Sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok yazı var ki aklımda, hangisini yazsam kararını vermek tüm yazma yolculuğunun en zor kısmı inanın.
Aklıma gelen onlarca yazı arasından bugün için seçimim, evinizi sıcak ve ferah bir yuvaya dönüştürmek için birkaç fikir olacak. Elbette bunlarla ilgili türlü türlü yazılar paylaşıldı biliyorum. Ancak benim bu yazımda aralarında İngiltere, Kıbrıs ve Türkiye’de villadan daireye farklı tip evler bulunan, tüm hayatım boyunca yaşadığım evlerden, deneyimlerimden edindiğim gözlemlerim yer alıyor.
Dilerim bu fikirlerim en sıcak ve en huzurlu yuvaya ulaşmanızı sağlar.
Yerleri parke ile döşeyin.
Parkenin pahalı bir malzeme olduğunu düşünüyorsunuz, öyle değil mi? Ne yazık ki öyle. Ancak evinizin yerlerini masraftan kaçınmak adına mermer veya seramik ile döşediğiniz takdirde, kış aylarında ayacıklarınızın “biraz” üşüyecek olmasını da göze almanız gerekmektedir.
Siz her ne kadar sıcak bir evde yaşadığınızı düşünün, yerleri ısınmayan bir evi tam anlamıyla ısıtmanız mümkün olmayacaktır. Elbette bir apartman dairesi için bu konuda ara katlar daha avantajlı. Fakat giriş katında bir dairede yaşıyorsanız, veya bir yer evi ya da müstakil bir eve sahipseniz, işiniz oldukça zor. Siz ne yapın ne edin bütçenizi biraz genişletip yerlere parke döşemeyi tercih edin derim.
Salon duvarlarını beyaza boyayın.
Her ne kadar geniş bir salona da sahip olsanız, açık renk, özellikle de beyaz duvarlar salonunuza daha ferah bir görünüm kazandıracaktır. “Beyaz renkli duvar mı kaldı?” diye düşünüyorsanız, sizi Pinterest’te ufak bir yolculuğa davet ederim. Beyaz duvarlara sahip salonların güzelliğine inanamayacaksınız.
“Ayrıca ben beyaz istemem” diyenlerdenseniz, bir duvarı daha canlı bir renge boyayıp kontrast yaratabilirsiniz.
Açık renkli mobilyalar
Elbette rengarenk mobilyalar ile döşenmiş evler her zaman daha dikkat çekici oluyor. Ben yine de büyük mobilyalar için daha açık renklere gitmenizi öneririm. Koltuk, halı, kilim, yastık, tablo ya da dekoratif aksesuarlar gibi tamamlayıcı ürünlerde canlı renkleri tercih edip renkli dünyalarınızı yaşam alanlarınıza yansıtabilirsiniz.
Unutmamanız gereken şey ferah bir yuvanın temel kuralı ferah renklerdir. Bu sebeple de televizyon ünitesi, kitaplık, duvar, ahşap mobilyalar, hatta yerler için bile tercihinizi açık tonlardan yana kullanmanız daha uygun olacaktır.
Mutfak adası
Ne kadar büyüklükte bir mutfağınız olduğunu bilmiyorum ama eğer maddi açıdan ve genişlik açısından imkanınız varsa, mutfağınızın ortasında bir ada bulunması depolama bakımından bir avantaj olacağı gibi, dekoratif açıdan da yaratıcı olacaktır.
Hele bir de mutfak lavabosu ve bulaşık makinesini adaya alma şansınız varsa, işte o zaman mutfağınızın keyfini daha çok çıkaracağınızdan emin olabilirsiniz.
Balkonsuz ev asla
Eğer bahçeli bir eviniz varsa balkon tabiki bir ihtiyaç olmayacaktır. Ancak bir dairede kalıyorsanız, geniş olmasa da en azından birkaç sandalye ve küçük bir masayı sığabilecek büyüklükte bir balkonun olmasına dikkat edin derim.
Özellikle de son bir yılda yaşadığımız hayatlara bakınca, 4 duvar arasına kapanmanın zulmünü ve gökyüzünün değerini biraz daha anlamadık mı? İşte bu sebeple, yeni bir eve taşınıyorsanız eğer balkonsuz ya da bir kişinin sığabileceği balkonu olan bir evi, ne kadar müthiş gözükse de tercih etmemeniz sizin için daha avantajlı olacaktır.
Bitkiler
Biliyorsunuz ki neredeyse tüm dekorasyon yazılarında evinize bolca bitki koymanız önerilir. Yemyeşil evlere hayran olsam da, her ev bu şekilde olacaktır diye bir şey yok. Bazı evler fazla karanlık ya da bazı ev sahipleri fazla dalgın olabiliyorlar. Ve bitkilerimize her zaman gerek bizler, gerekse evimizin konumu bakımından istedikleri ilgiyi gösteremeyebiliyoruz.
Bu demek değil ki evinizde hiç bitki olmasın. İmkanınız varsa evinizi tabi ki yemyeşil yapın, ama siz de iç mekan bitkileri için uygun bir birey değilseniz ve üstelik eviniz de buna uygun değilse, milyarlarca bitki arasından az bakım isteyen, güneş ışığı istemeden karanlıkta da yaşayabilen bitkiler ile evlerinizi renklendirebilirsiniz.
Buna rağmen, evlerinize bitki yerleştirecekseniz yine de onlarla ilgilenin ve dalgınlığınızı rafa kaldırın. Gerekirse etrafa notlar yazarak bu dostlarınızı hatırlayın derim.
Evcil hayvan
Eğer sizin veya birlikte yaşadığınız kişilerin herhangi bir alerjisi yoksa, tüm o sorumlulukları alıyorum demenizi ve sokaktan bulacağınız bir hayvanı sahiplenmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bazen bir kardeş, bazen bir dost, bazen bir evlat, bazense sizlerin sahibi olan bu evcil hayvanlarınız ile birlikte bir yaşamın paha biçilemez olduğunu çok kısa sürede fark edeceğinizden emin olabilirsiniz.
Aile, ev arkadaşları, sevgili
Nasıl bir başlık ama, her telden çalıyor adeta…
Evinizi sıcak bir yuva yapmak istiyorsanız size son önerim birlikte yaşadığınız insanları imkanınız varsa siz seçin. Aile ile yaşamak zorunda olanlar için tabiki bu madde biraz ütopik olacaktır. Ama inanın aile ile ilişkilerinizi iyi tuttuğunuz sürece sıcak bir yuvaya sahip olmak kaçınılmaz bir gerçektir.
Ev arkadaşı ve sevgili seçimi olanlar için ise önerim, mutsuz olduğunuz insanlarla aynı evi paylaşmamanız. Evlerimizin en huzurlu olduğumuz yer olması gerekirken, huzursuz olduğunuz takdirde bunu bir şekilde çözmeye çalışmanızı, eğer bunu başaramıyorsanız da evinizi paylaşabileceğiniz yeni insanlar bulmanızı öneririm.
Ve unutmayın, her ne kadar huzurlu bir yuva için binlerce yapılabilecek listesi olsa da, sizin iç huzurunuz olmadığı sürece tüm bu maddeler hiçbir işe yaramayacaktır.
Sıcak bir yuvanın hayalini kuranlara sevgiyle…
İlginizi çekebilir: Yüzünüzü geleceğe dönün: Evde eğlenceli vakit geçirmek için bir oyun önerisi