X

Değişimin ve kabullenişin gücü: Cesaretle atılan adımlar nasıl sonuçlar doğuruyor?

Ne zamandır yaşadığım yeri değiştirmek istiyordum ancak aylardır bir adım atmıyor, “herhalde henüz vakti değil” diyerek geçiştiriyordum… Aslında ev aylardır taşınılacakmış havasında, eşyalar ortalıkta evden çıkmayı bekler gibiyken, ben hem bu durumdan rahatsız olup hem de harekete geçmek için neyi bekliyordum bilmiyorum.

Fazla kilosundan şikayet edip, her Pazartesi diyete başlayacağım deyip bir türlü başlayamamak gibi, adım atmamak ama şikayet edip durmak… Sonunda beklediğim itici güç bir şekilde oldu ve süreç gerçekleşti. Yeni eve doğru çalışmalar başladı. Aslında bu basit taşınma hikayesi bile farkındalık adına ne güzel bir öğreti olabiliyor…

Gücün kaynağı içimizdeyken, onu dışarıda arayarak vakit kaybetmemeliyiz.

İçinde bulunduğun durumla kavgalı olmak, çatışmak yerine durumu kabul etmek, kabullenişten doğan cesaret ve cesaretin getirdiği değişim insanı nasıl da canlı tutuyor.

Çoğunlukla itici bir güç olmadan yerimizden kımıldamayı pek göze almıyoruz. Ancak itici güç dediğimiz şey dışarıdan gelecek herhangi bir şeyi beklemekse, kendisini gerçekleştirme yolunda olan kişi için vakit kaybından başka bir şey olmuyor çoğunlukla… Bu gücün kaynağı içimizdeyken, dışarıdan gelecek herhangi bir motivasyonu beklemeye gerek var mı?

İçindeki bu güç, hayatı, bedenini, etrafını, yaşadığın yeri önce kabullenmeyi sonra da gerekli olduğu şekilde değiştirebilecek cesareti veriyor.

İçinde bulunduğun durumla kavgalı olmak, çatışmak yerine durumu kabul etmek, kabullenişten doğan cesaret ve cesaretin getirdiği değişim insanı nasıl da canlı tutuyor

Fiziksel bedende de durum aynen böyle… Öncelikle sahip olduğun bedeni kabullenmekle başlıyor her şey. Zayıf, kilolu, güçlü ya da güçsüz bir bedene sahip olabilirsin. O kıyafet için boyun uzun ya da kısa kalabilir. Daha iyisi için, değiştirmek istediğin ne ise önce onu sevgi ile kabullenmek gerekiyor. Samimiyetle içten kabullenişin ardından gelen cesaret ve güvenle, ilerleme ve değişim kaçınılmaz oluyor.

Öncelikle sahip olduğun bedeni kabullenmekle başlıyor her şey.

Birlikte çalıştığım kişilerde ve kendimde gözlemlediğim şu ki, herhangi bir hedef, hareket, poz ya da asana çalışmasında, uygulama sürecinde geçtiğin her aşamayı henüz tam olarak yapamadığın için kendinle kavga etmeden, şikayet etmeden, olduğu haliyle kabul ederek çalışmayı ilerletmek, çok daha verimli ve şifalı oluyor… Ve değişimde işte bu aşamadan sonra başlıyor…

Amerikalı psikolog Carl Rogers’ın dediği gibi:

“En ilginç ikilem, ancak kendimi olduğum gibi kabul ettikten sonra değişebilmemdir.”

 

İlginizi çekebilir: Değişimi durduramayız ama ona yön verebiliriz

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Şebnem Sürücü: Spor hayatıma ortaokul döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü’nde voleybol ile başladım. 1998 senesinde Los Angeles Madonna Grimes Fitness And Dance Company bünyesinde düzenlenen eğitim programına katıldım ve dansın ilk tohumları hayatıma orada atılmış oldu. 1999 senesinde Miss Fitness Türkiye 2.'si seçilerek ülkemizi Balkan Şampiyonası’nda temsil etme hakkını kazandım. Yarışmaya hazırlık döneminde beslenme ve egzersiz sistemleri hakkında geniş araştırma yapma şansım oldu ve İstanbul’ da çeşitli spor merkezlerinde egzersiz danışmanı ve stüdyo dersleri eğitmeni olarak görev aldım. Sultans of The Dance ve Night of The Sultans dans tiyatrolarında 4 sene dansçı olarak görev aldım. Profesyonel dans hayatım boyunca Türk ve yabancı çok değerli dansçı ve eğitmenlerden bale, jimnastik, ritm ve oyunculuk dersleri aldım. Dans çalışmalarım sonrasında çeşitli anatomi ve kinesiyoloji eğitimlerine katıldım. Postür, postür bozuklukları ve düzeltilmesine yönelik beden zihin bağlantısını güçlendiren çalışmalara yöneldim. Yoga Terapi ve Pilates eğitimleri ile beraber hamilelik döneminde pilates, osteoporoz ve skolyoz için pilates konularında çeşitli çalışmalara katıldım. Pilates ve Yoga eğitmeni olarak beden zihin bağlantısı ile bedenin hareket sınırlarını geliştirmek ve bu süreçte fiziksel beden ile ortaya çıkan farkındalığın, ruhsal ve duygusal duruma yansıması, çevre ile ilişkilere yeni bir bakış kazandırması her zaman heyecan duyduğum bir konu oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Ve Tasarım Bölümü mezunuyum ve aynı heyecan ile görsel sanatlar ve seramik konularında da çalışmalarıma devam ediyorum. surucusebnem@gmail.com
İlgili Makale