Renkler evlerimizden kıyafetlerimize, ofislerden sokaklara kadar tüm dünyamızı etkiliyor. Dekorasyon ise renkleri gördüğümüz başlıca alanlardan biri. Elbette renk trendlerini, yaşadığımız dönemden bağımsız düşünmek mümkün değil. Teknoloji çağında metalik renklerin öne çıkması, doğanın vurgusunu daha çok hissettiğimiz bir dönemde yeşil ve toprak tonlarının baskın olması boşuna değil… Bu yüzden, renkler aslında kültürel dönüm noktalarının yansımaları… İşte dekorasyon dünyasında son 50 yılın en popüler renkleri:
1. 1970’ler ve avokado yeşili
Günümüzde olduğu gibi 1970’ler de Doğa Ana’nın dekorasyon trendlerine damgasını vurduğu yıllardı. 1969’da insanın ilk kez Ay’a iniş yapması ve Dünya’nın uzaydan görüntülenmesi doğaya ve outdoor renklere olan ilgiyi artırdı. Turuncular, kahverengiler, sarıların yanı sıra en çok öne çıkan renk avokado yeşiliydi. Çimen yeşilinden biraz daha parlak ve canlı olan avokado yeşili, özellikle 1960’ların soluk renklerinin üzerindeki bir patlama gibiydi.
Kaynak: Apartment Therapy
2. 1980’ler ve leylak rengi
1980’ler dekorasyonda tasarımcıların daha fazla olanı araştırdığı yıllardı. Tüm dünyada büyük bir ekonomik gelişimin ve atılımların yaşandığı 1980’lerde pastel renklere, göz alıcı metalik ve neon detaylar eşlik ediyordu. Yaşanan ekonomik gelişmelerin ve refahın yansıması olarak 1980’lere leylak rengi damga vurdu.
3. 1990’lar ve orman yeşili
Avokado yeşilinin patlamasından sadece 20 yıl sonra, yeşil yine gündeme geldi ancak bu sefer farklı bir tonuyla… Sosyal bilimcilere göre 1980’lerdeki ekonomik yükselişin ve refahın devam etmesine duyulan isteğin bir yansıması olarak orman yeşili ön plana çıkıyordu. 1990’Lar sadece orman yeşili değil; pembenin de pik yaptığı yıllardı. Özellikle Friends, Sabrina gibi dizilerin sosyal hayattaki yansıması pembe rengiyle kendini gösteriyordu. 90’larla ilgili en önemli gerçek; artık bejlerin, toprak tonlarının tercih edilmediği yıllardı.
Kaynak: Apartment Therapy
4. 2000’ler ve gök mavisi
Yeni bir yüzyılı yepyeni bir renkle karşılamaktan daha güzel ne olabilir ki? 2000’li yıllar öncelikle mavinin yumuşak ancak kendini belli eden, baskın rengiyle başladı. İlerleyen yıllarda ise 2000’lere gri rengi damgasını vurdu. Aslında gri; öne çıkan bir renk olmaktan ziyade, diğer renklere de eşlik eden, daimi bir renk olarak kabul gördü. Gri, hayatımıza çıkmamak üzere girmişti.
Kaynak: Apartment Therapy
5. 2010’lar ve milenyum pembesi
2010’lar denildiğinde, soon rengi pembeyi aklınıza gelebilecek her yerde görmek mümkün. Sosyal medyada, duvarlarda, mobilyalarda, satın aldığınız ürünlerin etiketlerinde, kıyafetlerde… Aslında 2010’a gelindiğinde pembenin bu kadar öne çıkmasının nedeni, kadının güçlenmesi ve toplumsal arenada daha fazla ön plana çıkmasıyla da açıklanıyor. Dönüp bakıldığında, dünyanın birçok yerinde kadınların, kadınlara özgü konuların daha çok konuşulduğu, toplumsal alanda kadının ve kadın sorunlarının daha görünür olduğu yıllar diyebiliriz.
2020’lere hangi rengin damga vuracağını henüz bilmiyoruz. Belki iklim değişikliğinin etkisiyle sarı, turuncu gibi sıcaklığı, ısınmayı çağrıştıran renklerin daha fazla ön plana çıkabileceği konuşuluyor.
Renkler, sadece bize sunulan seçenekler olmanın çok ötesinde, toplumda ve çevremizde olup bitenlerin uyandırdığı duyguları temsil ediyor. Siz de evinizi dekore ederken, renk seçimi yaparken buna dikkat edebilirsiniz. Belki de evinizdeki eşyalara dönüp baktığınızda, onları aldığınız veya yerleştirdiğiniz dönemde nasıl duygular içinde olduğunuzu düşünerek kendinizi ve yaşadığınız mekanı daha anlamlı kılabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: İç mekan dekorasyonlarıyla ilham veren filmler ve diziler