X

Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler

Hepimizin bildiği gibi 6 Şubat Pazartesi, sabaha karşı 04.17’de Kahramanmaraş’ta 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. En az 10 ili etkileyen depremle birlikte, üzerinde yaşadığımız toprakların aslında deprem kuşağında yer aldığını, acı bir şekilde yeniden hatırladık… Çok üzgünüz, çok endişeliyiz. Ama ne yazık ki hala, bir deprem ülkesinde yaşadığımızı unutmamaya, deprem hakkında daha fazla bilinçlenmeye; daha çok önlem almaya ihtiyacımız var.

Geçmiş deprem deneyimleriniz size yanlış bir güvenlik duygusu verebilir. O anda belki hiçbir şey yapmadınız, dışarı koştunuz veya bir kapı eşiğinde depremin bitmesini beklediniz, yaralanmadan hayatta kaldınız. Belki de masanın altına girdiniz; diğerleri sizin aşırı tepki verdiğinizi düşündü…

Başka bir ihtimal; büyük depremlere özgü olan güçlü bir sarsıntıyı henüz hiç yaşamamış olabilirsiniz. Sizin deneyiminiz hangisi olursa olsun; olası bir ilk sarsıntıdan sonra kendinizi nasıl koruyacağınız konusunda uzman önerilerini öğrenmelisiniz.

Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri AFAD rehberinden hareketle, bir araya getirdik. Tüm uzmanlar, aşağıdaki bireysel önlemlerin, depremler sırasındaki olası yaralanma ve ölümleri azaltacağı konusunda hemfikir.

Ama ondan önce, yaralarımızı birlikte sarabilmek adına depremden etkilenen bölgelere nasıl destek olabileceğimizi keşfedelim.

Depremden etkilenen bölgelere nasıl destek olabiliriz?

Bir deprem ülkesinde yaşadığımız gerçeğini unutmadan, her birimiz yukarıda verilen AFAD tavsiyelerini mutlaka dikkate almalıyız. Bunların yanı sıra, tıpkı bugünkü gibi zor zamanlarda depremden etkilenen bölgelere destek olmak adına yapabileceğimiz şeyler var.

1. Deprem konusunda takip edebileceğiniz güvenli kaynaklar

Bu noktada öncelikle sizlerle güvenli kaynakları paylaşmak istiyoruz.

Önemli Uyarı: Depremden etkilenenlere gönüllü yardım etmek isteseniz de bunu plansız ve eğitimsiz bir şekilde yapamayacağınızı unutmayın. Aksi takdirde bölgedeki çalışanlara ve depremzedelere yarardan çok zarar vermiş olursunuz. Bunun yerine; resmi yardım kuruluşlarının yardım hesaplarını kullanarak bağışta bulunmayı düşünebilir, bölgenizdeki ihtiyaç listelerini dikkate alarak depremden etkilenen vatandaşlara yardımcı olabilirsiniz.

Sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğinden etkilenmemek için yetkililerin açıklamalarını ve sosyal medya hesaplarını takip edin.

2. Enkaz bilgileri & ihbarları

Enkaz altındaki vatandaşlar için AFAD, AKUT ve AHBAP kuruluşları üzerinden ihbarlarda bulunabilirsiniz.

3. Bağışlar

Yukarıda da önemli uyarı notuyla belirttiğimiz gibi, panik halinde bireysel olarak hareket etmek yerine; resmi kuruluşların konuyla ilgili açıklamalarını dikkate almalı; onların yönlendirmeleri doğrultusunda ilgili kuruluşlara destek olmalıyız.

  • AFAD, depremin ardından bir yardım kampanyası başlattı. Destek vermek için 1866’ya DEPREM yazarak 20 TL bağışta bulunabilirsiniz. Daha fazla yardımda bulunmak isterseniz buradaki IBAN adreslerini kullanabilirsiniz.
  • Kıyafet vb. ihtiyaçlar için AFAD ile koordine çalışan bölge muhtarlıklarınıza gidebilirsiniz.
  • İBB’nin çıkardığı ihtiyaç listesine destek olmak için 153’ü arayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.
  • AHBAP DERNEĞİ hesabına buradaki IBAN’ı kullanarak bağışta bulabilirsiniz.
  • Kızılay üzerinden başlatılan yardım kampanyasını desteklemek için DEPREM yazıp 2868’e SMS göndererek 15 TL bağışta bulunabilirsiniz.
  • “AKUT” yazıp 2930’a kısa mesaj yazıp göndererek 10 TL’lik bağışta bulunabilirsiniz. Daha fazla yardımcı olmak isteyenler buraya tıklayarak ilgili IBAN adreslerini kullanabilir.

4. Saha gönüllüsü çağrısı

  • İhtiyaç Haritası, depremden etkilenen bölgeler için saha gönüllüsü çağrısında bulundu. Afet gönüllüsü olmak için afetharitasi.org’afetharitasi.org’dan başvuruda bulunabilirsiniz.
  • Ayrıca Afet Platformu da deprem sonrası saha çalışmalarına katılmak isteyen gönüllüler için bir form paylaştı. Forma buradan ulaşabilirsiniz. 

5. Kan bağışı

Kızılay, deprem bölgesindeki olası ihtiyaç için vatandaşları kan bağışına davet etti. Kan vermek için gidebileceğiniz en yakın merkezleri kanver.org üzerinden öğrenebilirsiniz.

İnternetteki bilgi kirliliğine dikkat!

  • Yukarıda, takip edebileceğiniz güvenli kaynakları paylaştık. Bu zor günlerde birbirimize yardımcı olmak istesek de panik ortamında doğru olmayan bilgileri yayarak sağlıklı iletişime -istemeden- engel olmamaya dikkat etmeliyiz.
  • Güvenilirliğinden emin olmadığımız hiçbir bilgiyi paylaşmamalıyız. Bunun yerine resmi ve güvenli kaynakları takip etmeliyiz.

Deprem öncesinde alınabilecek önlemler

Deprem riski taşıyan bölgelerde elbette yerleşim alanları titizlikle belirlenmeli. Örneğin kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalı. Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalı. Bu vb. önlemleri bireysel olarak alamasanız da mevcut binanızın depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeli, konutunuza mutlaka deprem sigortası yaptırmalısınız.

Bunların yanı sıra, binadan değil de eşyalardan kaynaklanabilecek hasarlardan korunmak için evinizde şu önlemleri almalısınız:

  • Dolap üzerlerine konulan eşyaların düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitleyin.
  • Soba vb. ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitleyin.
  • Dolaplar gibi devrilebilecek eşyaları birbirine ve duvara sabitleyin.
  • Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazları ağırlıklarını taşıyacak şekilde, duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asın.
  • İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapaklarının mekanik kilitlerle kapalı kalmalarını sağlayın.
  • Tezgah üzerinde yer alan beyaz eşyaların altına metal profil koyarak kaymalarını önleyin.
  • Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeleri düşmeyecek bir konuma sabitleyin ve kırılmayacak bir şekilde depolayın. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler koyun.
  • Rafların önüne elastik bant ya da tel eklemeyi düşünün. Küçük nesneler ve şişeleri birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde kutuların içine yerleştirin.
  • Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirin.
  • Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeleri ortadan kaldırın. Çıkışı engelleyebilecek eşyaları yol üzerinden kaldırın.
  • Karyolalarınızı, pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına koymayın, aynı şekilde üzerlerinde ağır eşya veya raf bulundurmayın.
  • Zaman geçirdiğiniz tüm alanlar için bir deprem çantası hazırlayın. Sadece evinizde, iş yerinizde değil okulunuzda, sınıfınızda da bu tür bir çantanız olmalı.
  • Birlikte yaşadığınız kişilerin katılımıyla “afete hazırlık planı” yapın, her 6 ayda bir bu planı gözden geçirin, tatbik edin.
  • Olası bir acil durumda eve ulaşılamayan durumlar için aile bireyleriyle iletişimin nasıl sağlanacağını, alternatif buluşma yerlerini ve herkesin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisini belirleyin.
  • Önemli evraklarınızın kopyalarını hazırlayarak su geçirmeyecek bir şekilde saklayın, ayrıca bu evrakların örneklerini de bölge dışı bağlantı kişisinde bulundurun.
  • Evinizde, alanın büyüklüğüne uygun yangın söndürme cihazı bulundurun ve düzenli bakımlarını mutlaka yaptırın.

Deprem sırasında yapılması gerekenler

Buraya kadar olası bir depreme karşı alabileceğiniz önlemleri sıraladık. Peki, deprem sırasında ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Öncelikle deprem sırasında bina içerisindeyseniz kesinlikle paniğe kapılmayın.

  • Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durun.
  • Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş bir masanın altına veya hacimli bir koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek bir eşyanın yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturun.
  • Başınızı iki elinizin arasına alarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile koruyun. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda bekleyin.
  • Güvenli bir yer bulduğunuzda “Diz üstü ÇÖK, başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, düşmemek için sabit bir yere TUTUN!” sistemine bağlı kalın.
  • Kesinlikle merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın.
  • Balkona ya da pencereye çıkmayın.
  • Kesinlikle asansör kullanmayın.
  • Telefonunuzu acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanmayın.
  • Kibrit, çakmak yakmayın; elektrik düğmelerine dokunmayın.
  • Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın vb. cihazları kapatın, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşın.
  • Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatın, soba ve ısıtıcıları söndürün.
  • Güvenlik önlemlerini aldıktan sonra deprem çantanızı alarak binayı daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edip toplanma bölgesine gidin.

Ayrıca, deprem sırasında açık alandaysanız yapmanız gerekenler şu şekilde:

  • Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşın. Mümkün olan en boş açık bölgede, çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olun.
  • Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunmayınç Böyle bir ortamdaysanız seri şekilde güvenli bir ortama geçin.
  • Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olun.
  • Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olun.
  • Deniz kıyısından uzaklaşın.

Deprem sonrasında yapılması gerekenler

Olası bir deprem anında güvenliğiniz için uzmanlar tarafından belirlenen bu tavsiyeleri mutlaka dikkate almalısınız. Güvenli bir şekilde binanızdan ayrıldıktan sonra ise aşağıdaki önerileri dikkate alın; işte depremden sonra yapılması gerekenler.

  • Önce kendi emniyetinizden emin olun.
  • Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin.
  • Yangınlar, depremlerden sonra çıkan ve oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin.
  • Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
  • Deprem çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin.
  • Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin.
  • Cadde ve sokakları acil yardım araçları için boş bırakın.
  • Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girmeyin.
  • Artçı depremler sırasında, ana depremde yapılması gerekenleri dikkate alın.

Eğer yıkıntı altında mahsur kaldıysanız;

  • Paniklemeden durumunuzu kontrol edin.
  • Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlerden uzak durun. Kurtarma ekiplerinin en kısa zamanda size ulaşmak için çaba göstereceğini unutmayın.
  • Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
  • El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın.
  • Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışın. Ancak enerjinizi kontrollü kullanmaya devam edin.

İlginizi çekebilir: Deprem travması psikolojimizi nasıl etkiler?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale