X

Daima umut vardır: Yüzüklerin Efendisi ve Jung’un arketipleri

“Gün gelir insanlar cesaretini yitirebilir. Dostlarına sırt çevirebilir ve tüm kardeşlik bağlarını koparabilir. Ama bugün o gün değil. Daima umut vardır.”
J. R. R. Tolkien

Bundan tam yirmi yıl önce, yine karlı bir İstanbul kışında, Peter Jackson’ın Yüzüklerin Efendisi serisi vizyona girmişti. Kadıköy’deki tüm kitap tezgahlarında üzerinde yaşlı bir büyücünün resmi olan Tolkien’ın “Yüzük Kardeşliği” kitabı vardı. O zamanlar adı ÖSS olan üniversiteye giriş sınavına hazırlanıyordum ve tabii ki kitabı okudum. Sonrasında Peter Jackson’ın başarıyla yönettiği filmi de izleyerek, Tolkien’ın Orta Dünyasıyla tanıştım. O günden beri “Yüzüklerin Efendisi” hikayesi hayatımın önemli bir parçası oldu. İşte bu nedenle bu yazım için “tam yirmi yıldır yazılmayı bekliyordu” diyebilirim.

Tolkien’ın Yüzüklerin Efendisi üçlemesi, tarihin en çok okunan kitaplarından ve bu hikaye “Kahramanın Yolculuğu” unsurlarının ustaca işlendiği bir kurguya sahip. Kahramanın Yolculuğu ise, edebiyatı ve sanatın pek çok biçimini etkileyen Analitik Psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung’un arketip ve kolektif bilinçdışı kavramlarından yola çıkarak Joseph Campbell’ın karakterlerin geçirdiği dönüşüm süreçlerinin ve yapılarının çözümlemesini yaptığı “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adlı çalışmasına dayanıyor.

Campbell yaptığı çalışmalarda, birbiri ile benzeş bir kahraman algısının ve olay örgüsünün farklı kültürlere ait efsane, destan ve anlatılarda yer aldığını ortaya koyuyor. Arketip ise, Jung’un sözleriyle, “İnsanlığın gelmiş geçmiş tüm atalarının psişik işlevlerinin çökeltisidir; genel anlamda organik yaşamın milyonlarca kez yinelenmiş ve biçimler şeklinde yoğunlaştırılmış deneyimlerinin birikimidir. İlkel zamanlardan bu yana dünya üzerinde yaşanmış tüm deneyimler bu arketiplerde temsil edilir.” İşte insanlığın kolektif bilinçdışında ortak olarak bulunan bu arketipleri ve kahramanın yolculuğunun tüm unsurlarını Tolkien’ın Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde rahatlıkla görebiliriz.

Jung, bütün insanlığın metafizik bir düzeyde bağlantılı olduğunu, bu metafizik ilişkinin din, inanç, tinsellikten daha büyük bir güç, inanış yönündeki evrensel gereksinimlerinin ardındaki psikolojik güç olduğunu söyler. Bütün insanlar arasındaki bu metafizik bağlantıyı kolektif bilinç dışı olarak tanımlar. İşte Jung’un “Başlangıçtan beri var olan ilksel imgeler”, “kolektif bilincin hakimleri” olarak tanımladığı arketipler, insanların ortak bilinç dışında yatan ve bize çok derinden seslenen psişik davranış formlarıdır. Jung’un 1968’de yayınladığı “The Archetypes and the Collective Unconscious” kitabında bahsedilen en temel arketipler ise; kahraman, yardımcı kahraman, büyük ana, gölge, gölge benlik ve yaşlı bilgedir. Yüzüklerin Efendisi hikayesinde bu arketiplere bakacak olursak, kahraman arketipini Frodo’nun, gölge (veya düşman) arketipini Sauron’un, yardımcı kahramanı Sam’in, büyük ana arketipini Galadriel’in ve yaşlı bilge arketipini Gandalf’ın temsil ettiğini görebiliriz.

Kahramanın Yolculuğu aslında çoğu hikayede işlenen ortak bir şema: Bu yolculukta kahraman canavarlar ve tehlike ile karşılaşır, hayatta kalır ve daha “bilge” bir insan olur. Joseph Campbell’ın “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” monomitleri, karakterlerin geçirdiği dönüşüm süreçleri ve yapılarının çözümlemesi adına oldukça açıklayıcı. Jung’un “Bilinçdışı Psikolojisi” adlı eseri Campbell’ın mit ve arketip kavramı üzerine hareket etmesi için gerekli akademik zemini hazırlamış, ilk basım yılı 1949 olan “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” kitabında Campbell Kahramanın Yolculuğu şemasını anlatmıştır. Buna göre “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesinin analizi ise şöyle…

Sıradan Dünya. Frodo, akrabası Bilbo ile beraber Shire’in güvenli ve huzurlu topraklarında sıradan bir hayata sürdürmektedir.
Maceraya Çağrı. Yüzüğün Bilbo’da olduğunu öğrenen Gandalf, göreve atılması adına Frodo ile konuşur.
Çağrının Reddi. Frodo, maceraya atılmak adına gönülsüzdür. Galdalf, kendisine yardımcı olması adına Sam’i görevlendirir. Frodo ve Sam’i, müttefik kolu oluşturan Yüzük Kardeşliği üyeleri ile tanıştırır.
İlk Eşiğin Aşılması. Frodo ve Sam’e eşlik eden Yüzük Kardeşliği, Hüküm Dağı’na doğru yola çıkar.
Sınavlar, Müttefikler, Düşmanlar. Frodo ve Sam, yolculukları boyunca Arwen, Elrond, Galadriel gibi müttefikler edinir. Bunun yanı sıra Balrog ile karşılaşmalarında Galdalf’ı kaybederler (Galdalf daha sonra “Beyaz Gandalf” olarak Yüzük Kardeşliği üyelerinin karşısına çıkar). Yüzüğü korumak adına, Sauron’un emirlerini uygulayan Nazgul gibi düşmanlardan kurtulmaya çalışırlar. Sahip olduğu iki kimlik üzerinden iyi/kötü çatışması yaşayan Smeagol/Gollum, hem müttefik hem düşman olarak Frodo ve Sam’in yanında seyahat eder, Mordor’a kadar onlara rehberlik eder. Frodo ve Sam’in yolculuğuna paralel olarak, ikinci film itibariyle yolları ayrılan Yüzük Kardeşliği üyeleri, sınavlardan geçer (örn. Pippin, kendisine öğütlemesine karşın büyülü bir obje olan Palantir’e bakar ve Gandalf tarafından, bir savunma hattı olan Minas Tirith’e gönderilerek cezalandırılır), yeni müttefiklerle tanışır (örn. Eowyn, Theoden) ve yeni düşmanlar edinir (Örn. Grima Wormtongue).
Yaklaşma ve Hazırlık. Frodo Mordor yakınlarında yüzüğün sebep olduğu olumsuz duygular ve Gollum’un kumpasının etkisiyle Sam’i kovar. Sam, Frodo’nun Gollum tarafından manipüle edildiğini anladığında yardım etmek için geri döner ve Frodo’yu orkların elinden kurtarır. Beraber yüzüğü yok etmek için Hüküm Dağı’na yönelirler. Bu esnada Yüzük Kardeşliği, cephelerde Saruman’ın ordularına karşı mücadele etmektedir.
Mağaranın En Derin Noktası. Frodo, Hüküm Dağı’na vardıklarında iradesini kaybederek yüzüğü atmaktan vazgeçer. Gollum ile boğuşmaları esnasında Gollum, Frodo’nun parmağını kopararak yüzüğü alır ama yüzükle beraber kızgın lavlara düşerek ölür. Bu esnada Aragorn önderliğindeki Yüzük Kardeşliği ve orduları, Mordor’a taaruza geçer.
Nihai Ödüllendiriliş. Yüzük, Gollum’la beraber yok olur. Sauron yenilgiye uğrar.
Dönüş Noktası. Frodo ve Sam, Gandalf ve kartallar tarafından kurtarılır.
Kahramanın Dönüşümü. Frodo, yüzük artık kendisinde olmadığından yüzüğün etkisinden kurtulur. Artık Shire’de yaşayan sıradan bir Hobbit değildir.
Sıradan Dünyaya Dönüş Ya Da Yeni Düzene Kavuşma. Frodo ve Sam, Yüzük Kardeşliği ekibi ile yeniden karşılaşır. Barış sağlanır. Hobbitler, katkılarından dolayı Arwen tarafından onurlandırılır. Aragorn Arwen ile evlenip Minas Tirith’te taç giyer. Eskisi gibi olmayan Frodo, elflerle Ölümsüz Diyarlar’da yaşamak için Galadriel ve Celeborn ile birlikte Orta Dünya’dan ayrılır (Çakır, 2020).

Jung’un bahsettiği arketipler, sadece masallarda değil, her insanın bilinç dışında doğuştan mevcut olan ve hayat yolculuğunda deneyimleyeceği bazı dönüm noktalarına ışık tutan kavramlar aslında. Bu açıdan baktığımızda hepimiz kendi hayatlarımızın kahramanıyız. Ve gölgemizle karşılaşmadıkça hikayemizi tamamlamamız mümkün görünmüyor. Jung hayattaki tüm sorunların gölgemizle bütünleşememekten kaynaklandığını söylüyor. Çünkü gölgeye bakmak cesaret gerektiriyor. Ancak gölge ne kadar korkutucu ve ümitsizlik verici gibi görünürse görünsün, Yüzüklerin Efendisi’nde de olduğu gibi, daima umut vardır.

Gölge anlaşılması güç bir kavrammış gibi gelebilir. Ama gölge yaşanmadığı takdirde oldukça “maddesel” ve “açık” bir şekilde kendini gösterir. Gözlerimiz “dışarıya” bakmak üzere çalıştığı için, kişi kendi gölgesini görmekte zorlanabilir. Ancak Analitik Psikoloji yönelimli bir psikoterapistle gölge yanlarınıza bakmanız mümkün. Bu konuda detaylı bilgi ve online danışmanlık almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Yazımı yine Yüzüklerin Efendisi filminden bir şarkıyla bitirmek istiyorum:

Enya – May It Be

Kaynaklar:

Çakır, E.Y. (2020). Fantastik Filmlerde Figür ve Olay Örgüsü Bağlamında Stereotipler: Yüzüklerin Efendisi Analizi. Dördüncü Kuvvet. 3 (1). 77-99.
Nalbantoğlu, F. (2017). J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi Romanında Fantastik Karakterlerin Yaratımında Kullanılan Görsel Çağrışım Kodlarının Sahne ve Gösteri Sanatları Bağlamında İncelenmesi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Sahne Sanatları Anasanat Dalı.

İlginizi çekebilir: Gölgesini kabul etmeyen kendini sevemez: Jung, kahramanın yolculuğu ve gölge arketipi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale