Bazı günler üst üste yataktan çıkmakta zorlandığınız, sebebini bilmediğiniz bir yorgunlukla uyandığınız, hiçbir olumsuzluk yaşamasanız da tüm gün kendinizi üzgün hissettiğiniz oluyor mu? Bir çoğumuzun ‘sebepsiz yere üzgün hissediyorum’ ya da ‘sabah tersimden uyandım’ gibi söylemlerle tanımladığı ruh hali depresyonun en gözle görülür belirtilerinden. Depresyon, fark edilmediğinde gittikçe büyüyen ve içinden çıkılamaz hale gelebilen bir olgu.
‘Bu aralar neden böyle depresifim?’ sorusuna cevap aramaya çalışırken kendimizi daha da kötü hissetmemiz ve bu durumun hep böyle devam edeceğine dair korkumuz baskın gelebiliyor. Bu nedenle de uzun süreli depresif ruh halinden çıkmak giderek daha zor bir hal almaya başlıyor.
Yukarıda bahsettiklerimiz size tanıdık geldi mi? Hiçbir sebep olmaksızın güne başlarken kendinizi üzgün hissediyor musunuz? Hayatınızda her şey yolunda gittiği halde tatmin olmakta zorlanıyor musunuz? İlişkilerinizde, işinizde, sağlığınızla ilgili konularda hiçbir sıkıntı olmamasına rağmen depresif bir ruh hali içinde misiniz? Tüm bu sorulara cevabınız evetse durup ne olup bittiğini anlamanın ve bu durumu düzeltmek için adım atmanın zamanı gelmiş demektir.
Sizin için depresif ruh halinde olduğunuzu daha kolay fark edebilmenize ve tekrar daha mutlu, huzurlu ve motive hissetmenize yardımcı olabilecek önerileri derledik;
İlginizi çekebilir: Çağın vebası: Depresyon
Mevsim geçişlerinde tetikte olun
Mevsimsel depresyon, depresyonun en yaygın görülen türlerinden biri. Mevsimsel depresyon, depresyonun mevsim değişimlerinde görülen türü. Günlerin kısalması, gökyüzünün kapalı oluşu, hava sıcaklığındaki ani düşüşler ve değişimler kişinin kendisini daha mutsuz ve üzgün hissetmesine neden olabiliyor.
Mevsimsel geçişlerde yaşanan depresyonla başa çıkmanın en kolay yollarından biri yapay da olsa bulunduğunuz ortamları ışıklandırmak. Uyanık olduğunuz saatlerde bulunduğunuz ortamların aydınlık olması bedeninizin gün ışığı eksikliğine daha kolay alışmasını sağlayacaktır. Mevsimsel depresyonla başa çıkmanın diğer yollarından biri de geçmişte yılın aynı zamanlarında nasıl hissettiğinizi fark etmeniz. Yılın aynı zamanlarında geçmişte yaşadığınız olumsuzlukların yarattığı ruh haliniz, siz fark etmeden yılın aynı zamanlarında olumsuz bir durum yaşamasanız da ortaya çıkabiliyor.
İlginizi çekebilir: Mevsimsel geçişlere bağlı depresyonu engellemenin en etkili 5 yolu
Tiroid ve D vitamini seviyelerinizi kontrol edin
Depresyona sebep olduğu bilinen iki temel fiziksel faktör vücuttaki tiroid hormonunda ve D vitaminindeki azalmadır. Yoğun güneş koruyucusu kullanımı ve günlerin kısalması, havanın kapalı olması sebebiyle vücudun D vitamini üretimi yavaşlayabilir. Tiroid seviyenizi ve D vitaminini ölçtürmenin en kolay yolu basit bir kan testi yaptırmak. Vücudunuzdaki bu maddeler eksik çıktığında besin takviyeleriyle ya da ilaçlarla normal seviyeye getirerek depresif ruh halinden kolayca kurtulabilirsiniz.
Kendinize iyi bakın
Sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz, arkadaşlarınızla sosyalleşmek ve kişisel bakımınızı ihmal etmemek depresif hissetmemek için yapabileceklerinizin başında geliyor. Zihinsel ve ruhsal sağlığın ön koşulu bedensel olarak da iyi olabilmekten geçiyor. Bu nedenle bu aralar depresif hissediyorsanız kendinize ne kadar iyi baktığınızı bir gözden geçirmenizde ve gözlemlediğiniz eksiklikleri gidermenizde fayda var.
Depresyonun farklı türleri hakkında bilgi edinin
Tanısal olarak depresyonun iki çeşidi bulunuyor: Durumsal Depresyon ve Kimyasal Depresyon. Bu iki depresyon çeşidinin belirtileri aynı olsa da ortaya çıkma sebepleri farklılık gösteriyor.
Durumsal depresyon yaşamınızda karşılaştığınız olumsuz deneyimler neticesinde ortaya çıkıyor. Sevdiğiniz birini kaybetmek, ayrılık, işinizden ayrılmak gibi ani ve olumsuz yaşam olayları duruma bağlı depresyon yaşamanıza sebep olabiliyor. Bu depresyon çeşidiyle başa çıkmanın yolu psikolojik destek almak, terapi sürecine girmek ya da sahip olduğunuz içsel kaynaklarla durumun sizde yarattığı olumsuz duyguları düzenlemekten geçiyor.
Depresyonun diğer bir türü olan kimyasal depresyon, beyin kimyasında yaşanan bazı değişimler sebebiyle kişinin kendisini depresif hissetmesiyle ortaya çıkıyor. Genetik faktörlere bağlı olmanın yanı sıra bireyin travmatik deneyimleri de beyin kimyasında depresyona sebep olabilecek değişimlere yol açabiliyor. Depresyonun bu türüne sahip olan bireyler, yaşamlarındaki her şey ne kadar yolunda olursa olsun depresif hissedebiliyor.
İlginizi çekebilir: Depresyon bulaşıcı mı?
Depresif ruh halinizin hangi türe daha yakın olduğunu anlayabilmek için aşağıdaki durumlar üzerinden kendinizi değerlendirebilirsiniz;
- Yoğun ve sık olarak üzüntü, boşluk, umutsuzluk gibi duygular deneyimliyorum.
- Her zamankinden daha hassasım.
- Hayatımda beni mutlu eden şeylere olan ilgimi kaybettim.
- Normalde uyuduğumdan daha az/daha fazla uyuyorum.
- Beslenme düzenim değişti ve bu yüzden kilo aldım / verdim.
- Normalde olduğumdan daha kaygılıyım.
- Kendimi değersiz hissediyorum.
- Odaklanmakta güçlük çekiyorum.
- İntihar etme düşüncelerim var.
- Baş ağrısı, sırt ağrısı gibi fiziksel problemlerim artış gösteriyor.
Eğer tüm bu durumların yarısından fazlasını ya da tamamını kendinizde gözlemliyorsanız kimyasal depresyon yaşıyor olabilirsiniz.
Psikolojik destek alın
Sebebi ne olursa olsun kendinizi uzun süreli olarak üzgün, mutsuz, umutsuz ve boşlukta hissediyorsanız profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Kendinizde gözlemlediğiniz semptomları ve duygu durumunuzu mümkün olabilecek en açık ve anlaşılır haliyle doktorunuzla ya d psikoloğunuzla paylaşın. Bir çoğumuz için depresif ruh halimizi ve eşlik eden olumsuz duygularımızı kabul edebilmek ve yakınlarımızdaki kişilerle paylaşmak zorlayıcı olabilir. Ancak tek başınıza kaldığınızda boşluk duygusu ve yalnızlık hissi daha da çoğalabilir. Bu nedenle mutlu anlarınız kadar zorlayıcı durumlarınızı da güvendiğiniz kişilerle paylaşmaktan çekinmeyin.
İlginizi çekebilir: Depresif bir ruh halinden kurtulmanın formülü
Kaynak:
Psych Central