X

De-influencing nedir: Tüketim çılgınlığının içerisinde bilinçli tüketici olmak

‘Influencer’lar artık hepimiz için tanıdık bir kavram. Hepimiz sosyal medya aracılığı ile ‘influence’ ediliyoruz; yani bir şeyleri satın almak, uygulamak, takip etmek konusunda fenomenlerden, ünlü isimlerden, ‘influencer’lardan etkileniyoruz. Peki benzer bir şekilde ‘de-influence’ edilebilir miyiz? Yani bir şeyi yapmamak, satın almamak, kullanmamak konusunda da birilerinden etkilenebilir miyiz? Evet… Bir mekana gitmemek, bir menüyü denememek, bir markayı satın almamak, bir ürünü kullanmamak, kısacası yap-ma-mak için influence edilebiliriz. Sosyal medyanın en son akımlarından biri; ‘de-influencing’. İçinde bulunduğumuz tüketim çılgınlığını göz önünde bulundurduğumuzda bu kavram daha da önemli bir hal alıyor. Gelin, ‘de-influencing’ nedir yakından bakalım:

‘De-influencing’ nedir, nasıl fayda sağlayabilir?

En son ne zaman bir influencer’dan etkilenip bir ürün satın aldığınızı ya da bir mekana gittiğinizi düşünün… Muhtemelen üzerinden çok uzun bir süre geçmemiştir. Ya da bu etkilenişinizin ne kadar sık olduğunu bir hatırlayın… Sosyal medya kullanımı bu denli hızlı arttıkça, alışveriş alışkanlıklarımız da son yıllarda büyük ölçüde değişti. Sosyal medya hesaplarımızdan takip ettiğimiz, çok fazla takipçisi olan kişilerin kararlarımızı nasıl etkilediğini görmek artık çok kolay. Öyle ki, bu konuda yapılan pek çok araştırma da var. Sprout Social’ın raporu, TikTok kullanıcılarının %55’inin sosyal medyada önerilen bir markayı gördükten sonra onu satın aldığını gösteriyor. Yani, insanların yarısından fazlası sosyal medya sayesinde ‘influence’ ediliyor ve bir şeyler satın alıyor.

Ancak, dönem değişiyor… Artık sadece ‘influencer’lar yok, bir de ‘de-influencer’lar var. Yani bir şeyi satın almamak üzerine paylaşım yapan kimseler. Ve onların bu yaptıklarından doğan ‘de-influencing’ kavramı. Aslında adından da anlaşılacağı üzere, de-influencing, etkilemeyi azaltma ile ilgili. Yani, sosyal medya kullanıcılarının, takipçilerine neleri satın almamalarını, hangi markalardan uzak durmaları gerektiğini söyledikleri bir akım. Bu konuda, influencerlar, gerçekçi ve sert eleştirilerde bulunabiliyor ya da abartılmaya değmeyen ürünleri paylaşabiliyorlar. Amaç ise, insanları bilinçli tüketime teşvik etme. Yani, gereksiz ve bilinçsizce yapılan satın almaları azaltmak ve aşırı tüketimi mümkün olduğunca sınırlamak.

Peki, ‘de-influence’ edilmemiz, yani bir şeyleri satın almama konusunda teşvik edilmemiz, yaşamlarımıza nasıl katkı sağlayabilir? Bir düşünelim… Hiç hesapta olmayan bir harcama yaptığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Tam aylık gelir-gider dengesini kurmuşken, ayın başında ihtiyaçlarınızı karşılayıp, hatta birikim için de bir bütçe ayırmışken, bir sonraki ayı daha rahat bir şekilde geçirecekken, ayın son günlerinde sosyal medyada gördüğünüz ve o ‘çok’ övülen, herkesin konuştuğu ürünü satın aldığınız zaman, harcama dengeniz bozulduğunda ne olur? Muhtemelen ilk başta o herkesin dilindeki ürünü aldığınız için heyecan duyarsınız, ancak kısa bir süre sonra -hele ki anlatıldığı kadar iyi çıkmadığını fark ettiğinizde- ‘keşke almasaydım’ demeye başlarsınız. Ya da en azından tüh ya almasam da olurmuş diye hayıflanırsınız. Bir sonraki ay için yaptığınız bütçe planının bozulmuş olması da ekstradan canınızı sıkar… Kısacası, plansız harcamalar, kaygı ve olumsuz düşüncelere neden olabileceği için zihin sağlığınızı tehdit edebilir. Bu durum çok aşırı harcamaları içeriyor ve sık sık tekrarlanıyorsa, durum daha kötü bir hal de alabilir. Sosyal medyada herkes tarafından övülüyor diye aldığınız ama ihtiyacınız olmayan ya da size iyi gelmeyen şeylerin, evinizde gereksiz yer kaplayan kalabalıklara dönüşmesi de an meselesi.

Biraz daha geniş açıdan ele alacak olursak; bu tür gereksiz satın alımlar, yalnızca bireysel anlamda sizi etkilemekle kalmayacak çevreye de ciddi zarar verecek. Bir ürünün kutulanıp, poşetlenip, size kargolanması, onun size ulaşana kadar geçirdiği zaman, paketi açtıktan sonra oluşan atıklar… Kısacası, neden olduğu karbon ayak izi ve çöpte biten yolculuğu, ‘influence’ edilerek satın aldığınız o ürünün çevreye olan kümülatif zararını anlatıyor… Peki, tüm bunlara değer mi?

Gerçekten ihtiyacınız yoksa, sırf birileri onun hakkında çok konuşuyor diye, o ürünü alıp çevreye, bütçenize ve zihin sağlığınıza zarar vermeye değer mi? İşte tam da bu sebeple ‘de-influence’ oldukça önemli bir akım. Herkesin öve öve bitiremediği bir ürünü, bir markayı, bir eşyayı, birisi daha gerçekçi bir şekilde ele alsa ve ‘bu kadar para harcanmaya değmeyecek’ bir şey olduğunu söylese, ondan etkilenmez miyiz? En azından bir durup düşünmeye, ürünü biraz daha araştırmaya karar veririz, öyle değil mi? Ya da her popüler ürün için bu yaklaşımı benimsediğimizde, alacağımız 3 ürün varsa, belki birinden vazgeçebiliriz -ki bu da iyi bir başlangıç olur.- Dolayısıyla ‘de-influeincing’in önemini yadsımamalıyız.

‘De-influencing’ ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler

De-influeincingin önemini görmezden gelmemeliyiz, ancak bazı hususlarda da dikkatli davranmamız gerektiğini unutmamalıyız. Şöyle ki, yapılan de-influencing’in, aslında rakip marka için bir influence etme stratejisi olup olmadığını iyi analiz etmemeliyiz. Yani, takip ettiğiniz sosyal medya kullanıcısı, ‘bunu almayın’ derken bir yandan da ‘şunu alın’ diyor mu demiyor mu, buna bakın. Ya da bu konuda ne kadar güvenilir, gerçekten doğruları mı paylaşıyor yoksa rakip markalar ile mi bir iş-birliği içinde? Ne yazık ki bazı çok takipçili fenomenler, başta güvenilir görünmek için ‘de-influencing’ yaparken, sonrasında yine ‘influence’ etmek için çalışıyor olabilir.

Bunlar kimseye güvenmeyin, kimsenin dediği ürünü satın almayın demek değil elbette ki, ancak biraz daha bilinçli hareket etmeniz ve gerçekten bir şeyi satın almadan önce iyice araştırıp, duyduklarınızı, gördüklerinizi analiz etmeniz için bir çağrı. Dolayısıyla özellikle popüler ürünlerin tüketim çılgınlığına dahil olmadan önce, gerçekten ihtiyacınız var mı, size uygun mu, hangi kullanıcılar bu ürün hakkında neler diyor, parasına değer mi, daha iyi bir alternatifi var mı vb. sorular üzerine düşünebilirsiniz. Önemli olan, bilinçli bir tüketici olabilmeyi başarabilmek ve bu tüketim çılgınlığında satın alma alışkanlıklarımızı iyileştirebilmek.

Sosyal medyanın etkisinde bilinçli tüketici olmak

Sosyal medyada zaman geçirirken kendinizi sonsuz bir satın alma girdabına sokmamak için bazı konuları göz önünde bulundurabilir, daha bilinçli bir tüketici olarak bütçenizi ve doğayı koruyabilirsiniz:

1. Trendlerin farkında olun

Eğer, takip ettiğiniz tüm influencerlar, hatta takip etmedikleriniz bile, kısacası tüm sosyal medya alemi belli başlı ürünleri tanıtıyor, sürekli onlar hakkında konuşuyor ve onları övüyorsa, bunlar muhtemelen bir iş birliğinin sonucu ve sosyal medya pazarlamasıdır. Dolayısıyla, o ürünü almadan önce bir kez daha düşünmenizde fayda var. Birkaç gün sonra reklamlar sona erdiğinde kimse o ürünü konuşmuyor olabilir ve siz o akıma kapılmayıp almadığınız için sonradan memnun olabilirsiniz. Bu nedenle trendlerin farkında olmanızda fayda var.

2. Satın almadan önce duraklayın

Sosyal medyada bir ürünü gördünüz ve almak istiyorsunuz. Örneğin, rahatlatıcı uyku spreyi, ihtiyacınız da var, çünkü rahat uykuya almayı arzu ediyorsunuz. Ürünü sepete eklemeden önce bir durup düşünün; onun yerine ne yapabilirsiniz? Sizi rahat bir uykuya hazırlayacak, para vererek satın almanıza gerek olmayan bir şeyler yok mu? Mesela günlük yazmak, yoga hareketleri ile bedeninizi rahatlatmak ya da meditasyon yaparak zihninizi olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmak… Önce bunları denemek isteyebilirsiniz. Benzer bir yaklaşımı farklı ürünler için de deneyebilirsiniz. Sosyal medyanın bir anlık etkisine kapılıp ürünü satın almadan önce duraklamayı alışkanlık haline getirirseniz hem bütçenizi hem de doğayı koruyabilirsiniz.

3. ‘Satın almadıklarım’ listesi yapın

Hani hep yapılacaklar listesi ya da alışveriş listesi gibi listeler yapıyoruz ya, gelin bu kez de ‘satın almadıklarım’ listesi yapmayı deneyin. Sosyal medyada etkisi altında kaldığınız ama gerçekten ihtiyacınız olup olmadığına, size uygun olup olmadığına karar veremediğiniz ve sonuç olarak o an satın almadığınız ürünlerin bir listesini tutun. Bir hafta ya da bir ay sonra listeyi gözden geçirin, sosyal medya akımları geçmiş olsa da eğer içinde hala almayı düşündükleriniz varsa, gerçekten size hitap eden bir ürün olabilir. Hiçbirini almayı artık istemiyorsanız da cebinizde kalan parayı hesaplayabilir ve ne kadar para biriktirebildiğinizi görerek motive olabilirsiniz.

4. ‘De-influencerlar’ı keşfedin

Şüphesiz ki influencerları bulmak çok kolay, sosyal medya hesaplarınızda kolayca önünüze takipçisi olan fenomenler çıkabilir, ancak ‘de-influencerlar’ için yani sizi bir şeyi satın almaya değil de almamaya teşvik eden hesapları bulmak için biraz çaba harcamanız gerekebilir. Farklı hesapları inceleyebilir, #deinfluence ya da #deinfluencing etiketlerini takip edebilir, çevre dostu alışkanlıkları benimseyen ve yaygınlaştırmaya çalışan kişilerin paylaşımlarına göz atabilirsiniz. Bu sayede sosyal medya hesaplarınızda zaman geçirirken daha bilinçli tüketim yapmak için ihtiyacınız olan ilhamı keşfedebilirsiniz.

5. İhtiyaçlarınızı ve satın almayı düşündüğünüz ürünün detaylarını değerlendirin

Gördüğünüz bir ürünü satın almadan önce gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Size, yaşam tarzınıza, alışkanlıklarınıza, bütçenize uyuyor mu, daha uygun fiyatlı ve daha çevre dostu bir alternatifi var mı, sırf indirimde ya da herkeste var diye mi almak istiyorsunuz yoksa gerçekten uzun süre kullanacağınız, ihtiyacınıza karşılık gelen bir ürün mü, tüm bu soruları düşünün. Ürünün içindekilere, üretildiği malzemeye, örneğin bir tekstil ürünü ise hem cildinize hem de doğaya dost olup olmadığına göz atın, etiket okumayı, içindekiler kısmını incelemeyi alışkanlık haline getirin.

6. “Black friday” ve “Kasım” ayında güçlü kalın

Malumunuz 11.11 gelmek üzere… Kasım ayı, ülkemizde ve dünyanın pek çok yerinde alışveriş zamanı olarak biliniyor. Hatta, ‘alışveriş çılgınlığı’ zamanı demek daha doğru olabilir. Aslında ilk olarak yıllar önce Amerika’da, Şükran Günü’nden (Thanksgiving) sonraki Cuma gününde mağazaların indirim yapması ile başlamış ‘Black Friday’, Türkçesi ile ‘Kara Cuma’ geleneksel Noel alışverişinin de başlangıç sezonunun açıldığını göstermek için bir gelenek haline gelmiş. ABD’de birçok mağaza uygun fiyatlarla, büyük indirimlerle ellerindeki ürünleri satmak için adeta yarışa girmiş. Ancak yıllar içerisinde diğer ülkelerde Black Friday uygulamasına başlamış ve bu gelenek yalnızca Amerika’nın dışına da taşmış. Ülkemizde de son yıllarda oldukça popüler bir dönem haline gelen Kara Cuma, sadece bir günle sınırlı kalmayıp Kasım ayını komple ele geçirdi. Bu nedenledir ki Kasım ayı, başta sosyal medya mecralarından başlamak üzere tüm platformlarda ve fiziki yerlerde de (AVM’ler, dükkanlar, mağazalar, marketler vb.) indirimlerle geçiyor. Bu indirimlerin bir kısmı, ‘gerçek’ indirimler olsa da bir kısmı ‘sahte’ indirimleri -yani önce fiyatların artırılıp, sonra artan fiyatların düşürülmesini- içerebiliyor. Ancak, indirimlerin gerçek ya da sahte olması pek fark etmiyor, çünkü bu alışveriş ayı herkesi bir şekilde etkisi altına alabiliyor ve çoğu insan aslında ihtiyacı olmayan şeyleri bu ayda satın alabiliyor.

Etrafınızda sürekli indirim tabelalarını görmeniz, her mecrada karşınıza indirim haberlerinin çıkması, sizi de farkında olmadan ihtiyacınız olmayan ürünleri satın almaya yönlendirebilir. Dolayısıyla, bu sürecin farkında olmanız ve hem Kara Cuma’nın hem de Kasım ayı boyunca süren indirimlerin, gerçekten ihtiyacınız olan ürünlerde olup olmadığını analiz etmelisiniz. Sırf indirimde diye, reklamı yapılıyor diye, başkalarında var diye ya da çok popüler diye yeni ürünler satın almayın. Böylesi gereksiz harcamaların, bütçenize, çevreye, zihin sağlığınıza vereceği zararı düşünün. İhtiyaçlarınızı, bütçenizi ve doğanın iyiliğini düşünerek satın alma alışkanlıklarınızı iyileştirebilirsiniz.

Sonuç olarak, bütçenizi önceliklendirerek, daha çevreci ve doğa dostu yaklaşımlar için daha az tüketmeyi, satın almayı benimseyerek, sosyal medya karşınıza çıkan güzellemeleri, süzgecinizden geçirerek ve bir ürünü almadan önce yeterince araştırma yaparak sosyal medyanın tüketim çılgınlığında bilinçli bir tüketici olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Doğaya dost alışkanlıklar kazanmanıza engel olabilen sürdürülebilirlik mitleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale