X

Deniz tuzunun kullanımı, faydaları ve dezavantajları

Deniz tuzu dünyanın her yanında antik dönemlerden beri kullanılıyor ve günümüzde de mutfakta en çok tercih edilenler arasında. Bazı insanlar onun diğer tuz türlerinden daha sağlıklı olduğuna ve faydalar sağladığına inanıyor ancak bu faydaları destekleyecek çok az araştırma var. Eldeki bilgilere kısaca bir göz atarak başlayalım.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Deniz tuzu ile sofra tuzunun karşılaştırılması

Deniz tuzunda temel olarak sodyum klorür bulunur ve bu bileşen bedende sıvı dengesi ile tansiyonun yönetimine yardımcı olur.

Minimum miktarda işlendiği için potasyum, demir ve kalsiyum gibi minerallere sahiptir. Bu nedenle genelde sofra tuzundan daha besleyici olarak görülür. Zira sofra tuzu parçalarına ayrılmıştır ve besin değerlerinin büyük kısmı alınmıştır.

Ancak deniz tuzundaki besinler sadece eser miktarda olurlar. Gıdalardan alacağınız potasyum, demir, kalsiyum veya magnezyum miktarına yaklaşmak için çok fazla miktarda tuz tüketiyor olmanız gerekir.

Deniz tuzunun granülleri sofra tuzundan daha büyüktür. Bunun sonucunda sofra tuzu çay kaşığı başına 2300 mg sodyum sağlarken, deniz tuzu 2000 mg kadar sodyum sağlar.

Çünkü bir çay kaşığına dolabilecek deniz tuzu granülleri daha az sayıda olur. Yoksa iki üründeki sodyum miktarı farklı değildir.

Yine de pek çok insan bu ayrımın farkına varmaz ve deniz tuzunun sofra tuzundan daha sağlıklı olduğunu düşünür. Bunun sonucunda daha fazla tüketir ve bu da yüksek tansiyona ve kalp hastalıkları riskinde artışa sebep olur. Ancak tükettiğiniz sodyum miktarı önerilen miktarı veya şahsi toleransınızı aşarsa, sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanmanızın bir anlamı kalmaz. Hatta bazı insanlar aynı aromayı yakalamak için deniz tuzunu sofra tuzundan daha fazla koymak zorunda kalıyorlar.

Muhtemel faydaları

Tuz yani sodyum klorürün bedende bazı önemli işlevleri vardır ve sağlıklı kalmak için onu gıdalardan almak gerekir. Bazı insanlar deniz tuzunun bazı ek faydaları olduğunu söylüyor. Ancak bunların ardında güçlü bilimsel araştırmalar yok. Aşağıda ona dair bazı iddialar mevcut.

  • Hidrasyon, tansiyon ve daha fazlası: Tuz genel olarak yeterince sulu kalmanıza ve tansiyon düzeyinizi korumanıza yardımcı olur. Sodyum sıvı dengesinde önemli bir rol oynadığından onu yeterince tüketmemek özellikle yüksek yoğunluklu egzersizler esnasında dehidrasyona sebep olur.

Bedeninizde doğru bir sıvı dengesine sahip olmak sağlıklı bir tansiyona sahip olmak için önemlidir. Bu nedenle tuzu çok az veya çok fazla tüketmeniz bu konuda hassas olanlarda tansiyonda değişimlere sebep olur. Deniz tuzu tüketmek sodyum ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ancak sodyumu pek çok gıdadan almak da mümkündür.

  • Sindirim: Bazıları deniz tuzunu ılık suyla tüketmenin sindirime yardımcı olduğunu düşünüyor. Klorür mide asidi üretimi için gereklidir ve sodyum klorür de sindirim esnasında gıdaların bağırsaklara taşınmasına ve emilimine yardımcı olur. Bu nedenle yeterince tuz tüketmek optimum sindirim sağlığı için önemlidir.

Yapılan bir çalışmada kolonoskopiye hazırlanan 54 kişide tuzlu su içmenin etkileri incelenmiş. Belli yoga duruşlarını yapanlar 4.5 gram tuzla hazırlanmış 480 ml kadar su içmişler ve işlemden önce tuvalete çıkabildikleri görülmüş. Ancak bunun sadece tuzlu sudan mı kaynaklandığı tam olarak belli değil.

Deniz tuzlu su tüketmek bazı durumlarda sindirime yardımcı olabilir ancak sürekli içmek çok fazla tuz almanıza sebep olur. Diğer kaynaklardan aldığınız yeterince sodyum muhtemelen sindirimi sürdürmek için yeterli olacaktır.

  • Cilt sağlığı ve inflamasyonu: Deniz tuzu banyosu yapmanın cilt kuruluğunu ve inflamasyonu azaltabileceği söyleniyor.

Egzama üzerine yapılan araştırmalarda banyo suyuna 1 bardak tuz eklemenin egzama belirtilerine iyi gelebildiği belirtiliyor. Ancak tuzlu banyonun cilt inflamasyonu üzerindeki etkisinin nasıl olduğu tam olarak bilinmediği gibi özellikle deniz tuzunun etkilerine dair de özel bir çalışma yok.

Başka bir çalışmada ise cilt kuruluğu olanlarda Lut Gölü’nden elde edilen tuzlarla hazırlanmış solüsyonlarda banyo yapmanın cildin nemlenmesine yardımcı olduğu ve sertliğini azalttığı belirtiliyor. Bununla birlikte özellikle Lut Gölü tuzunun temel faydasının tuzdan değil, içeriğindeki yoğun magnezyumdan kaynaklanabileceği belirtiliyor.

Bir diğer çalışmada ise beden ve ciltte daha fazla sodyum klorür olmasının kuru ve kaşıntılı deri ile kendini gösteren inflamatuar tepkileri tetikleyen bağışıklık hücrelerinin miktarını arttırabildiği görülüyor.

Bu çelişkili bulgular nedeniyle deniz tuzunun cilt tahrişine iyi gelmesinin temel sebebinin tuz değil de mineral içeriği olduğu düşünülebilir. Deniz tuzunun magnezyum bakımından zengin olması nedeniyle banyo sularına eklenmesi anlamlı olabilir.

Çok fazla tuzun zararları

Deniz tuzu gıdalara aroma katar ve bazı besin dışı faydaları da olabilir ancak aşırı tüketimden kaçınmak gerekir. Tuz bakımından zengin işlenmiş gıdaları çok tüketmek de fazla tuz almanıza sebep olabilir.

Sodyumun fazla tüketiminin yüksek tansiyon, osteoporozis, böbrek taşları ve başka sağlık problemleri ile bağlantısı vardır. Bu nedenle deniz tuzunu diğer tuzlar yerine tüketseniz bile özel bir faydası yoktur ve diğer tuzlar gibi ölçülü şekilde tüketilmesi gerekir.

Ayrıca böbrek hastalıkları, yüksek tansiyonu ve kalp problemleri olanların deniz tuzu veya diğer tuzların alımları konusunda çok dikkatli olmaları gerekir. Deniz tuzu çok az işlenmiş bir tuz türüdür ve her türlü yemeğe katılabilir. Yeterince sodyum almak sıvı dengesi ve sindirim için önemlidir ancak sodyum ihtiyacı için illa ki deniz tuzu tüketilmesi de gerekmez.

Deniz tuzunu mutfak dışında banyo suyunuza ekleyebilir ve cilde faydalarından yararlanabilirsiniz. Ancak bu faydaları destekleyecek çok sayıda çalışma yok. Genel olarak deniz tuzu pek çok şekilde kullanılabilir ancak sağlık için çok büyük farklar yarattığı da düşünülmemeli.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Zerdeçal, kilo vermeye yardımcı olur mu?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.



5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale