Günde kaç saatinizi telefon, bilgisayar ya da TV karşısında geçiriyorsunuz? Uykunuzdan, kendinizden ya da ailenizden fedakarlık yaparak harcadığınız bu vakitler gerçekten gerekli mi? Yolda karşılaştığınızda belki selam dahi vermeyeceğiniz, hatta birçoğunu tanımadığınız insanların yaşamları sizin için niye bu kadar önemli?
Eğer siz de bu durumdan sıkıldıysanız, yalnız değilsiniz. Günümüzde dijital etkileşim o kadar ciddi boyutlara ulaştı ki sürekli yeni bir ekrana maruz kalıyoruz. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması ve kullanım yaşının her geçen gün düşmesi ile birlikte bu tehlike daha da arttı. Sınırsız internet erişimi ve yeni bilgi yüklemeleri sürekli telefonu kontrol etme dürtüsüne yol açtı. Bu nedenle bir işi sonuna kadar sürdürme yetisi kaybolmuş, dikkat eksikliği yaşayan ve bilişsel gücü zayıf bir nesil haline geldik. Tüm bu nedenler de dijital minimalizmi hayat felsefemiz olarak benimsemek için yeterli olacaktır.
Uyandığınızda telefonunuza bakmayın
Pek çoğumuz sabah yüzünü dahi yıkamadan telefonunu eline alıyor. Bu alışkanlık gün içerisinde en verimli olduğumuz dakikaların gereksiz bilgilerle yok olması demek. Bu nedenle eğer çalışıyorsanız iş yerinize gittiğinizde, çalışmıyorsanız kahvaltının ardından telefonunuza bakmanızı öneririm. Kontrol etmeniz gereken arama ya da mesajlar varsa telefonunuzu mobil veri kapalı bir şekilde kullanmak da etkili olacaktır. Eğer saate bakmak için telefonunuzu kullanıyor ve sonrasında kendinizi sosyal medya hesaplarınızı kontrol ederken buluyorsanız kol saati alma vaktiniz gelmiş demektir. Unutmayın, telefonunuzun asıl amacı gerekli olduğunda iletişim için kullanmaktır.
Veri analizi yapın
Her ayın sonunda hangi uygulamada ne kadar internet harcadığınızı kontrol edin. Böylece en çok vaktinizi alan uygulamaları da görme imkanınız olacaktır. Burada önemli olan “kar- zarar” ilişkisi. Eğer bu uygulamaların, takip ettiğiniz mecraların, izlediğiniz videoların faydası aldığı zamana değmiyorsa hiç düşünmeden silin.
Gerçek dünyada sosyalleşin
Sevdiklerimizle birlikte paylaştığımız anların yerini bir kalp butonu aldı. Birbirimize anlattığımız hikayelerin yerini WhatsApp videoları. Arkadaşlarımızın ya da ailemizin ekli olduğu dijital platformlar bizi onlarla iletişim halinde olduğumuza inandırdı. Tüm bunlar olurken sevdiklerimizle iyi bir ilişki kurma motivasyonumuzu kaybettik. Sizin için gerçekten değerli olan insanlara vakit ayırın. Dijital platformlarla aranıza mesafe koyduğunuzda kendinizle ve insanlarla olan bağınız güçlenecektir.
Yeni ritüeller edinin
Her gün en fazla vakit ayırdığımız şeylerin bize ne hissettirdiği çok önemli. Bu nedenle çalıştığımız iş, büyüdüğümüz aile ve yaşadığımız kent büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir bir minimalizm için sadeleşmenin ardından size kalan vakitle ne yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Bu süreçte doğayla daha fazla vakit geçirmenizi, birdenbire büyük hobiler edinmek yerine basit şeylerle başlamanızı öneriyorum. Hepimizin gerçekten boş kalmış vakitlere ve içe dönmeye ihtiyacı var.
İhtiyaç listesi yapın
İnternette en çok vakit harcadığımız şeylerden biri de alışveriş siteleri. Her sabah daha gözümüzü açmadan gelen indirim mesajları, art arda gelen mailler ve arama motorunun her yerinde yanıp sönen bildirimler beynimize işlemiş durumda. Sürekli ‘al’ diyen reklamlar, bunu takarsan daha havalı olursun, şunu giyersen daha zayıf görünürsün diye beynimizin altını üstüne getiren sistem maalesef dijital bağımlılığımızın en büyük nedenlerin biri. Bu nedenle her ay bir ihtiyaç listesi oluşturun ve zorunlu olmadıkça bu listenin dışına çıkmayın.
Minimalizm ile ilgili ip uçları paylaştığım Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın. Kendinize ve dünyaya iyi bakın.
İlginizi çekebilir: Dingin bir yaşam için: Hayatınızın her alanında minimalizme giriş