X

Değişkenliğin içinde sabitliği hatırlatan bambaşka bir perspektif: Dağ metaforu

Herkesin bambaşka deneyimlediği süreçlerden geçiyoruz. Bir kez daha görüyoruz ki hiçbir şeyin doğrusu yanlışı yok, herkese göresi var. Biricikliğimizin, kendimize özgürlüğümüzün kimi alanlarını yeniden keşfettiğimiz, esnediğimiz ve dönüştüğümüz bugünlerde dağ metaforunu hayatıma katmak bana çok iyi geliyor. Çevremde ve biraz da içimde bu kadar değişken varken sabitliği hatırlamamı, başka bir perspektiften hayata bakmamı kolaylaştırıyor. Bugün de seninle paylaşmak istedim, belki benim gibi kalbine dokunur dedim. 

Yoga akışlarına bile çoğunlukla dağ pozuyla başlıyoruz. Gücün ve esnekliğin geldiği temellerden biri sabitlik, ne tatlı bir ikilem değil mi? Önce ayaklarımızla hissediyoruz yeryüzünü, dünyayla ilişkimizi, mesela gerçekten yere basıyor muyum yoksa bir şeylere dalıp havalanmış mıyım sorusuna dikkatimi getirmek bana hep iyi geliyor. Sonra ayaklarımız yeryüzüne kök salmışken bu seferde bedenimizi fark ediyoruz, bir dağ gibi hissetmek nasıl olurdu acaba? Gerçekten hayal etmek ister misin? Rüzgarın, yer çekiminin, güneşin ve ayın sana dokunan titreşimlerini hissetmek nasıl olurdu? 

Bir dağ gibi güçlü, bir dağ gibi görkemli, bir dağ gibi bilge. Ve artık akışa hazırsın.

Yeryüzüne hatta doğaya baktığımızda hep bir denge görüyoruz, hiçbir şeyin doğrusu yanlışı olmadığı gibi iyisi kötüsü de yok. Ancak dengesi var. Maalesef hayatın ritmine bazen öyle kapılıyoruz ki dengeden uzaklaştığımızı fark etmek için biraz zaman gerekiyor. Ben de kendi yaşamımda bir dengede bir dengeden uzakta salındığımı fark ettiğimde bu his oldukça normal olmasına rağmen bana hoş gelmiyordu. O yüzden kendime şefkatle bakabileceğim tabiri caizse “bir check edeceğim” rutinler oluşturmaya başladım. Pek disiplinden haz etmeyen biri olmama rağmen o kadar şifalı geldi ki. Hayatımın manzarasında sanki bir dağ varmış gibi güvenebileceğim bir yer, kendime bakmak istediğimde bana bambaşka perspektifler sunan stabil bir güç gibi. 

Belki telefonlarımız için ekran koruyucu bir görsel, belki penceremizden gördüğümüz bir tepe, ufak meditasyonlar veya sana özgü bir yolla bu metaforun sendeki yansımalarını görmeye davet ediyorum seni. Eğer deneyimlerini benimle paylaşırsan da çok sevinirim. Tek bir dağdan sıra dağlara ilerler yeryüzünden yükselen bağlantılar yaratırız 🙂

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.
İlgili Makale