmızı, mavi üçgenlerle buluştum. Daha önce koşmuştum bu parkurda ama Şubat ayıydı ve çamurdan geçilmiyordu ortalık. 19 Ocak’ta çok daha farklıydı çünkü yazdan kalma bir güne uyanmıştım neredeyse. Bayrakları takip ederek ilerlemeye başladım.

Bir ara ağaçlar ve gökyüzü o kadar cazip geldi ki kendimi atıverdim yaprakların üzerine.

  

Antrenmanda olduğumu unutmadım ve kısa bir süre sonra kalkıp, koşmaya başladım tekrar. Koştum, koştum, koştum,  tuhaf mantarlarla, çok estetik çiçeklerle karşılaştım, evdeki miniğin suluboya baskısı için bulmaya çalıştığımız ilginç yaprakları doldurdum cebime.

Bir yol ayrımına geldiğimde bayrakları görebilmek ümidiyle kafamı çevirince bir manda ile göz göze geldim.

Birkaç haftadır birileri sosyal medya aracılığıyla ormandaki domuzlardan, mandalardan bahsediyordu da oradan bildim manda olduğunu. Yoksa tanıyamayabilirdim. Bana epey uzunmuş gibi gelen kısacık bir süre boyunca manda bana, ben de ona baktım. Yani bakıştık… Ne yapacağımı bilemedim. Koşmalı mıydım, durmalı mıydım?

Koşarsam kovalar mıydı, kovalarsa ağaca çıkabilir miydim? Hala bakışıyorduk ve ben çaktırmadan bir yandan da tırmanabileceğim ağacı tayin etmeye çalışıyordum. Bakışmaya devam ederek geri geri gittim bir süre. Baktım, hiç hareket yok orman sakininde; önce sırtımı dönüp yürüdüm, sonra da koşmaya devam ettim.

Ben ki gecenin bir yarısı Taşdelen Ormanı’nında koşmuş da korkmamıştım, şimdi bu ne demek oluyordu yani? Öyle burun buruna gelince mandayla bilemedim ne yapacağımı aslında. Üstelik yalnız da değildi, arkadaşı vardı yanında. Onlar da biraz şaşırmış gibiydiler beni gördüklerine.

Tekrar düştüm bayrakların peşine, epey dolandıktan sonra aynı yoldan çıkarak ulaştım buluşma noktasına.

Belki yine karşılaşırız manda, bu sefer söz arkadaşınla birlikte fotoğrafını çekeceğim.

Kısa kısa…

  • O gün pek sevindim çünkü orman öylesine kalabalıktı ki… Son birkaç yıldır çevremdekilerin bu kadar devinim kazanmış olmaları mutlu ediyor beni.
  • Yazıyı yazarken Facebook üzerinden gelen bir sayfa daveti pek ilgimi çekti. Tarihi bir ortamda koşmaya meraklıysanız Mayıs ayında ilk kez gerçekleşecek olan Efes – Metropolis Maratonu’nu kaçırmayın. Ben bu yıl katılamam herhalde ama önümüzdeki sene için ajandama kaydettim bile.
  • İlk kez gerçekleştirilecek bir koşu daha var bu sene, Nisan ayında Bodrum’da; Bodrum Global Run.
  • Bir kızın ‘sıradanmış gibi’ gözüken hayat hikayesinin, nasıl iş dünyasında pek çok kapıyı açabilecek anahtarları içinde barındırdığını ve bu kızın gün gelip de nasıl Türkiye’yi yurt dışında temsil eden ilk kadın ultra maratoncu Bakiye Duran’a dönüştüğünü okumak isterseniz; Cesaret Yalnızdır isimli kitabı şiddetle öneririm. E-kitap olarak satın almanız da mümkün.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale