X

Değişim için köprü kurmaya ne dersin?

“Köprü kurmak ikna etmek ile değil, anlamakla başlar.”

Bu cümlenin bize bahşetmiş olduğu anlam çok önemli. Tıpkı bir ağaca tırmanmaya benzetiyorum ben olumlu değişimi. Köklerimiz merkezde ve güçlü olmalı. İlk önce ağaca tırmanırken tırnaklarımızı ya da bir merdiveni kullanmak, alınan desteğe; ağaçtaki ürkütücü böcekler ya da tehlikeli görünen hayvanlar, karşılaştığımız zorluklara ve engellere dönüşüyor; en nihayetinde ulaştığımız dallar ve yapraklar ise sürekli kendi zamanında değişiyor.

Ağaca tırmanan “ben” de sürekli değişim içerisinde, meyveleri keşfettiği vakit paylaşmak için onları ya sepetine alıyor ya da aşağıya doğru BİZ bilinciyle o meyveleri başkalarıyla cömertçe paylaşma yoluna gidiyor.

İşte değişimin köprü özelliği de burada devreye giriyor. Bir ağacın kök ve dalı, ekosistemindeki her canlı, yani sistemin anlaşılması gerekiyor.

Dolayısıyla bir ikna ediş, zorlayıştan ziyade saf bir merak ediş, anlayış gerekiyor.

“Başkasının yükünü sırtlayanın iyi şeylere gücü kalmaz. Kendi yükü, suçu ve alınyazısını taşıdığındaysa bu onu güçlü bir şekilde taşır.” -Bert Hellinger’

Gerçekliğe şahit olmak ve onu olduğu gibi kalbimize indirmek. Belki de içsel çalışmaların bizim için Kuzey Yıldızı olarak görünen, ulaşmak istediğimiz nokta da bu sanırım. Ruhun suretine üflenmiş, zaten saklı olan o gerçeği kabukları soyarak bulmak.

Bulunan şeyin zaten içeride olması ve sistemin de bulunan şeyi göstermesi, beni hem yer aldığım çalışmalarda hem de kolaylaştırdığım çalışmalarda büyüleyen şey.

Gerçeğin kendisiyle bağ kurmak ve ona köprü olmak demek için ihtiyacımız olan en temel kaynak ‘cesaret’tir. Cesaret ki bizi korku ve koşullanmalarının ötesindeki olasılıklara götürecek bir kayık.

Bir köprünün nasıl ki inşa süreci var ise bizim de öz inşa sürecimiz var insan olarak. Ben’den biz’e, biz’den ben’e, yaşadığımız çağda topluluk ve sistem bilinciyle hareket etmek, birbirimize hem destek hem de ayna olmayı gerektiriyor.

Bu sayede karşılıklı öğrenme, farklılıklara saygı ve kapsayıcılık gelişiyor. O halde diyebiliriz ki içsel olarak bizim sistemde yer aldığımız konumu kabulle başlayan bu köprünün bir tarafı gerçeği keşfedip kalbe indirmekle, oradan hareket etmekle köprünün diğer tarafına geçiyor.

O yılların yükünün kalkması, suçluluk, utanç ve öfkenin altında karşılanmayan ihtiyaçların yasını tutuş, herkesin kendi yolunu yürüdüğünün kabulü, tüm bunlar köprüde yürürken karşılaşılanlar…

Esas karşılaştığımız ise kendi şartlanmalarımız. Toplumsal kodlarımızı bunların dışında yaşamak cesaret istiyor. Bedelleri ödemeyi, bırakmayı, yüzleşmeyi, kaçmamayı, yeniye alan açmayı gerektiriyor…

İnsanın köprü olması, geçmişten geleceği toplumsal ve bireysel düzlemde kendini gerçekleştirmesi için bu noktaları birleştirip sistemi yani büyük resmi görmesi gerekiyor…

Gerekenler ortada. Gerekmeyenler ise dışarıdan sürekli dayatılanlar bize. Peki sen kendi gerçeğine ulaşmaya hazır mısın?

2-3 Kasım tarihlerinde Erdek Kiraz Hotel’de “İçsel Büyüme Yolculuğu” adını verdiğimiz bir kamp etkinliğimiz olacak.

Bu kamp, sistemik konstelasyon yöntemine odaklanarak (aile, ilişki, kurumsal) üzerinden destek bulmanızı sağlayacak. Dayanışma ve kriz dönemlerinde dayanıklılık süreçlerine başvurulan bu kamp bizi etkileyen sorunlara bakış açımızı dönüştürmeyi amaçlıyor.  Sistemleri oluşturan insan ilişkilerine ve iletişim durumuna, kuşaklar arası veya mevcut bağların kalitesine odaklı çalışmalar yapılacaktır.

Ayrıca, somatik merkezlenme çalışmalarıyla ihtiyaç duyduğumuz yönlere dönüşmek üzerine sürdürülebilir pratikler kazanacağız.

Kayıt için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz:

https://docs.google.com/forms/d/1BcozI-bIHTY_YIRhzfbPPdVMNmt6e8vjpPyuEThDjJI/

İlginizi çekebilir: Bütün ve kendisi olabilen insan

Işıl Çetinkaya: Anka Koçluk Okulundan temel koçluk eğitimlerini tamamladıktan sonra Amerika University of Northwest "Yönetici Koçluğu ve Mentörlük" yüksek lisans programı "Transaksiyonel Analiz", "Gestalt Psikoloji", "Bilişsel ve Pozitif Psikoloji", "Sistemik Takım Koçluğu", "Fasilitasyon" alanlarında eğitim görmektedir. Ayrıca Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung koçluk ekolüne bağlı Jungian Coaching School’dan eğitimler almıştır. Yalnızca Hedeflerinize ulaşmak değil, gerçek öz benliğiniz ile temas kurup yaşamınızda kalıcı ve sürdürülebilir değişiklikler yapmalarına yardımcı olan Jung Teorisi, Doğu Maneviyatı ve Sosyal Sinirbilime dayalı bir koçluk modelini uyguluyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale