X

Depresyona farklı yaklaşımlar 3: Kişilerarası ilişkiler psikoterapisi (KİPT)

Farklı psikoloji ekollerinin depresyona olan yaklaşımlarını ele aldığımız yazı dizimizin üçüncü bölümüne geldik. Bu yazıda inceleyeceğimiz yöntem Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi (KİPT). Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi, 1970’li yıllarda Yale Üniversitesi’nde Gerald Klerman, Myrna Weissman ve Eugene Paykel tarafından bipolar ve psikotik olmayan major depresyonun akut tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilmiştir.

Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi adından da anlaşılabileceği üzere kişilerarası sorunlara odaklanan, depresif belirtilerin azalmasını hedefleyen, kısa süreli ve John Bowlby’nin bağlanma kuramını temel alan bir psikoterapidir. KİPT bilimsel araştırmalar sonucu etkinliği ortaya koyulmuş bir yöntem olup diğer birçok terapinin aksine sadece depresyon için geliştirilmiştir. Bu terapi yöntemi kişilerarası ilişki sorunları ile depresyonun ilişkili olduğu varsayımından yola çıkar. KİPT’in yineleyen depresyonu olan hastalar için depresyonun akut (12-16 hafta) tedavisi olarak uzun süreli koruyucu strateji olduğu belirtilmiştir (Klerman ve ark. 1974, Frank 1990). Depresif ergenlerle yapılan bir başka çalışmada KİPT ve klinik izlemin etkinliği karşılaştırılmış ve KİPT’in depresif belirtiler, işlevsellik ve sosyal uyum açısından daha etkili olduğu saptanmıştır (Mufson ve ark. 1999).

Depresyon, ilişkileri ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilir. Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi bireyin kişilerarası ilişkilerinde yaşadığı sorunları fark edip düzeltmesini ya da bu ilişkilerle ilgili beklentilerini değiştirmesini ve kişilerin stresle baş etmelerini kolaylaştırmak için sosyal destek sistemlerini geliştirmelerine yardımcı olmayı hedeflemektedir (Okanlı, Durmaz ve Oral 2015).

KİPT neye odaklanır?

KİPT’in diğer psikososyal girişimlere göre bazı farklılıkları mevcuttur. Öncelikle KİPT’in iki odak noktası bulunmaktadır. Bu odak noktalarından birincisi kişilerarası ilişkilerdir. Burada amaç “şimdi ve burada” vurgusuyla bireylerin problem yaşadıkları ilişkilerde iletişimlerinin düzeltilmesine ya da ilişkileri hakkında daha gerçekçi beklentilere sahip olmalarına yardımcı olmaktır (Oral ve Tuncay 2017).

KİPT’in ikinci odak noktası ise sosyal destektir. Bu odak noktasının amacı ise bireylerin hastalıkla baş etmeleri ve gerekli kişilerarası desteği daha iyi kurabilmeleri için geniş çaplı bir sosyal destek ağı kurmalarına ya da sahip oldukları destek ağından daha iyi yararlanmalarına yardımcı olmaktır (Oral ve Tuncay 2017).

  • KİPT’in ilk aşamasında depresyon belirtilerini değerlendirme, belirtileri ilişkilerdeki sorunlarla ilişkilendirme, sağaltımın odağını seçme geçekleştirilir (Alkan 2007).
  • İkinci aşamada komplike yas, sosyal rollerde değişiklikler, kişilerarası ilişkilerde rol çatışması ve kişilerarası ilişkilerde yetersizlikler alanlarından birisine odaklanır.
  • Son aşamada sağaltımın kazandırdıkları gözden geçirilir, hastanın güçlü yanları desteklenir (Alkan 2007).

KİPT’te üzerinde durulan 4 sorun alanı şunlardır (Klerman ve ark. 1974, Klerman ve ark. 1984):

  • Keder
  • Kişilerarası rol çatışmaları
  • Rol değişiklikleri
  • Kişilerarası ilişkilerde yetersizlik

KİPT’te özgül teknikler sorun alanlarından her biri için ayrı olarak düzenlenir. Teknikler şunlardır (Hirschfeld ve Shea 1989):
a. Açıklayıcı teknikler: Hastanın belirtileri ve problemleri konusunda bilgi toplama ve bilgi verme
b. Duygu cesaretlendirmesi: Acı veren duyguyu açıklamasına, tanımasına; duygularını kişilerarası ilişkide olumlu olarak kullanabilmesine yardım, bastırılmış duygularını açığa vurması için cesaretlendirme 
c. Açıklık kazandırma: Hastanın ilişkilerini yeniden yapılandırma ve geribildirim
d. İletişim incelenmesi: Maladaptif iletişim örüntülerinin belirlenmesi. Hastanın daha iyi iletişim kurmasına yardım etme
e. Terapötik ilişkinin kullanılması: Terapötik ilişkideki duygu ve davranışları inceleyerek başka ilişkilere örnek gösterme.
f. Davranış değiştirme teknikleri: Açıklamalar, yeni yollar gösterme, hastayı eğitme. (Aktaran: Başoğul ve Buldukoğlu 2015)

Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisinin etkinliği bilimsel çalışmalarla gösterilmiş olup, yetkin terapistler tarafından uygulandığında çok etkilidir. Depresyon ciddi bir sağlık sorunudur. Maalesef bu önemli konuda insanları çok yanlış yönlendiren, psikoloji eğitimi almadığı halde depresyon hakkında yazılar yazan, videolar çeken insanlar mevcut. Siz siz olun bu tip insanların depresyon ile ilgili bilimsel olmayan fikirlerine itibar etmeyin. Eğer depresyondaysanız size bu konu hakkında yardımcı olabilecek kişiler psikiyatristler ve psikologlardır. Unutmayın depresyon, tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Gereken yardımı istemekten çekinmeyin.
Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Stres Yönetimi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.rsolaker@gmail.com 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Alkan M (2007) Major depresyon ve yineleyici depresyonda kişilerarası ilişkiler terapisi. Turkiye Klinikleri J Int Med Sci, 3(29):52-59
Başoğul C, Buldukoğlu K. Depresif Bozukluklarda Psikososyal Girişimler. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2015; 7(1):1-15 doi: 10.5455/cap.20140426072955
Frank E, Kupfer DJ, Perel JM, Cornes C, Jarrett DB, Mallinger AG et al. (1990) Three-year outcomes for maintenance therapies inrecurrent depression. Arch Gen Psychiatry, 47:1093–1099.
Hirschfeld RMA, Shea MT (1989) Mood disorders: psychosocial treatments. In Comprehensive Textbook of Psychiatry. 5. Baskı. (Eds HI Kaplan, BJ Sadock):933-944. Baltimore, Williams& Wilkins.
Klerman GL, Dimascio A, Weissman M, Prusoff B, Paykel ES (1974) Interpersonal and social rhythm therapy: treatment of depression by drugs and psychotherapy. Am J Psychiatry, 131:186–191.
Mufson L, Weissman MM, Moreau D, Garfinkel R (1999) Efficacy of interpersonal psychotherapy for depressed adolescents. Arch Gen Psychiatry, 56:573-579.
Okanlı A, Durmaz H, Oral M.Ruhsal hastalığı olan bireylerin bakım verenlerine integratif bir yaklaşım olarak kişilerarası ilişkiler psikoterapisi (KİPT): Bir olgu sunumu. Integr Tıp Derg. 2015;3(2):83-85.
Oral M, Tuncay T (2017) Majör Depresyon Tanısı Almış Kadınlarda Kişilerarası İlişkiler Terapisi Yaklaşımına Dayalı Grupla Sosyal Hizmet Uygulamasının Depresyon Ve Sosyal Problem Çözme Düzeyleri Üzerine Etkisi: Bir Karma Yöntem Araştırması.

İlginizi çekebilir: Depresyona farklı yaklaşımlar 2: Akılcı-Duygusal Davranış Terapisi

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale