İnsan doğada çevresiyle en uyumlu, her yere doğal olarak adapte olabilen ender canlılardan birisidir. Kişinin belli bir süre içerisinde sahip olduğu duygulanım durumuna, duygu durumu denir ve değişmez değildir. Bir süre içerisinde daha mutlu veya daha mutsuz, umutsuz bir hal alabilirsiniz.
Beyindeki serotonin seviyesinin ruh hali üzerinde büyük bir etkisi olduğu, yapılan çalışmalar tarafından ortaya konulmuştur. Serotonin seviyesindeki azalmanın bir sebebi de triptofan tarafından üretiliyor olmasıdır, vücutta triptofan azaldığı zaman doğal olarak serotonin seviyesi azalmaktadır. Karbonhidrat tüketiminin protein ve yağlardan daha etkili olduğunu birçok çalışma gösteriyor. Daha yoğun bir karbonhidratlı beslenme öğününden sonra, glukoz, insülin, leptin hormonlarının artışıyla birlikte serotonin seviyesi de yükselmektedir.
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre; serotonin seviyesi düşük olan farelerde folik asit seviyesinin daha düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca psikolojik bozuklukları olduğu teşhisi konulan insanlarda ise yapılan 20 farklı çalışmanın sonucunda, serum folat değerinin olması gerekenden daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.
Antidepresif ilaçlar ve kilo alımı üzerindeki etkisi
Genel olarak antidepresan kullanan bireylerde psikiyatrik ve davranışsal, nörolojik ve uyku bozuklukları, kardiyovasküler hastalıklar ve tansiyon, kabızlık ve kusma görülebilir. Ancak obeziteyi en çok ilgilendiren kısım endokrinolojik ve metabolizma bozulmalarıdır. Metabolizma ve endokrinolojik bozuklukların başlıcaları, iştah artışı, vücut ağırlığı artışı, anoreksia veya bulimia gibi hastalıklardır.
Özellikle bazı antidepresif ilaçlar -trisiklik- daha çok karbonhidrat tüketimine ve daha fazla kalori alımına sebep olmaktadır. Bu nedenle bazı antidepresan kullanan bireylerde kilo artışı doğal olarak gerçekleşmektedir.
Depresyonda beslenme tedavisi
Depresyonda görülen yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu, obezite, konstipasyon (kabızlık) gibi beslenme ile ilgili sorunların çözümünde pratik yaklaşımlar uygulanmalıdır. Kişinin sorunları anlaşılmalı, profesyonel bir şekilde çözüm bulunmalı ve kişiye özel diyet programları diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır.
Kişinin diyetinde yeterli sıvı alıp almadığı kontrol edilmeli, özellikle kabızlık durumu varsa mutlaka bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi gerekir.
Özellikle, yeşil yapraklı lifli sebzeler ve kuru baklagiller bağırsakların çalışmasını sağlamaya ve depresyon belirtilerini önlemede oldukça etkilidir. Kırmızı meyve ve sebzeler, özellikle de çilek, böğürtlen gibi yiyecekler ve ceviz, badem gibi sağlıklı yağlı tohumlar depresyonla mücadele eden bireylerde iyileşme sağlamaktadır.
İlginizi çekebilir: Yaşlılıkla savaşan 6 kurtarıcı lezzet