X

Dengeli bir hayat için akışta olmanın önemi

Birkaç ay önce, pandemi sebebiyle evde geçirdiğimiz uzun sürelerin sonucu olarak zihnimin çok karışık olduğunu farkettim. O sürecin içindeyken, iki-üç ay boyunca dışarıda gerçekleştirdiğim ve hareket etmemi sağlayan rutinlerimi (yürüyüş, yoga, arkadaşlarımla buluşmalarım) geride bırakmıştım. Evde yemek hazırlamak, iş, temizlik, Netflix şeklindeki daha durağan geçen yeni bir rutine oturttum hayatımı. Bir süre evde spor yapmayı denedim, ama o da beklediğim keyfi vermeyince yapmayı bıraktım. Ve bu durağan rutinim aylar boyunca devam etti. Hafta sonları geçerli olan sokağa çıkma yasağının kalkmasıyla yürüyüşlerime tekrar başlayınca fark ettim ki hareketsizlik beni iyice üşengeç birisi yapmış. İlk dışarı çıktığım zamanlarda, neyse sonra çıkarım, iş sonrası zor olur, hafta sonu var nasılsa derken kendimce bahaneler buldum.

Sağlıklı yaşamaya ve hareketin önemine dikkat eden birisi olarak bu süreçte nasıl bu kadar hareketsiz yaşadım, niye kendime böyle bir kötülük yaptım inanın bilmiyorum. Çoğu kişi benzer şeyleri yaşadı, süreç de bizi hareketsiz kıldı o ayrı bir konu ama, kişi kendisi bilinçli olarak istediği zaman bir şekilde yolunu bulur sonuçta. Önemli olan bunu yapmaya istekli olmamız ve “harekete geçmemiz.”

Bugün bu harekete geçme konusunu akışla özdeşleştirerek ele almak istiyorum. Suyu düşünürseniz yeri geldiğinde durağandır, yeri geldiğinde de doğası gereği akışta bir hareket hali vardır. Bizim de bedenlerimiz yürüdüğümüzde, spor veya yoga yaptığımızda, dans ettiğimizde hep bir akış halinde aslında. Ve biz durağan kaldığımız kadar akışta da olmalıyız ki vücudumuz dengesini bulsun. Nasıl ki çocuklar gün boyu enerjilerini atmak için koşturup, oyun oynuyorlarsa; nasıl ki köpek sahipleri köpeklerinin yeterli hareket etmesi için onları günün belirli zamanlarında yürüyüşe çıkarıyorsa, bizim de kendi dengemiz için bu hareketliliği bir şekilde hayatımıza sokmamız gerekiyor.

Vücudumuz dengede olduğunda hem durağan (yin), hem de hareketli (yang) tarafımızı mutlu ediyoruz ve ruh halimiz de otomatik olarak dengeye ulaşıyor ve iyileşiyor. Hayatımıza akışı dahil etmek için illa büyük hedefler koymamız gerekmiyor ama belirli bir rutine oturtmamız şart. Günlük kısa yürüyüşler, evde sevdiğimiz müziği açıp bedenimizi dilediğimizce hareket ettirerek dans etmek, yoga ya da fitness pratikleriyle akışta olmamız çok kolaylaşıyor.

Pandemi sürecinden çıktıktan sonra fark ettiğim; bu hareketsizlikle zihnim de sürekli aynı gündelik işlere odaklanmış ve bir çarkın içinde aynı şekilde dönüp durmuş. Bu rutini kırmanın benim elimde olduğunu anlayınca günlük yaptığım işlerimin arasına yürüyüş ve dans gibi kolay uygulanan ve akışa geri dönmemi destekleyecek aktiviteler ekledim. Zihnim ertesi gün boşver ya sonra yaparsın demeye başladıkça baktım böyle olmayacak, günün belirli saatlerine alarm kurdum ve o saatlerde istediğim aktiviteyi yapmak için kendime söz verdim.

O rutinden çıkmak başlangıçta zor gelse de iyiki harekete geçmişim diyorum. Belli bir süre düzenli olarak yaptıktan sonra, artık zorla değil isteyerek yapmaya başladım. Ve size daha güzelini söyleyeyim; zihnimde hissettiğim o karışıklık hissi günbegün azalmaya başladı. Bunu görmek de aktivitelerime devam etmek için beni motive eder oldu.

Hayatımızda böyle zorlu dönemler geçirebiliriz. Yeter ki bu gidişata dur demek isteyelim ve kendimizi iyileştirmek adına bir adım atalım. Yaşadığım bu durum biliyorum ki bir çoğunuzun başına geldi. Bu sadece pandemi dönemine özgü de değil, hayatımızın herhangi bir döneminde yaşanabilir. Bu döngüden çıkmanın ancak kendi kararlılığımızla olacağını söyleyerek hepinize ilham olması dileğimle.

İlginizi çekebilir: Zihin gökyüzü, düşünceler ise bulutlardır: Düşüncelerin geçip gitmesine izin vermek

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale