X

Daha güçlü bağışıklık için tüketilmesi gereken 5 besin

Bağışıklık sisteminin kompleks bir yapıda olduğunu ve tek bir besin veya uygulama ile onu güçlendirmenin imkansız olduğunu biliyoruz. En güçlü bağışıklık sistemi için bütün besinleri, vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içeren bir beslenme programı, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve hijyen koşullarına dikkat etmek çok önemlidir.

Bazı besinler içerdiği besin ögeleriyle bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olurlar. İşte onlardan birkaçı…

1. Kırmızı dolmalık biber

Kış aylarının güneşi, C vitamini kaynağı portakal ve mandalinanın yerini yaz aylarında kırmızı dolmalık biber alıyor. Kırmızı biber de en iyi C vitamini kaynağı besinlerden biri.

Aynı zamanda zengin bir beta karoten kaynağı. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin yanı sıra, C vitamini sağlıklı cildin korunmasına yardımcı olabilir. Yeterli C vitamini vücudunuzun soğuk algınlığı ile mücadelesinde hastalığın süresini azaltabilir. Beta karoten gözlerinizi ve cildinizi sağlıklı tutmanıza yardımcı olur.

2. Yağlı balıklar

Yağlı balıklar omega-3’ün yanı sıra, selenyum minerali açısından zengin bir kaynaktır ve güçlü bir antioksidan olan E vitamini ile birlikte çalışarak sinerji gösterir. Bu ikilinin birlikteliği ile hücrelerde sizi hastalıklara duyarlı hale getirebilecek hasarlardan ve streslerden korur. Diğer deniz ürünlerinden, etlerden ve tahıllardan aynı faydaları sağlayabilirsiniz.

3. Kefir

Sindirim sistemine dost besin kefir, bağışıklık sistemini de destekler. Bağırsaklarınız vücudunuzdaki bağışıklık hücrelerinin bir kısmına ev sahipliği yapar ve bağışıklık cevabına destek olur. Yoğurt, kefir gibi besinlerde bulunan probiyotik bakteriler, soğuk algınlığı ve grip ile mücadele eden hücreleri harekete geçirerek hastalanma sürelerini azaltabilen bir destek sağlar.

4. Sarımsak

Sarımsak eski yıllardan beri doğal antibiyotik olarak bilinir. Yalnızca yemeklere inanılmaz bir lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda soğuk algınlığı ve gribe neden olan belirtileri önlemeye yardımcı olur. İçerdiği allicin isimli antioksidan enfeksiyona karşı savaşır. Sarımsağın etkilerinden faydalanabilmek için ezmeniz veya onu doğramanız gerekir. Soğan, pırasa gibi besinler de Allium ailesinin üyesidir ve az miktarda allisin içerirler.

5. Brokoli

Şuanda tam mevsiminde değiliz biliyorum ama onu da söylemeden geçemeyeceğim. Brokoli; yeni vücut hücrelerinin yapımında, özellikle de vücudu saran zararlı mikropları yok eden lenfositlerin oluşmasında önemli bir rol oynayan folatın mükemmel bir kaynağıdır. Ispanak, brüksel lahanası, fasulye gibi besinlerde folat içeren diğer kaynaklardır.

 

İlginizi çekebilir: Kendinizi sürekli yorgun hissetmenizin sebepleri neler olabilir?

Dilara Koçak: 1990 yılında beslenme ve diyet mesleğine gönül veren Koçak, Hacettepe Üniversitesi, “Beslenme ve Diyetetik” mezunudur. Yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlayarak uzman ünvanını almıştır. Hâlâ Mezura Kliniğinde bireysel ve kurumsal beslenme ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
İlgili Makale