X

Depresyona farklı yaklaşımlar 2: Akılcı-Duygusal Davranış Terapisi

“Bizi sorunlu yapan şey, yaşadığımız olaylar değildir, bizim o olaylar hakkındaki görüşlerimizdir.”
Epiktetüs

Kendisiyle tanıştığım dönemde çok ağır bir ameliyat geçirmesine rağmen son derece dinçti, bir kitap yazıyordu ve geleneksel Cuma akşamı atölye çalışmalarına tam gaz devam ediyordu. Bahsettiğim insan New York’taki enstitüsünde staj yapma şansına sahip olduğum Dr. Albert Ellis. Depresyona farklı psikoloji ekollerinin yaklaşımını konu aldığımız yazı dizimizin bu bölümünde Dr. Ellis’in Akılcı-Duygusal Davranış Terapisinden bahsedeceğiz.

Bilişsel-davranışçı bir yaklaşım olan Akılcı-Duygusal Davranış Terapisi (Rational-Emotive Behavior Therapy-REBT), bir kişilik kuramı ve psikoterapi yöntemi olarak Albert Ellis tarafından 1955’te “Akılcı Terapi” adıyla geliştirilmiş; 1961’de “Akılcı-Duygusal Terapi” ve 1993’teyse günümüzde kullanılan “Akılcı-Duygusal Davranış Terapisi” (ADDT) adını almıştır (Türküm, 1994).

Ellis’in ortaya koyduğu yaklaşım ilk başlarda aşırı bilişsel, oldukça pozitivist ve çok aktif yönlendirici bir yaklaşım iken (Ortakale, 2008), zamanla duyguları ve davranışları da önemseyen bir gelişim seyri ortaya koymuştur (Ellis, 1994; Türküm, 1994). Ellis’e (1994) göre insanlar, yanlış akıl yürütme ve akılcı olmayan inançlardan dolayı depresif, kaygılı, sıkıntılı olmakta ve benzeri sorunlar yaşamaktadırlar.

ADDT Stoacı filozof Epictetus’un “Kişinin sorun yaşamasına neden olan şey olaylar değil, kişinin olaylar üzerindeki düşünceleridir” görüşüne dayanmaktadır. İnsanların çarpıtılmış, doğru olmayan ve temelde rasyonel olmayan düşüncelerle kendilerini kurban haline getirdikleri görüşü ADDT’nin temelini oluşturur. Ellis yanlış akıl yürütmeyi A-B-C modeli olarak ele almıştır. 

  • A (Activating Experience): Harekete Geçiren Deneyim
  • B (Belief): Kişinin A’da gerçekleşen olaylar hakkındaki akılcı, mantıklı ya da gerçekçi olmayan düşünceleri, inançları
  • C (Consequences for emotions): Duygusal Sonuçlar

A, C’ye neden olmaz; C’yi ortaya çıkaran, A hakkındaki inançlarımız, yani B’dir. Örneğin, bir kişinin işten çıkarılmasından sonra depresyon yaşamasını ele alalım. Kişinin depresyon tepkisini vermesine yol açan şey, olayın kendisi değildir; kişinin beceriksiz olmak, reddedilmek ve işini kaybetmekle ilgili sahip olduğu inançlarıdır. Kişi yaşadıklarına dair irrasyonel bir inanca sahip olmasından ötürü depresyon, kaygı, öfke, kendinden nefret etme, kendini eksik görme gibi duygular yaşayabilir. Ellis, irrasyonel inançları dört grupta toplamaktadır.

  • Bunların ilki ve sık sık görüleni, “yapma(ma)lıydım”, “gelme(me)liydim” biçiminde “meli” ve “malılarla” ifade edilen dayatma yönündeki irrasyonel inançlardır.
  • İkincisi kişinin ortaya çıkması muhtemel durumlara ve sonuçlara katlanamayacağına, dayanamayacağına inanma yönünde dışa vuran irrasyonel inançlardır (Tanhan, 2014).
  • Üçüncüsü, ortaya çıkması muhtemel durum ve sonuçları felaketleştiren; bir şeyin en olumsuz haliyle sonuçlanacağına inanma yönünde aktive olan irrasyonel inançlardır.
  • Dördüncüsü ise değer biçme (niteleme) olarak ifade edilebilecek öznel değerlendirmeleri kötüleme, değersizleştirme gibi olumsuzlaştıran irrasyonel inançlardır (Tanhan, 2014).

Ellis’e göre bu dört irrasyonel inanç, bireyde açığa çıkabilecek diğer tüm irrasyonel inançların temelini oluşturmaktadır. Böylelikle Ellis, bireyin sahip olduğu temel olumsuz inançlara bağlı olarak, yaşadığı olaylardan olumsuz etkileneceğini varsayar ve depresyonu irrasyonel inançlara bağlar (Tanhan, 2014). Mantık dışı inançlar, çocuklukta çocuk için önemli kişilerden öğrenilir.
Özetle İrrasyonel inanışlar;

• Gerçeklikle doğru orantılı ve gerçekçi değildir
• Mantıklı çıkarımlara dayalı değildir
• Katıdır, yanlıştır ve dogmatiktir
• Hatalı yorumlara yol açar
• Emirler ve zorunluluklardan ve dayatmalardan oluşur
• Sıklıkla aşırı genellemelere neden olur
• Depresyon, kıskançlık, çekememezlik öfke, kaygı gibi sağlıksız, aynı zamanda olumsuz duygulara yol açar
• Duygusal, davranışsal ve bilişsel sonuçları işlevsel değildir
• Bireyin hedeflerine ulaşmasında ona engel olur (Dryden & Neenan, 2004).

ADDT’nin hedefi, insanların kötü duygusal sonuçlara “yol açan” irrasyonel inançlarını nasıl değiştireceklerini göstermektir. Bireylerde oluşan bu irrasyonel inanışları kendilerine göstermek ve tekrardan yapılandırmak için Ellis birtakım teknikler kullanmaktadır. Bunlar: Danışanla güvene dayalı ilişki kurma, yorum yapma, eleştiride bulunma, öğretme, geri-bildirim verme, düşünceyi çürütme, espri, ödev gibi yöntemlerdir (Shertzer & Stone, 1971). Bu tekniklerin yanı sıra ADDT klinisyenleri tarafından farklı bilişsel ve duygusal yöntemlerden olan danışanın kullandığı dilin değiştirilmesi, benzetme, rol oyunu, müdahale tartışma gibi yöntemler de kullanılmakla birlikte, ayrıca bu yöntemlerle birlikte edimsel şartlanma, sistematik duyarsızlaştırma, gevşeme ve model alma gibi davranışsal yöntemler de terapilerde sıklıkla kullanmaktadır (Corey, 1980, Akt. Karakoç, 2016).

Ellis ve Harper (2009) terapide danışanların duyguların sorumluluğunu ellerine alma becerilerini kazandırma adına, “’Bu beni endişelendiriyor’ ya da ‘Beni sinirlendirdin’ dedikleri zaman, durumu ‘Ben bu konuda endişelendim’ ya da ‘Senin davranışın yüzünden sinirlendim’ şeklinde görmelerine yardım ediyoruz,” der. ADDT terapi seanslarında danışan, terapist aracılığıyla düşüncelerinin farkına varır. Ardından çarpık olan sözlü bilişler ve görsel imajları tespit etme becerisi geliştirilir (Piştof ve Şanlı, 2013). Bundan sonra irrasyonel ve işlevsiz olan yargılarının yerine rasyonel ve işlevsel olan yargıların edinilmesine bakılır. Son olarak da danışanın terapi sayesinde kendi hayatında yaptığı değişikliğin işlevsel olup olmadığını geribildirim sayesinde görmektir (Piştof ve Şanlı, 2013).

ADDT’de terapötik süreç sadece anksiyete, depresyon, öfke, ve diğer duygusal problemlerin çözümü veya minimum seviyeye indirgenmesi ile değil, aynı zamanda mutluluk, sorumluluk, hayattan alınan zevk, rasyonel hareket etmek, bağımsızlık, ve kişilerin potansiyelini kullanabilme gibi pozitif alanlarla da ilgilenir (Patterson, 1986). Araştırmalara göre ADDT uygulanan depresif kişilerin %75’inin durumlarında düzelme gözlenmiştir (David ve ark. 2004). Depresyona yönelik farklı terapi yöntemlerini ele aldığımız yazı dizisi gelecek hafta devam edecek. Gördüğünüz gibi 21. yüzyılda depresyonu farklı şekillerde ele alan ve etkileri bilimsel araştırmalarla desteklenen birçok terapi yöntemi mevcut. Eğer depresyondaysanız bu yöntemlerden size en uygun olanında karar kılıp psikolog ve psikiyatristlerden gerekli desteği almayı ihmal etmeyin lütfen.

Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.rsolaker@gmail.com 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Corey, G. (1980). Theory and Practice of Counseling and Psychotherapy. 4th edition. California: Brooks/Cole Publishing Company.
David, D., Kangas, M., Schnur, J.B., & Montgomery, G.H. (2004). REBT depression manual; Managing depression using rational emotive behavior therapy. Babes-Bolyai University (BBU), Romania.
Dryden, W. & Neenan, M. (2004). The rational emotive behavioural approach to therapeutic change. London: Sage Publications.
Ellis, A. (1994). Reason and emotion in psychotherap, revised. NY: Kensington. 69
Karakoç, B. (2016) Yüksek Lisans Tezi
Ortakale, M. Y. (2008). Akılcı davranış eğitimi, Yayınlanmış Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı: Adana.
Piştof, S., Şanlı, E. (2013). Bilişsel Davranışçı Terapide Metafor Kullanımı. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi.
Shertzer, B. & Stone, S. C. (1971). Fundamentals of Counseling. Boston: Houghton Mifflin Company.
Tanhan, F. (2014) Öğretmenlerde İrrasyonel İnançlar İle Cinsiyet Ve Depresyon İlişkisinin İncelenmesi. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2014; (28): 55-73
Türküm, S. (1994). Akılcı-Duygusal Terapide Yansımalar. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 27(2), 969-974.

İlginizi çekebilir: Depresyona farklı bir bakış açısı: Bilişsel davranışçı yaklaşımlar

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale