Arada bir kendini kötü hissetmek normaldir ancak çoğu zaman üzgünseniz ve bu günlük yaşantınızı etkiliyorsa, klinik depresyonunuz olabilir. Bu rahatsızlık terapistle görüşerek, ilaçlarla ve yaşam tarzı değişimleri ile tedavi edilebilir.
Depresyonun pek çok farklı türü vardır. Bazıları hayatınızdaki olaylardan, bazıları da beyin kimyanızdaki değişimlerden kaynaklanır.
Sebebi ne olursa olsun, atılacak ilk adım doktorunuza hislerinizden bahsetmektir. Doktor sizi bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirebilir ve böylece hangi tür depresyonunuz olduğunu öğrenebilirsiniz. Bu teşhis, doğru tedaviyi bulmak için önemlidir. Aşağıda bazı önemli depresyon türleri var.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Majör depresyon
Doktorunuzun buna majör depresif bozukluk veya klinik depresyon adını verdiğini duyabilirsiniz. Eğer haftanın çoğu gününde depresif hissediyorsanız sahip olabilirsiniz. Majör depresyon en yaygın ve ağır olan depresyon türüdür.
Bazı belirtileri şöyledir:
- Yapılan aktivitelere ilgiyi kaybetme ve keyif almama
- Kilo verme veya alma
- Normalden az veya çok yeme
- Devamlı uykulu olmak ve uykuya dalmakta zorlanmak
- Huzursuz ve ajite hissetmek, fiziksel veya mental olarak yavaş olmak
- Yorgun ve enerjisiz olmak
- Aşırı suçlu veya değersiz hissetmek
- Karar verme ve konsantrasyon zorlukları yaşamak
- İntihar düşüncesi, teşebbüsü veya intihar planı oluşturmak
Bu belirtilerden beş veya daha fazlasına 2 haftadan uzun süre haftanın çoğu günü sahipseniz doktorunuz majör depresyon tanısı koyabilir. Belirtilerden en az bir tanesi depresif ruh hali ve aktivitelere karşı ilgisizlik olmalıdır.
Majör depresyon farklı insanlarda farklı görülür. Depresyonunuzun size hissettirdiklerine bağlı olarak şunlar olabilir:
Kaygı bozukluğu: Çoğu gün huzursuz ve gergin hissedersiniz. Konsantrasyon problemi yaşarsınız çünkü kötü bir şey olabileceği konusunda endişe edersiniz ve kontrolü kaybedecek gibi hissedersiniz.
Melankoli: Yoğun şekilde üzgün hisseder, keyif aldığınız aktivitelere ilginizi kaybedersiniz. İyi şeyler olunca bile kötü hissedersiniz. Ayrıca şunlar olabilir:
- Aşırı umutsuz ve üzgün hissetmek, özellikle de sabahları
- Kilo verme ve iştahsızlık
- Kötü uyku ve sabahları erken uyanmak
- İntihar düşüncelerine sahip olmak
Karmaşık: Çoğu zaman gergin olursunuz ve şunlar da olabilir:
- Çok konuşmak
- Gereksiz yere hareket etmek
- Dürtüsel davranışlarda bulunmak
Psikoterapi yani konuşma terapisi fayda sağlayabilir. Uzmanınız depresyonunuzu kontrol altına almak için yollar bulmanıza yardımcı olacaktır. Antidepresan ilaçlar da faydalı olabilirler. Depresyonu hem terapi hem de ilaçlar ile tedavi etmek en etkili yöntemdir.
Terapi alıyorsanız ve ilaçlar işe yaramıyorlarsa, doktorunuz şunları önerebilir:
- Elektrokonvülsif terapi (ECT)
- Transkranyal manyetik stimülasyon (TMS)
- Vagus siniri uyarımı (VNS)
ECT’de elektrik atımları kullanılır, TMS’te özel bir mıknatıs, VNS’te ise implant kullanılır. Her biri beynin belli bölgelerini uyarmak için kullanılır. Böylece beynin ruh halini düzenleyen bölgelerine yardımcı olunur.
Kalıcı depresif bozukluk
Eğer 2 yıl ve daha uzun süren bir depresyonunuz varsa, buna kalıcı depresif bozukluk adı verilir. Bu terim geçmişte distimi ve kronik majör depresyon olarak tanımlanmış olan iki rahatsızlığı tanımlar.
Belirtileri şöyle olabilir:
- İştahta değişim, aşırı veya az yeme
- Çok az veya çok uyuma
- Enerjisizlik, bitkinlik
- Düşük özsaygı
- Konsantrasyon ve karar verme problemleri
- Umutsuz hissetmek
Psikoterapi, ilaçlar veya bunların kombinasyonları ile tedavi edilebilir.
Bipolar bozukluk
Manik depresyon olarak da adlandırılan bipolar bozuklukta ruh hali çok yüksek enerji durumundan çok düşük enerjili depresif moda kadar dalgalanır durur.
Depresif moddayken majör depresyon belirtileri verirsiniz.
İlaçlar ruh hali dalgalanmalarını kontrol altına almaya yardımcı olabilirler. Hangi dönemde olursanız olun, doktorunuz ruh halinizi dengeleyecek lityum gibi ilaçlar verebilir.
Ayrıca hastalığın seyrine göre depresyon tedavisi dışında kullanılan bazı diğer ilaçlar da doktor tarafından verilebilir.
Geleneksel antidepresanlar bipolar depresyon tedavisinde her zaman önerilmezler. Çünkü bu ilaçların plasebodan daha faydalı olduklarını gösteren bir kanıt bulunmuyor. Ayrıca bipolar bozukluk sahibi olan bazı insanlarda antidepresanlar hastalığın yüksek enerjili dönemine yol açabilirler ve bu da daha sık nöbet görülmesine sebep olabilir.
Psikoterapi hem sizi hem de ailenizi bu konuda destekleyebilir.
Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu
Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu özellikle çocukluk dönemine ait bir depresif bozukluktur ve 6-18 yaş arası dönemdekilerin sık sık ve yoğun sinir patlamaları ve huzursuzluk yaşamalarına sebep olur.
Belirtileri o kadar ağırdır ki, evde ve okulda problemlere sebep olabilir. Yaşıtları ile anlaşması zor olabilir. Belirtiler genellikle 6-10 yaş arasında başlarlar. Çocuk teşhis almak için bu belirtileri 12 ay ve daha uzun süre yaşamış olmalıdır. Genellikle şöyle tedavi edilir:
- Psikoterapi: Bilişsel davranış terapisi ve ebeveyn eğitimleri faydalı olur.
- Antidepresanlar: Özellikle 12-18 yaş arasında antidepresanlar ve psikoterapi genelde birlikte kullanılır.
Mevsimsel duygulanım bozukluğu
Mevsimsel duygulanım bozukluğu veya mevsimsel düzenli majör depresyon, mevsimler değişince ortaya çıkan bir majör depresyon türüdür. Çoğu insan onu kış aylarında yaşar çünkü günler kısalır ve daha az ışık görülür. Genelde bahar ve yaz aylarında geçer.
Ekvator bölgesinden ne kadar uzakta yaşanırsa görülme ihtimali o kadar artar. Ancak ne kadar insanın bunu yaşadığı az biliniyor çünkü genelde teşhis edilemiyor ve hastalar da sağlık kurumlarına başvurmuyorlar.
Serotonin ve melatonin adı verilen hormonlar bedenin uyku ve uyanıklık ritmini düzenlerler. Bu hormonlarda herhangi bir problem olması mevsimsel duygulanım bozukluğuna sebep olabilir. Kış aylarındaki daha az gün ışığı bedenin çok fazla melatonin üretmesine sebep olurken serotonin ise azalır. Bu değişim bedeninizin kısa günlere alışmasını zorlaştırır ve uyku, ruh hali ve davranış üzerinde etkilerde bulunur.
Eğer bu rahatsızlığa sahipseniz antidepresanlar ve ışık terapisi yardımcı olabilir. Bu terapide her gün 15-30 dakika parlak bir ışığın önünde oturursunuz. Doktor aynı zamanda psikoterapi ve D vitamini de verebilir ve böylece serotonin düzeyi arttırılabilir.
Psikotik depresyon
Psikotik depresyon sahibi olan insanlarda majör depresyon belirtilerinin yanında aşağıdaki psikotik belirtiler de görülürler:
- Halüsinasyonlar
- Sanrılar
- Paranoya
Antidepresan ve antipsikotik ilaçların bir kombinasyonu genelde tedavide başarılı olur. ECT de bir seçenek olabilir.
Prenatal depresyon
Bu depresyon türü hamilelikte ortaya çıkar ve aşırı üzüntü verir. Hamilelikte hormon düzeyleriniz değişirler ve bu değişimler ruh halini etkileyerek birkaç günden fazla süren depresyon belirtilerine yol açarlar. Belirtilerinizi iyileştirmek için tedaviye ihtiyacınız olur.
Şunlara sahip insanlarda yaygındır:
- Ruh hastalıkları geçmişi olanlar
- Hamileliğe ek olarak yaşamında stresli olaylar olanlar
- Destekleyici olmayan bir partneri olanlar
- Beklenmedik bir gebeliği olanlar
- Sağlık problemleri olan bir çocuk taşıyanlar
- İkiz veya üçüz bekleyenler
- Kısırlıktan dolayı hamile kalmakta zorlanmış olanlar
Bazı belirtileri ise şöyledir:
- İştah kaybı ve gebeliğe bağlı olmayan kilo değişimleri
- Keyif alınan aktivitelere ilgiyi kaybetme
- Huzursuzluk
- Üzüntü ve umutsuzluk
- Anksiyete
- Baş, kas ağrısı ve bulantı gibi fiziksel belirtiler
Yaşam tarzı değişimleri faydalı olabilirler. Örneğin spor, iyi beslenme ve bol uyku belirtilerinizi iyileştirebilir. Doktor psikoterapi ve ilaç da yazabilir.
Lohusa depresyonu
Kadınlarda doğumun ardından postpartum depresyon veya lohusa depresyonu ortaya çıkabilir ve haftalar, hatta aylar sürebilir. Normalde doğumdan sonra olan hafif bir üzüntü ve endişe içeren ve bir kaç gün süren üzüntüden farklıdır. Eğer bebeğiniz doğduktan sonra 2 haftadan uzun süre çok büyük üzüntü, umutsuzluk ve gerginlik hissederseniz lohusa depresyonunuz olabilir. Bu duygular o kadar yoğun olurlar ki, bebeğinizle bağ kurmanız zor olur ve günlük hayatı sürdürmek de zorlaşır. Bu belirtileri göz ardı etmeyin. Doktor istediğiniz tedaviyi almanıza yardımcı olabilir.
Postpartum psikozis ise nadir bir depresyon formudur ancak hemen tedavi gerektirir. Eğer halüsinasyonlar, sanrılar görüyorsanız, kendinize veya bebeğe zarar verme düşünceleri varsa hemen acile ulaşın.
Lohusa depresyonu 7 anneden 1 tanesinde görülür. Doktor danışmanlık, destek grupları ve antidepresanlar ile iyileştirmeye çalışabilir. Hormon terapisi de etkili bir tedavidir.
Premenstrüel disforik bozukluk
Kadınlarda adet döneminden bir iki hafta önce başlayan depresyon türüdür ve adet öncesi gerginlik sendromu yani PMS’ten daha yoğundur. Bu bozukluk günlük yaşantıyı etkiler. Ancak genellikle adet başladıktan sonra bir iki gün içinde daha iyi hissedersiniz.
Depresyon ve ezilmişlik hislerine ek olarak şunlar da olabilir:
- Ruh hali dalgalanmaları
- Huzursuzluk
- Yoğun kaygılanma
- Konsantrasyon zorluğu
- Bitkinlik
- İştah ve uyku alışkanlıklarındaki değişimler
Tedavide antidepresan ilaçlar ve hormon terapisi kullanılabilir. Doktorunuz aynı zamanda beslenme ve yaşam tarzı değişimleri önerebilir. Örneğin sporun faydasını görebilirsiniz.
Durumsal depresyon
Bu esasen teknik bir psikiyatri terimi değil ancak depresif ruh haliniz birisinin ölümü, boşanma, iş kaybı gibi yaşamdaki olaylardan kaynaklanabilir. Doktor buna stres tepkisi sendromu adını verebilir.
Psikoterapi genellikle bu dönemi aşmanıza yardımcı olur.
Atipik depresyon
Bu tür tipik depresyon üzüntüsünden farklıdır. Depresif belirtilerin farklı bir düzeni vardır. Bu bozuklukta ruh haliniz olaylara bağlı olarak geçici bir iyileşme gösterebilir.
Bazı diğer belirtileri şöyle:
- Artan iştah
- Normalden daha fazla uyuma
- Kol ve bacaklarda ağırlık hissi
- Eleştirilere karşı aşırı hassasiyet
Antidepresanlar yardımcı olabilirler. Genellikle SSRI türü ilaçlar kullanılır.
Bazen MAOI adı verilen antidepresan ilaç türü de kullanılabilir.
Tedaviye dirençli depresyon
Depresyon tedavisi gören insanların üçte birinde bir kaç tedavi yöntemi uygulanmasına karşın başarı elde edilemez. Bu durumda tedaviye dirençli depresyon sahibisiniz demektir. Bunun pek çok sebebi olabilir. Örneğin depresyon tedavisini zorlaştıran başka rahatsızlıklarınız olabilir.
Eğer tedaviye dirençli depresyon tanısı aldıysanız, doktor daha az geleneksel tedavi yöntemleri önerebilir. Elektrokonvülsif terapi (ECT) bu durumda bazen yardımcı olur.
ECT’de beyninize küçük elektrik akımları gönderilir. Bu da küçük bir nöbete sebep olur ve beyinde ruh halini iyileştiren değişimlere yol açar.
Tedaviye dirençli depresyon, onun tedavi edilemeyeceği anlamına gelmez. Bunun yerine doktorunuz sizinle daha yakından ilgilenir ve farklı tedavi kombinasyonlarını deneyebilir. Ayrıca devamlı psikoterapi almanız gerekebilir.
Sonuç olarak depresyon zaman zaman üzüntülü hissetmekten farklıdır. Günlük yaşamı zorlaştırır çünkü yoğun bir üzüntü ve umutsuzluk hissi vardır ve bunlar 2 haftadan uzun sürerler. Doktorunuz depresyon türünüze göre bir tedavi planı oluşturacaktır. Tedavide antidepresan ilaçlar, psikoterapi veya ECT uygulanabilir. Spor, iyi beslenme gibi yaşam tarzı değişimleri de fayda sağlayabilirler.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Kaynak: webmd.com
İlginizi çekebilir: Zihinsel sağlığımızı anlamak: Stres, anksiyete ve depresyon nedir?