Dengeye dönüş: Bir dönüşüm ve adanmışlık serüveni
Dengeye dönüş, benim en önemli yolculuğum. Çok uzun zaman önce çıktım bu yola. Ne ara kaybettik fabrika ayarlarımızı, bedenimizle temasımızı, öz şefkatimizi diye sorgularken, kendi evimde olmadığımı fark ettim. Bazı durumların, özelliklerimizin bir gün “teşekkür etmekle” bitebileceğini bilemiyoruz ki… Teşekkür ederek başladığım süreç yerini başka bir sürece bıraktı. Hayatımda bakış açımı değiştiren farklı kavramlar yer almaya başlıyor ve bu yolculuğun adı “adanmışlık” oluyor.
Pilates ile yaptığım bu yolculuk sırasında, beden ile ilgili çeşitli meraklarım olmaya başladı. Özellikle bedenin içini merak ettiğim dönemlerde, sürekli sorularım oluyordu. “Ne? Nasıl? Neden bu şekilde?” derken kavramlar ve sorular başka döngülerin içine doğru kıvrılmama neden oldu. Su yolunu bulup akmaya başlamıştı.
Ben de bu yolculuğuma “Dengeye Dönüş”, kullandığım metoda ise “İyileştirici ve Dönüştürücü Egzersizler” adını verdim. Benim için muhteşem bir dönüşüm ve adanmışlık süreci başladı. Peki, bedene yapılmış bir yolculuk, kendini adama süreci nasıl oluyordu? Tabii ki “Evde Olmak” ile, yani bedende olmak ile.
Önce sorumluluk almayı öğrenmeye başladım ve o sorumluluğu sonuna kadar eksiksiz, ihmal etmeden, ertelemeden, en büyük özeni ve gayreti göstererek yerine getireceğime dair kendime söz verdim. Neresi benim güvenli alanım değilse orası ile çalışmaya başladım.
Ama tabii ki bu kendini adamayı, kendinden ve yaşamından vazgeçmek olarak anlamamak gerekiyor. Tam tersine, kendinin ve yaşamının sorumluluğunu üstlenebilecek güçte, olgunlukta olmak ve hissetmek.
Sorumlulukların farkına varmak değerli, kendi hayat sorumluluğumuzu alabildiğimizi söylemek ve kendimize hissettirmek ise dönüşümlerin en değerlisi. Yaşam bize birçok alanda sorumluluk verdiğine göre adanmışlığın tek bir alanda olmayacağı ortaya çıkıyor. Bir işe girdiğimizde onu elimizden gelen en iyi şekilde yapacağımızı taahhüt etmiş oluruz.
Yani adanmışlık; işleyen bir mekanizmanın işlev gören parçası olmak gibi. Dünya gerçekliğinde, kendimize seçmiş olduğumuz işler üzerindeki yetkinliğimiz oranında başarı gelmekte. Başarıyı sürekli hale getirmemiz de bütünü görmemizle mümkün oluyor. Bunu açacak olursak; başarının sadece kendimize mal edilmemesi gereğinin bilinmesi diyebiliriz. Yani bu benim değil, hepimizin süreci! Birbirinin içine geçmiş zincirler gibi…
Hepimiz dünya üzerine aynı koşullar içine, farklı bedenler üzerinde, farklı yeteneklerle gelmiş durumdayız. Yeteneklerimizin farkına vararak bütünlüğe, yani birbirimize olan hizmetimiz devam etmeli. Yeteneklerimizi, bütüne hizmetin farkındalığı ile yola çıkmış diğer kişilerin yetkinlikleriyle birleştirerek, amacımıza olan hizmetin işlemesini sağlayabiliriz.
Bunun da yaptığımız işi sevmekle, sevgiyle ve adanmışlıkla olacağına inanıyorum.
Birlikte çıkacağımız yolculuk 4 hafta! Sen de merak ediyorsan, [email protected] mail atabilirsin, ya da benimle ile ilgili daha fazla bilgi için Instagram’dan da bakabilirsin.
İlginizi çekebilir: Sağlıklı yaşamanın incelikleri: Beden, zihin ve ruh arasındaki iletişimin farkında mısınız?