X

Destek alın, yardım isteyin ama kurtarılmayı beklemeyin: Kim kurtaracak seni?

Oasis’in Wonderwall şarkısını dinlediniz mi ya da sever misiniz bilmiyorum ama sanırım lise yıllarımdan beri en sevdiğim şarkılardan biri. Bazı şarkılar zamansız en iyiler listesine girer ya hani, onlardan işte.

Başındaki çok sevdiğim gitar solosunu kenara koyarak sözlerine değinmek istiyorum.

Nakaratı şöyle:

Because maybe, you’re gonna be the one that saves me
And after all, you’re my wonderwall.

Çünkü belki de, beni kurtaracak olan kişi sensin,
Ve nihayetinde, sen benim kurtarıcımsın/dayanağımsın.

Gayet romantik bir nakarat diyebiliriz.

Ve fakat…

Yıllar geçtikçe insan 2 şeyi fark ediyor.

  1. Seni kimse kurtarmayacak.
  2. Kimse seni kurtaramaz.

İlk okuduğunuzda sert gelmiş olabilir ama aslında bu güzel bir haber.

Çünkü –belki de değil-kesinlikle, seni kurtaracak olan kişi sensin.

Dolayısıyla, kendi kurtarıcınız/dayanağınız olun.

Beklemeyi bırakın.

Bu, hayatın tüm yükünü tek başınıza omuzlanın demek değil. Hayatta sevinçlerinizi de, hüzünlerinizi de paylaşacak birinin olması çok güzel ve çok kıymetli. Paylaşın. Hayatı paylaşın, mutluluklarınızı paylaşın, mutsuzluklarınızı paylaşın, birbirinize destek olun, birbirinizi yükseltin. Bunu sevgilinizle yapın, dostunuzla yapın, ailenizle yapın, her kimse sizin için o kişi…

İhtiyacınız varsa yardım isteyin sevdiklerinizden, gerekiyorsa da bir profesyonelden. Yardım istemek zayıflık değildir, yeri geldiğinde kişinin kendine karşı sorumluluğudur hatta. Ancak kurtarılmayı beklemeyin. Mucizevî şekilde bir el sizi çekip çıkarmayacak içinde bulunduğunuz durumdan. Bunu ancak siz yapacaksınız. Çalışmanız gerekiyor.

Şarkıda da söylediği gibi geçtiğiniz yollar rüzgârlı olacak ancak yürüyecek gücünüz var, eğer yola çıkarsanız. Ve yine şarkıdaki gibi söyleyecek çok şeyiniz olacak, nasıl anlatacağınızı bilemediğiniz, kendinize. Kendinize zaman verin. İnsanın en büyük yüzleşmeleri aynada yaptıklarıdır.

Beklemeyi bırakın.

Kendinizle konuşun. Kendinize sorun, ne istediğinizi, ne istemediğinizi, değerlerinizi, amaçlarınızı, hayallerinizi, neden kurtarılmak istediğinizi, şartlarınızı değiştirmek için neler yapmanız gerektiğini… Başkasına soramazsınız. Kimse sizin kadar konuyu bilmiyor, herkesin bildiği yerler kendi sayfalarında yazanlar. Bununla birlikte, bazen ihtiyaçlarımızı belirlerken ya da adını koyarken zorlanabiliyoruz. Bu durumlarda dilerseniz destek alın, ama en yüksek sesin içinizden yükselen ses olduğundan emin olun.

Sonra da harekete geçin. Bir kere adını koydunuz mu, artık farkındasınızdır. Ve ucuna bir hareket bağlanmamış farkındalık kadar can acıtan bir şey yoktur. Farkındaysanız artık harekete geçmelisiniz. Aksi halde bilmemeyi tercih ederdiniz.

İnsanlar çoğu kez öğrenilmiş çaresizlik yüzünden döngülerini kır(a)mıyorlar. Bu nedenle de denemiyorlar. Size öğretilenleri, etrafınızda gördüklerinizi, anlatılan masalları bir kenara bırakın. Kendiniz için bambaşka şeyler varsa hayallerinizde, normlar yüzünden ertelemeyin. Kendiniz için kendiniz harekete geçin.

Herkesin çok meşgul olduğu bir çağda yaşıyoruz. Kimselerin vakti yok sizi kurtaracak. (Bu apayrı bir başlık…) Zaten buna gerek de yok. Kimsenin dünyayı kurtarmasına da gerek yok belki de, herkes kendini kurtarabilse dünya çok daha güzel bir yer olabilir…

Kendi gerçeklerinizin, kendi doğrularınızın peşine düşün. Deneyin. Savaşın. Yenilin. Düşün. Sonra kalkın yeniden. Yeter ki, deneyin. Neyse kurtarılmayı beklediğiniz şey, artık beklemeyin, bir adım atın. Gerekirse çok küçük olsun, ama sizin olsun.

İşinizden mi memnun değilsiniz, yeni iş arayın. Çalıştığınız yerdeki şartlarınızı değiştirebilir misiniz, öğrenin. Sorunlarınızı anlatmayı, çözüm aramayı deneyin. İlişkinizde mi çıkmazdasınız, iletişime geçin. Açık iletişim kadar hayatı kolaylaştıran bir şey yok. Senaryoları çoklayabiliriz, ana fikri değişmez. Biraz da akışa güvenin.

Şarkıyı buraya bırakıyorum, hiçbir şey olmazsa bu 4 dakika 37 saniye size mola olsun.

Belki de ilham olur…

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale