Bir şeylerden sıkılıyorsanız ve tam olarak bunun adını koyamıyorsanız ya da sıkılacak kadar farkında bile olmadan biraz uyuşmuş vaziyette bir şeylere devam ediyorsanız, bunun sebebi hayatınızda hiçbir değişiklik yapmadan ilerlemeniz olabilir. Buna “alışma” diyoruz.
Alışma (habituation), psikoloji literatüründe, bir uyarıcıya sürekli maruz kalma sonucunda, ona verilen tepkinin zayıflaması ya da etkililiğinin azalması olarak tanımlanıyor. Bunu en basit örnekle, bir ortamda aldığımız bir kokuya karşı bir süre sonra kayıtsızlık geliştirerek, o kokuyu artık almamaya başlamamızı verebiliriz. Temelde, bu beynimizin kendini gereksiz uyaranlarla meşgul etmeyip daha önemli şeylere tepki verebilmek için yaptığı bir şey aslında. Yani beynimiz, değişmeyen, sabit kalan şeylere bir süre sonra tepki vermeyi bırakıyor. Sonrasında uyaranda ufak bir değişiklik bile olsa, yeniden ona tepki vermeye başlıyoruz.
Bir nevi kendimizi oto pilota aldığımız yerlerde artık olan bitenle pek de ilgilenmediğimizden algımızın da artık buralarda zayıfladığını anlatıyor bu durum. Ve böyle olduğunda, artık “alıştığımız” için hayatımızda sahip olduğumuz iyi ve güzel şeylerden de almamız gereken hazzı ve keyfi alamıyoruz. Bu durum, olumsuz şeyler için de geçerli. Bir yerde yaşadığımız bir soruna, yolunda gitmeyen bir ilişkiye ya da etrafta olan biten birçok kötü, tatsız duruma da kayıtsızlık geliştiriyoruz bir süre sonra. Tüm bunların farkına varabilmek için, bir şeyleri değiştirmemiz lazım. Yani aslında “yenilenmek için bir şeyleri değiştirin” derler ya, henüz neyi değiştirmemiz gerektiğini fark etmek için bile önce bir şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Böylece nöronlarımız yeniden harekete geçebiliyorlar.
Mesela, bir ilişkideyseniz, bu kişiyle yaptığınız rutinlere bir süre ara vermeniz, bu ara boyunca ilişkinin gerçekten size iyi gelip gelmediğini fark etmenizi mümkün kılacaktır. Bu farkındalık sonrasında gerçekten bir şeylerin değişip değişmemesi gerektiğine karar verebilirsiniz. Bu sadece romantik bir ilişki için de geçerli değil tabii, diğer tüm ilişkilerinizde de farkındalık geliştirmenize yarayabilir.
Sonra, sürekli aynı şekilde yaptığınız için artık size olan faydasını fark bile edemediğiniz şeyler de olabilir hayatınızda. Örneğin, yıllardır sürekli aynı gün aynı saatte aynı yerden kahvenizi alıp güne başlıyor olabilirsiniz ve bu küçük alışkanlığınız aslında sabahları size iyi geliyor olabilir. Ancak bunu o kadar alışmış bir halde yapıyorsunuzdur ki, artık size iyi geldiğinin farkında bile değilsinizdir. Belki birkaç gün bu kahvelere ara verirseniz, size olan faydasını yeniden fark edebilirsiniz. Bu küçük örneği, büyüterek çoğaltın, kendi hayatınıza uyarlayın.
Küçük ya da büyük olsun, hayatınızda bir değişim yapabilmek için bile önce değişim gerekiyor. En ufak bir değişim bile hayatlarımızda önemli şeyleri fark etmemizi sağlayabilir, belki adını koyamadığımız bir sorunu görebilir ya da artık olageldiği için faydasını unuttuğumuz şeylerle ilgili yeniden heyecan duyabiliriz.
İlginizi çekebilir: Gelişmek, parlamak, köklenmek için: Katman katman aidiyet