Depresyon, psikolojik rahatsızlıklar arasında en sık görülen ve etkileri ağır olarak hissedileni. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan her 15 bireyden biri, yani yaklaşık olarak 21 milyon insan ağır depresyon tanısı almış durumda.
Zaman zaman kendimizi yorgun, halsiz, çaresiz, sinirli ya da üzgün hissettiğimizde ‘depresyondayım’ sözcüğünü sık kullanıyor olsak da, depresyon olarak adlandırılan ruhsal bozukluk çok daha farklı ve ağır bir durum.
Depresyon en basit haliyle düşüncelerinizi, hislerinizi ve davranışlarınızı etkileyen, sonu olmayan bir üzgünlük durumu olarak tanımlanabilir. Ağır depresyon tanısı koyulmuş kişiler için hayat yaşanmayacak kadar değersizdir.
Genetik yatkınlıktan çevresel etmenlere kadar bir çok faktör depresyonu tetikleyebilir. 2013 yılının Aralık ayında Clinical Psychological Science (Klinik Psikoloji Bilimi) dergisinde yayınlanan bir araştırma, depresyonu tetikleyen etmenlerden birinin de çevremizde bulunan insanlar olduğunu söylüyor. Yani eşiniz, ailenizdeki beraber yaşadığınız herhangi biri ya da ev arkadaşınız depresif bir kişiliğe sahipse, sizin de depresyona girme olasılığınız artıyor. Top of Form
Depresyonun bulaşıcı olduğu fikrinin arkasındaki bilimsel bulgular
Notre Dame Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, üniversitenin ilk yılından itibaren 100 oda arkadaşını inceleme altına aldı. Odada beraber kalacak olan kişiler bir bilgisayar programı yardımıyla rastgele bir şekilde eşleştirildi. Katılımcılar kimlerle beraber kalacaklarını seçemediler ve hepsi kampüs sınırları içindeki yurtlarda kaldı.
Araştırmacılar katılımcılardan depresyona olan yatkınlıklarını ölçen bir form doldurmalarını istedi. Bu formda yaşamlarındaki stres faktörleri ve bu faktörlere göre verdikleri tepkileri ölçen bir çok soru yer alıyordu. 6 ay içinde en az 3 kez depresyon belirtileri gösterdiği saptanan kişiler bu form yardımıyla belirlendi. Sonrasında ise beraber yaşadıkları kişide depresyon belirtilerinin ne sıklıkta görüldüğü aynı form yoluyla ölçümlendi. İlk form doldurma işlemi, katılımcılar 1 ay beraber yaşadıktan sonra yapıldı.
Araştırmanın sonucunda, 1 ay, 3 ay ve 6 aydan sonra yapılan ölçümler karşılaştırıldığında, birlikte yaşayan bireylerin birinde görülen depresyon belirtilerinin diğerini de etkilediği ve oda arkadaşı olarak beraber yaşayan bireylerin ikisinde de depresyon belirtileri görüldüğü saptandı.
Sonuç olarak depresyonun bulaşıcı bir ruhsal bozukluk olduğunu söyleyebiliriz. Katılımcı üniversite öğrencilerinin depresyona olan yatkınlıkları beraber kaldıkları kişinin ruhsal durumuyla doğru orantılı olarak değişime uğradı. Günlük yaşantımızda da çevremizde depresif insanlar barındırmak ruhsal durumumuzu olumsuz yönde etkiliyor. Aynı şekilde bizim gösterdiğimiz olumsuz davranışlar ve depresif kişilik özellikleri de çevremizdeki bireylerin depresif kişilik özellikleri taşımasını tetikliyor.
Haeffel, G. J. et al. (2014). Cognitive vulnerability to depression can be contagious. Clinical Psychological Science.