X

Daha huzurlu bir uyku için: Horlamayla mücadele etmenin yolları

Dünya üzerinde her iki yetişkinden birinin zaman zaman horladığını, her dört yetişkinden birinin ise düzenli olarak horladığını biliyor musunuz?

Şakalara konu olan, kimi zaman aynı odada uyuyan insanları uzaklaştıran horlamanın aslında çok daha ciddi sonuçları var. Horlamak; derin bir uykuya dalmanıza ve vücudunuzun tam anlamıyla dinlenmesine engel olur, çevrenizdekileri rahatsız eder. Horlamak, ağızdan veya burundan giren ve akciğerlere doğru hareket eden havanın bir noktada kesintiye uğraması ve boğazın arka tarafında titreşim yaratmasıyla ortaya çıkar.

Horlamak; derin bir uykuya dalmanıza ve vücudunuzun tam anlamıyla dinlenmesine engel olur.

Horlamanın birden çok sebebi olabilir. Erkeklerde daha sık görülen horlamanın, yaş ilerledikçe daha da arttığı biliniyor. Ancak horlamak bir kader değil. Kendi imkanlarınızla horlamaya engel olabilirsiniz. İşte horlamanıza engel olacak birkaç öneri:

1. Kilo verin

Alınan kilolar sadece dış görünümü etkilemekle kalmıyor. Kilo arttıkça horlama sorunu da artıyor. Aslında bunun sebebi oldukça basit; artan kilo sıkışmalara neden oluyor ve akciğerlere giden hava yolu da bundan etkileniyor. Boyundaki ve boğazın arka tarafındaki yağ dokusu, hava geçişi sırasında titreşime neden oluyor ve bu da horlamayı ortaya çıkarıyor. Boyun bölgesi birçok insanda kolayca kilo alınan ve kolayca kilo verilen bir bölgedir. Sadece birkaç kilo vermeniz bile boyun bölgenizi etkileyebilir ve horlamanızı azaltabilir. Fazla kilolardan kurtulmanın faydalarından biri de bu.

2. Uyku pozisyonunuzu değiştirin

Sırt üstü uzanmak, dilinizin ve üst damağınızın boğazınıza doğru düşmesine neden olur ve kısmen hava yolunu tıkar. Bu durum da horlamaya davetiye çıkarır. Eğer sırt üstü uyurken çok horluyorsanız, yan dönerek uyumayı deneyin.

3. Alkolden uzak durun

Normalde alkol almıyorsanız, alkol aldığınızda horlama sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Alkollü içecekler bir yandan midenizi doldururken, bir yandan da içeriğindeki alkol kasların çok fazla rahatlamasına neden olur ve uyku sırasında boğazdaki kasların titremesiyle, yani horlamayla sonuçlanır. Uykuya dalmadan 3-4 saat öncesinden itibaren alkolden uzak durmak sadece uyku kalitenizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda horlama sorununu da azaltır. Özellikle sosyal ortamlarda alkol aldığınızda bunu uygulamak zor olabilir ancak horlama sorununuz çevrenizdekileri ciddi anlamda rahatsız ediyorsa bunu dikkate almakta fayda var.

4. Yeterince uyku uyuyun

Eğer yeterli uyku uyumuyorsanız (günde 6-8 saat), uykusuzluk bir süre sonra horlamaya neden olur. Çok fazla yorgun olduğunuda kaslar sarkar ve bu da horlamayı beraberinde getirir.

5. Burun kanallarınızı açık tutun

Horlamanın temel nedenlerinden biri, burun kanallarının kapalı olmasıdır. Soğuk algınlığı veya benzeri bir nedenle burun kanallarınız tıkandıysa, sıcak bir duş alarak veya sıcak suyla burun temizliği yaparak burun kanallarınızı açabilirsiniz.

6. Yatak odanızı temiz tutun

Alerjenler ve toz horlamaya neden olabilir. Yatak odanızın düzenli olarak temizleyin, toz birikmesine engel olun. Nevresimlerinizi düzenli olarak değiştirin. Perdelerde biriken tozları temizlemeyi unutmayın. Eğer yatak odanızda havalandırma veya klima varsa, filtre temizliğini düzenli olarak yapın.

7. Su için

Ağız kuruluğunu, burun ve boğaz bölgesinin de kurumasına neden olur. Bu da hava yollarınızın tıkanmasına neden olur. Gün içinde yeterli miktarda su içmeye özen gösterin.

8. Ağız, çene ve boğaz kaslarınızı çalıştırın

Araştırmalar, gün içinde ağız ve çene kaslarını güçlendirmeye yönelik hareketlerin yüzde 60’a kadar horlamayı azalttığını gösteriyor. Bunun için düzenli olarak ağız, çene ve boğaz egzersizleri yapın. Dilinizi de kullanarak ağız ve boğaz egzersizlerini yapabilirsiniz.

9. Sigarayı bırakın

Sigara içmek, burun ve boğaz bölgesindeki ince zar yapının iritasyonuna ve hava yollarının tıkanmasına neden olur. Fazla kilolardan kurtulmak gibi sigarayı bırakmanın da sayısız faydası var; bunlardan biri de horlamayı azaltması.

10. Yastığınızı yükseltin

Horlamayla mücadele etmek için yapabileceklerinizden biri de yastığınızı yükseltmek. Ancak bunu yaparken sadece başınızı değil göğsünüzün de biraz yükselmesi gerektiğini unutmayın. Aksi takdirde boynunuzun çok fazla öne eğilmesine neden olur ve boyun ağrısı şikayeti çekebilirsiniz.

Horlamayla mücadele etmek için yapabileceklerinizden biri de yastığınızı yükseltmek.
11. Buhar makinesi kullanın

Yatak odasındaki havanın kuru ve nemsiz olması da burun ve boğazda iritasyona neden olabilir ve horlamayla sonuçlanabilir. Bunun için yatak odalarında buhar makinesi kullanabilirsiniz.

12. Doktorunuza danışın

Düzenli olarak kullandığınız ilaçlar kaslarınızın gevşemesine ve dolayısıyla horlamaya neden olabilir. Bunun için doktorunuza danışabilir, ilaçlarınızı değiştirmesini isteyebilirsiniz.

Kaynaklar:
Art of Manliness
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale